xxx444
Her şeye rağmen…
A&G araştırma şirketinin 33 ilde yaptığı ankete göre, kamuoyunun yüzde 52.6'sı CHP'nin çarşaf açılımını samimi bulmuyor, “seçim yatırımı” olarak görüyor.
Açılımı destekleyenler, yüzde 6.1 oranında…
“Seçim yatırımı da olsa olumlu” diyenlerin oranı 17.2'yi buluyor.
*
Çarşaf açılımının “Siyasal eğilimlere göre” yorumlanması ise ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.
CHP seçmeninin yüzde 16.3'ü açılımı desteklerken, “Belki seçim için ama olumlu” diyenlerin oranı yüzde 31.1'e ulaşıyor.
Bu iki oranın toplamı yüzde 47.4!
Açılımı samimi bulmayan CHP'lilerin oranı yüzde 21.
“CHP'ye yakışmıyor” diyenler ise yüzde 27.2'de kalıyor.
CHP seçmeni çarşaf açılımı konusunda neredeyse iki eşit parçaya ayrılmış görünüyor…
Açılımın CHP'nin seçmen kitlesindeki kabullenilme oranının sanıldığından çok daha fazla olduğunu söylemeliyiz.
AKP seçmenleri arasında CHP'deki açılımı olumlu bulan veya destekleyenlerin toplam oranı yüzde 15 civarında iken; AKP'lilerin yüzde 67'si CHP'nin adımını samimi bulmuyor.
*
CHP'nin yerleşik kalıpları yıkan “çarşaf açılımı” veya “Her mahalleye Kur'an Kursu” çıkışlarının sağ-muhafazakar kitleden oy koparmaya yetmeyeceği aşikar…
Hatta, kendi seçmen kitlesinde çok sınırlı bir oy kaybı da yaşayabilir, CHP…
CHP bu tarihi açılımları “seçim yatırımı” amacıyla yapıyor olsa da; seçmenler nezdinde -genelde- samimiyet sorununu aşması çok zor gibi gözükse de…
Her şeye rağmen…
CHP, hem kendisi hem de Türkiye için doğru olanı yapıyor.
Bundan sonrasında önemli olan CHP'nin söz konusu sıra dışı adımlarını tutarlı bir siyasal çizgi haline getirebilmesidir.
Böylelikle, kamuoyunda inandırıcılık kazanabilir.
Hatırlarsanız, “Anadolu Solu” adımının devamı gelmemişti; çok çabuk ve elbirliğiyle heba edilivermişti, o çıkış…
Şimdiki açılımların ise benzeri yok.
Bu çok önemli açılımlar genişletilemezse dahası “parti politikası”na dönüşecek şekilde benimsenmezse, CHP için bazı temel hususları tamir etmek artık bir daha mümkün olmayacaktır.
*
Türkiye normalleşirken, CHP bunun dışında kalamaz…
Kalırsa, “ebedi ana muhalefet partisi” olarak anılır.
Tarihi bir eşikte duruyor, Baykal'ın partisi…
CHP, tabanı ve örgütündeki kemikleşmiş statükocu itirazlara kulaklarını tıkar ve normalleşmeyi başarabilirse Türkiye'deki sol siyasetin kanununu yeniden yazabilir.
Açılımı destekleyenler, yüzde 6.1 oranında…
“Seçim yatırımı da olsa olumlu” diyenlerin oranı 17.2'yi buluyor.
*
Çarşaf açılımının “Siyasal eğilimlere göre” yorumlanması ise ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.
CHP seçmeninin yüzde 16.3'ü açılımı desteklerken, “Belki seçim için ama olumlu” diyenlerin oranı yüzde 31.1'e ulaşıyor.
Bu iki oranın toplamı yüzde 47.4!
Açılımı samimi bulmayan CHP'lilerin oranı yüzde 21.
“CHP'ye yakışmıyor” diyenler ise yüzde 27.2'de kalıyor.
CHP seçmeni çarşaf açılımı konusunda neredeyse iki eşit parçaya ayrılmış görünüyor…
Açılımın CHP'nin seçmen kitlesindeki kabullenilme oranının sanıldığından çok daha fazla olduğunu söylemeliyiz.
AKP seçmenleri arasında CHP'deki açılımı olumlu bulan veya destekleyenlerin toplam oranı yüzde 15 civarında iken; AKP'lilerin yüzde 67'si CHP'nin adımını samimi bulmuyor.
*
CHP'nin yerleşik kalıpları yıkan “çarşaf açılımı” veya “Her mahalleye Kur'an Kursu” çıkışlarının sağ-muhafazakar kitleden oy koparmaya yetmeyeceği aşikar…
Hatta, kendi seçmen kitlesinde çok sınırlı bir oy kaybı da yaşayabilir, CHP…
CHP bu tarihi açılımları “seçim yatırımı” amacıyla yapıyor olsa da; seçmenler nezdinde -genelde- samimiyet sorununu aşması çok zor gibi gözükse de…
Her şeye rağmen…
CHP, hem kendisi hem de Türkiye için doğru olanı yapıyor.
Bundan sonrasında önemli olan CHP'nin söz konusu sıra dışı adımlarını tutarlı bir siyasal çizgi haline getirebilmesidir.
Böylelikle, kamuoyunda inandırıcılık kazanabilir.
Hatırlarsanız, “Anadolu Solu” adımının devamı gelmemişti; çok çabuk ve elbirliğiyle heba edilivermişti, o çıkış…
Şimdiki açılımların ise benzeri yok.
Bu çok önemli açılımlar genişletilemezse dahası “parti politikası”na dönüşecek şekilde benimsenmezse, CHP için bazı temel hususları tamir etmek artık bir daha mümkün olmayacaktır.
*
Türkiye normalleşirken, CHP bunun dışında kalamaz…
Kalırsa, “ebedi ana muhalefet partisi” olarak anılır.
Tarihi bir eşikte duruyor, Baykal'ın partisi…
CHP, tabanı ve örgütündeki kemikleşmiş statükocu itirazlara kulaklarını tıkar ve normalleşmeyi başarabilirse Türkiye'deki sol siyasetin kanununu yeniden yazabilir.