Demliyazılar
Hayırcılara Hayır Demek için "EVET"
Hayırcılara Hayır Demek için "EVET"
En nihayetinde birkaç gün sonra Türkiye’nin kaderini çizecek olan referandum gününe ulaşacağız.
Kimileri “evet”, kimileri de “hayır” oyu verecek.
Elbette Türkiye için hayırlı olacak netice “evet”in çıkması.
Halktan uzak darbecilerin hazırladığı anayasa Türkiye’ye ne verdi ki?
Halkın özgürlüklerini kısıtladı ve kuvvet ayrılıkları oluşturdu.
Halkın kendisini yönetmesi gerekirken bu anayasayla bazı zevatların çıkarları ön planda oldu.
Ezilen, horlanan yine halk oldu.
Darbeci kafalar her zaman bu ülkenin kaymağını yiyen insanlar.
Zaten bu anayasanın değişmesi çok gecikti.
Neden?
Çünkü halk 1980’den sonra ülkesini düşünen değil kendini düşünen bir halk haline geldi.
1980 öncesi gençlik hiç değilse ülkesinin yükselmesi için fikri veya düşüncesi ne olursa olsun bir şeylerin yapması çabası içindeydi.
Ortak amaçları bir olan ama gittikleri yol farklı olan bu gençleri bazı odaklar iyi kullanıp darbe zemini hazırladı ve sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu ve istediği anayasayı da halka kabul ettirdi.
Bu darbe anayasasına neden hayır?
Eşitsizliğe ve adaletsizliğe hayır.
Yeni anayasayla bilhassa yaşlılar, özürlüler, şehidler, yetimler, gaziler ve malullerin yararına pozitif ayrımcılığı esas alan düzenlemeler olacak.
Fişlenmeye hayır.
Yeni anayasayla artık devlet kimseyi fişleyemeyecek ve fişlenme karmaşası yaşayamayacak.
YAŞ kararlarına hayır.
Yeni anayasayla artık Ordu içinde keyfi olarak askerler atılamayacak. Atılsa bile haklarını arayacaklar.
Askeri Mahkemelere hayır.
Askeri Mahkemeler sayesinde bazı subaylar cezadan kurtulabiliyorlar. Çünkü onlar sivil mahkemeler yargılamıyor. Yeni anayasayla asker kişilerin sadece asker kişilere karşı işlediği suçlar ile askerlik hizmet ve görevi ile ilgili askeri suçlara askeri yargı bakacak.
Diktatör Anayasa Mahkemesine hayır.
Bir nev’i CHP’nin arka bahçesi haline gelmiş Anayasa Mahkemesi yeniden düzenlenecek.
Hâlâ hafızalardan silinmeyen 411 olaylarının olmaması için yapılacak en büyük değişiklik.
Yeni düzenlemeyle Anayasa’nın üyelerinin üçte birini TBMM seçecek ve böylece millet iradesinin etkisi arttırılacak.
Hatta vatandaş da bundan böyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek.
Yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) önce vatandaş Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek.
Eski HSYK yapılanmasına hayır.
Şu anki mevcut durumda HSYK kapalı kutu ve orada görevler sanki babadan oğula geçer gibi bir durum söz konusu.
Antidemokratik bir yapıda olan HSYK yeni düzenlemeyle üye sayısı 7’den 22’ye çıkacak ve bu üyelerden dördü Cumhurbaşkanı tarafından akademisyenlerden doğrudan, diğer üyeler ise yüksek yargı organları ve birinci sınıf hâkim ve savcılar arasından kendileri tarafından seçilecek.
15. Maddeye hayır.
30 yıldır korunan darbecilere bundan böyle yargı yolu açılacak.
Hiçbir zaman darbelerci masum olamaz. Halkı, kendi çıkarları doğrultusunda yöneten ve anayasa çıkartan kim olursa olsun yargılanmalıdır.
Yeni düzenlemeyle darbeci anlayış ortadan kalkacak ve halk darbe yapanlarla hesaplaşacak.
Aslına bakarsak bu maddeler halk için yetersiz.
Ama kapıyı aralayabilecek bir durumdayız.
Merak etmeyelim bunun gerisi de gelir.
….
En önemli düzenlemeleri sıraladığım bu maddelere hayır diyen partiler neden hayır diyorlar?
Kimi partiler iktidarın gücünü kırmak, kimi partiler de şu anki mevcut durumdan faydalandıkları için hayır diyorlar.
CHP bu zamana kadar halk için ne yaptı?
Hiç halkın yanında oldu mu?
CHP’nin İnönü zamanı hep entrikalarla doluydu.
İnönü ve partisi CHP zamanında halka karşı diktatörce davrandı.
Kur’an’ı yasaklayan, paradan Mustafa Kemal’in resmini çıkartıp kendi resmini koyan, faili meçhul cinayetlerle sevmedikleri insanları öldüren, halka zulmeden zihniyet CHP zihniyetiydi.
Ve hâlâ aynı zihniyet devam etmekte.
Halktan uzak olduklarını o rahibe afişiyle bir kez daha ortaya koydular.
Hem başörtüsü olayını çözeceğiz diyorlar, hem de halk ile adeta dalga geçiyorlar.
Ama Allah yaptıkları oyunu kendi başlarına çaldı.
Rezil, rüsva oldular halka karşı.
Ya MHP’ye ne demeli?
Sanki CHP lokomotifinin vagonu gibi takılmış gidiyor.
Vallahi ayıp billahi ayıp MHP’li dostlar.
Siz “hayır” demekle Rahmetli Türkeş’in kemiklerini sızlatıyorsunuz.
Rahmetli Türkeş ne derdi?
“En kötü demokrasi en iyi darbeden daha iyidir...!”
Ama şu anki MHP’nin kaymağını yiyen zevat darbe anayasasını kabulleniyor.
Kabullenmekle kalmayıp tabanına ve bilhassa ülküsü uğrunda 12 Eylül’de işkence gören eski Ülkücülere karşı saf almışlar.
Eğer sen bunlara karşı saf aldıysan yaşamın kısa sürer.
Bilhassa Devlet Bahçeli’nin koltuğu sallantıda olur.
Ne yapmıştı Sayın Bahçeli o unutulmaz seçim yenilgisinden sonra?
Delikanlı gibi istifa etmişti.
Ancak birkaç gün sonra 180 derece dönüp tekrar koltuğuna yerleşti.
Peki, MHP onun başkanlığında hiç ivme kazandı mı?
Sayın Bahçeli sen şu an “hayır” diyorsunuz ama Rahmetli Türkeş sevdalıları öyle demiyor.
Ülkü Ocakları'nın Kurucu Genel Başkanı Ramiz Ongun bile “evet” oyu kullanacağını belirtti.
Ramiz Ongun MHP’yi sert bir dille eleştirerek; "Rahmetli Türkeş'in karşı çıktığı Anayasa'ya bizim Daltonlar niye sahip çıkıyor, ayıp değil mi?" diye sordu. Anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerini yazılı olarak kamuoyu ile paylaşan Ongun, milletin Anayasa'da değişiklik istediğini, ülkenin önemli bir meselesini parti kavgasına alet etmenin yanlış olduğunu vurguladı. "En çok sıkıntı çektiğimiz maddeler değiştiriliyor. Karşı olduğumuz bir şey yok." dedi.
Yani ülkücülerin ağır topları bile “evet” derken MHP’lilerin “hayır” demesi çok manidar.
Son söz olarak; CHP’nin ve bilhassa MHP’nin durumları ortada.
Biri lokomotif, diğeri ise onun vagonu.
Çuf çuf gidiyorlar.
Kendileri de biliyorlar 12 Eylül akşamı halktan darbe yiyeceklerini.
Fakat onlar halka karşı adeta inatlar, sağırlar ve körler.
İşte bu halk bunların hayırlarına hayır demek için evet diyecekler.
Ve 12 Eylül gecesi halk bunlara ve darbe kafalılara en büyük darbeyi yapacaklar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.