Fatma Ç. KABADAYI
HALK ŞAİRİ BAKİ YILDIRIM İLE KALEMİ ÜZERİNE…
''Şiir yazmak için ya aşk acısı çekeceksin ya da açlık acısı çekeceksin.''
BÂKİ YILDIRIM
Kelepçeler bileğimde pas tuttu
Kır kalemi ver cezamı hâkim bey
Gardiyanlar beni burda unuttu
Kır kalemi kes cezamı hâkim bey
Duvarları nemli avlusu çitli
Demir parmaklıklar ardarda kitli
Yatağım, yorganım, yastığım bitli
Kır kalemi kes cezamı hâkim bey
Anam yok, babam yok, bir gelenim yok
Derdim içerimde bir bilenim yok
Gözyaşlarım akar bir silenim yok
Kır kalemi kes cezamı hâkim bey
BAKİ koyma zindanlarda sen beni
Gönüllere hapis ettim ben beni
İçin için bitiriyor zan beni
Kır kalemi kes cezamı hâkim bey
Hâkim Bey isimli şiirini paylaştığımız Adanalı Halk şairimiz Baki Yıldırım ile birlikteyiz bu hafta.
1945 yılında Ceyhan’da dünyaya gelen şairimiz kırk iki yıl boyunca fotoğrafçılık mesleğiyle ilgilenmiş, ardından 15 yıl boyunca da Düğün salonu işletmeciliği yapmış. 18 yıl boyunca Fotoğrafçılar Odası Başkanlığını da sürdüren şairimiz uzun yıllardır şiire gönül veren bir kalem dostu…
Şiirleri hem edebiyat sitelerinde hem çeşitli gazete ve dergilerde de yayınlandı. Ben de radyo programı yaptığım günlerde eserlerinden oldukça yararlandım. Çünkü hem heceli hem de serbest şiirleriyle okurlarının gönlünü kazanan kalemi güçlü bir şair. Kısmet bu ya, bu yıl edebiyatevi sitemizin toplantısında da yüz yüze tanışıp kitabını imzalatmak da nasip oldu. Öncelikle söyleşi isteğimi kırmadığı için teşekkür ediyorum.
Kendisine “Merhaba” diyelim mi artık?
“Değerli şairim, hoş geldiniz. Önce edebiyata olan sevdanızı konuşalım. Bir hobi olarak mı başladı yoksa baştan beri bir tutku muydu?”
Fatma Hocam, merhaba efendim… Öncelikle benimle röportaj yapma nezaketini göstermiş olmanızdan dolayı teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım. Benimkisi Edebiyata olan sevdadan ziyade hatıra defterimdeki anılarımı, fakirliğimi, sevdamı yaşamayı arzu edip de yaşayamadıklarımı şiirsel bir dilde yazarak ‘şiirselleşme’ diyebiliriz.
“Birçok antolojide şiirlerinizle yer aldınız. Bunlardan en çok beğendiğiniz ve içeriği ve topluma olan katkılarıyla beğendiğiniz antolojiler hangileriydi?”
Şiirlerim, sizin de bildiğiniz gibi birçok dergide Antolojide gazetede yayınlanmıştır. Şiirlerimin hepsi evlatlarım gibidir; hiç birini diğerinden ayırmam mümkün değil. Tabi ki bunların içinden topluma mesaj niteliğinde olanlar çoğunluktadır.
“Çok değerli birliklere üyesiniz. Niçin bu kadar çok birlik diye sorsam? Ve bu birliklerin şaire yazara olan katkılarından bahsedebilir misiniz?”
Birlikler, Dernekler sanatçıları bir çatı altında oluşması için kurulmuş sanat evleridir. Mesela önce edebiyatçılar derneklerini ele alalım: bu tür derneklere üye oluyorum ki o yörenin kültürüne bir nebze de olsa katkım olsun düşüncesindeyim. Bazı kuruluşlar var ki İLESAM gibi Konfederasyon niteliğindedir. Mesam var ki Sanatçıları, bestekârları, güftekârları bünyesinde barındırıp sanatçının hak ve hukukunu koruyor.
“Bazı şiirlerinizin bestelendiğini muhtelif sanatçıların albümlerine girdiğini biliyoruz. Bunlar hakkında bilgi veriri misiniz? Nasıl oldu?”
Onlarca şiirlerim çeşitli bestekârlar tarafından bestelendi, bir kısmı da sanatçılar tarafından albümlere okundu bazıları TRT repertuarına alındı.
“Andre Breton diyor ki ‘En büyük sanatçılar seyirciyi hesaba katmadan yaşayanlar arasından çıkar. Siz buna katılıyor musunuz?”
Andre Breton’a katılmıyorum ve savunduğu tezini yanlış buluyorum. Halkından kopan bir sanatçı ''Robinson'' örneği tek başına kalmakla muktedirdir.
“Baki Yıldırım için en doğru kelime nedir; gülmek, güldürmek, duygulandırmak, ağlamak, sakinlik, düşünce… Sizi hangileri ifade eder?”
Ben çocukluğumdan beri hep ağladım hala da gözümün nemi kurumadı. Neden diye sorarsanız halkımın dertlerini kendi dertlerim olarak sayar şiirlerimde de onları anlatırım.
O bakımdan bana ‘hüzün şairi’ de diye bilirsiniz.
“Tezlerine, şiirlerine konu edenler oldukça fazla… Acaba biz bir komşunuzun kapısını çalıp Baki Yıldırım nasıl biridir diye sorsak sizce bize nasıl cevap verirler?”
Tezlerine konu edenler Üniversite öğrencileridir fakat diğer taraftan sağ olsunlar sanatımı taktir eden dostlarım da beni şiirleriyle anlatmışlar, huzurunuzda hem beni tez olarak anlatan öğrencilerimize hem de şiirleriyle Baki Yıldırım'ı anlatan dostlarıma teşekkürü bir borç bilirim.
Baki Yıldırım nasıl biridir? diye bir komşuma veya bir Belediye Başkanına veya bir öğretmenimize hatta mahalleden bir vatandaşa sorduğunuzda ‘ipek gibi yumuşacık bir kalbinin olduğunu, bir ekmeğini on kişiyle bölüştüğünü, komşusu aç yatarken kendisinin de aç kaldığını, her ay muhtelif talebelere emekli maaşının bir kısmını verdiğini’ söyleyeceklerdir düşüncesindeyim.
“2010 yılında kaleme aldığınız ve Karanlıktan Aydınlığa isimli eserinizde okuduğum bir şiiriniz var; Adı Sabır’dı. Elbette şiir için duygu gerekir, yaşanmışlık gerekir yoksa kalıcı olmaz, duygulandırmaz. Bu şiirin hikâyesi nedir bizimle paylaşmak ister misiniz?
Şiirdeki ‘Sabır' benim… Kendi yaşanmışlığımdan bir bölümü anlattım. Zaten şiirlerimin bir çoğunu kendi hayat hikayelerimden alıntı yapmaktayım. Bir gün, bir arkadaşım bana: ‘Hocam ben de şiir yazıyorum, sizinki gibi tat vermiyor, bunun özel bir nedeni var mı?’ diye sordu,
ben de aynen şu cevabı verdim: ''ŞİİR YAZMAK İÇİN YA AŞK ACISI ÇEKECEKSİN YA DA AÇLIK ACISI ÇEKECEKSİN'' Bilmem anlatabildim mi?
“Kesinlikle… Anaya, babaya, köye, öğretmene, bağa, bahçeye, koyuna karpuza, vatana bayrağa her alanda şiriniz mevcut. Peki şiir nedir sizce? Hangi şair nesiller boyu okunur, hangileri unutulup gider? Düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?”
Halkın dertlerine tercüman olan şair ölse bile eserleri ilelebet okunur ve yaşatılır, bunun geçmişte örnekleri mevcuttur.
“Kitaplarla aranız nasıldır? Son aylarda okuduğunuz kitaplardan bize tavsiye edebilecekleriniz nelerdir?”
Sizin de bulunduğunuz Ankara’daki etkinlikte bir bayan arkadaşım bir roman vermişti hala etkisindeyim insanlara yol gösterici bir romandı son zamanlarda etkinliklere gitmekten kitap okumaya fırsatım olmuyor ama okumadan da edemiyorum Mevlana ile şems-Tebriz'i okudum size de tavsiye ederim. Mevlana nasıl Mevlana olmuş okuyup görmek lazım diyorum.
“Sanıyorum beş esere ve bir şiir cd’sine imza attınız. Yakınlarda yeni bir kitap müjdesi var mı?”
Kitap çıkarmak değil de 50. sanat yılımı kutlamak istiyorum. Bir de bütün şiirlerim ve hayatımı anlatan bir kitap çıkarmayı hedefliyorum, tabi ona da sponsor lazım. Bir de o kitabı ben değil de bir edebiyat adamının anlatımıyla oluşmasını arzulamaktayım.
“İnşallah dileklerinize hayırlısıyla kavuşursunuz. Şiirlerinizi okumak isteyenler elbette size ait sitenizden takip edebilirler. Bu arada biz sizden dumanı üstünde yeni bir şiir isteyelim okurlarımız için. Hangisine müsaade edersiniz?”
Evet, http://www.bakiyildirim.com/ sitemin linkidir.
Yollarına gözyaşımı akıttım
Yarim geçeceğin yerler sulansın
Etrafına gözcü koydum bakıttım
Her seven kavuştu sen geç kalansın
Günlerce bekledim üzüldüm durdum
Aşkın kurşunuyla kalbimden vurdun
Sevda yükün ağır gönlümü yordun
Her seven kavuştu sen geç kalansın
Esen yeller ile kokun geliyor
Hasretliğin bir ok bağrım deliyor
Seni sevdiğimi herkes biliyor
Her seven kavuştu sen geç kalansın
“Vakit ayırdığınız için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum Baki hocam, kaleminiz de ömrünüz de uzun olsun.”
Ben size teşekkür ederim, tüm okurlarıma, edebiyatseverlere sevgi ve saygılarımı sunarım. Fatma Çetin Kabadayı Öğretmenim… Iğdır da görüşmek üzere, hoşça kal, sevgiyle kal.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.