xxx65566
Gürcistan'a nükleer silah mı gönderildi?
Kafkaslarda bir savaş izledik. Rusya ile Gürcistan arasında birkaç gün süren savaşın gerçek mahiyeti izlediğimiz kadar değildi. George Soros'un parasıyla iktidarda tutulan, Zbigniew Brzezinski'nin çömezi Mihail Saakaşvili'nin Güney Osetya'yı kontrol altına alma girişimi basit bir iç güvenlik operasyonu değildi. Bir tetikçinin kendi ülkesini nasıl mahvettiğini gördük. Ama görmediklerimiz daha da endişe verici. Yakın gelecekte bütün Kafkaslarda yaşanacak yaygın çatışmaların işaretini aldık. Sadece Kafkasya'da değil, Hazar kıyılarından Kuzey Kutbu'ndaki kaynak savaşlarına kadar gelecekte yaşanacakların haberini aldık. Birkaç yılda Gürcistan'ın askeri kabiliyetini yüzde üç bin artıranların aslında sadece Gürcistan'ın güvenliğini düşünmediklerini gördük. Rus birlikleri G. Osetya'ya girdikten sonra medyada hiç yansımayan olağanüstü iddialar başkentlerde dolaştı. ABD ve müttefiklerine göre Rusya, G. Osetya'ya SS-21 taktik nükleer silahlar getirmişti. Yani Gürcistan'daki savaş büyüseydi nükleer saldırılar olabilecekti. ABD yönetimi bu iddiada ısrarlıydı. Oysa yaşanan kriz böyle silahların kullanılmasına ihtimal vermiyordu ama yine de Pekin'de Olimpiyatları izleyen ABD Başkanı George Bush bu şekilde bilgilendirilmişti. İddialarla aynı zamanda ABD, Irak'taki iki bin Gürcü askerini ülkesine gönderme kararı aldı. Askerler ABD uçakları ile nakledilecekti. Dört uçak gönderildi. Gürcü askerlerin görüntüleri verildi. Ama nereye indiklerini kimse bilmiyor. Dördüncü uçağın akıbeti bile belli değil. Askerlerin dışında bu uçaklar ne taşıyordu? ABD istihbarat çevrelerinin iddialarına benzer tezler gündeme geldi. Bu uçaklar silah mı taşımıştı? Dahası, bu uçaklarla nükleer silah mı nakledilmişti? ABD'nin Irak'ta nükleer ve kimyasal silah depoladığı Irak işgalinden hemen sonra gündeme gelmişti. Bu köşede de tartışıldı. Silahlar İran için bölgeye nakledildi. Şimdi, ABD'nin Irak'taki nükleer silahlarından bazılarının Gürcistan'a nakledildiği iddia ediliyor. Rusya SS-21 taktik nükleer silahları G. Osetya'ya, ABD de kendi nükleer silahlarını Gürcistan'a mı nakletti? Moskova, artık Gürcistan'ın toprak bütünlüğü diye bir şey olmadığını açıkladı. Batı'nın bölgedeki en önemli projesi Bakü-Ceyhan artık güvende değil. Enerji hatları artık Rusya'sız ve İran'sız güvende olamayacak. Savaşın görünmeyen yüzünde bunlar varsa çok şeye hazır olmalıyız. Başbakan Tayyip Erdoğan acilen Rusya'ya giderken, Rus liderlerle görüşürken Kafkas İttifakı'nı gündeme getirirken Türkiye'nin bunları gördüğüne eminim. Ama müttefikleri hiç de öyle düşünmüyor. ABD uyardı, İsrail nota verdi İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad İstanbul'a geldi. Türkiye'nin müttefikleri tedirgin, öfkeli. İsrail, bir hafta önce Türkiye'ye protesto notası verdi. İsrail'in Türkiye Büyükelçisi Gabi Levy, protesto notasını Ankara'ya sundu. Financial Times, ABD'nin; İran Cumhurbaşkanı ile enerji anlaşması yapmayın diye Ankara'yı uyardığını yazdı. Türkiye'ye; İran'dan uzak dur. Bizden bağımsız adım atma. Bize rağmen inisiyatif belirlemeye girişme diyorlar. Aynı şekilde Rusya ile de mesafeli dur diyorlar. Bunları yapmazsan bir gün sonra PKK'nın neler yapabileceğini görürsün diyorlar. Türkiye Kafkasya'da istikrar istiyor. Bunu kiminle yapabilir? Elbette Rusya ile. ABD, İngiltere, İsrail kışkırtmalarıyla değil. Türkiye Karadeniz'i bir barış ve ekonomik kazanç alanına dönüştürmek istiyor. Kiminle yapabilir? Rusya ve Karadeniz komşularıyla. ABD donanmasını Karadeniz'e sokarak değil. Türkiye enerji güvencesi istiyor. Bunu kiminle yapabilir? Rusya ve İran ile. ABD istedi diye, bölgenin dev projelerinden uzak durursa Ortadoğu ve Hazar'da başkalarının projeleriyle yetinirse yarın Gürcistan'ın durumuna düşebilir. Batı'ya rağmen, ABD'ye rağmen bir eksen kaymasını önermiyoruz. Sadece Türkiye'nin kendi yolunu çizebilmesinin, kendi sözünü söylemesinin, kendi çözümünü üretmesinin vaktinin geçmek üzere olduğunu söylüyoruz. İran-Türkiye yakınlaşmasından neden korkuyorlar? Ortak enerji projelerinden, ortak güvenlik mekanizmalarından neden korkuyorlar? Her şey ortada. Türkiye'den korkuyorlar. Türkiye'nin kendi başına hareket etmesinden korkuyorlar. Bölgede bir güç merkezi olmasından endişe ediyorlar. Ortadoğu'da barış istiyorsak kendi hesaplarımız olmalı. Bölgesel, ulus üstü kurumlar, mekanizmalar oluşturmalıyız. Kafkaslar'da barış istiyorsak aynı şeyi yapmalıyız. Kendi içimizde barış istiyorsak başkalarının kartını oynamaktan kaçınmalıyız. Bölgesel barış istiyorsak bölge ülkeleriyle yakınlaşmalıyız. Şu an Türkiye'nin yapmaya çalıştığı da bu. Barış ve işbirliği arayışları kimseyi rahatsız etmemeli. Birileri rahatsız oluyorsa bu, onların savaş planlarını engellediği içindir. Bu bölgedeki her savaş bizi de çökerttiğine göre, aynı yolda yürümeye devam etmeliyiz. Putin'le de Ahmedinejad'la da konuşacağız ve mümkün olduğunca ortak çalışmalar yapacağız.