Günaydın Şıhım! Merhaba Selefi Kardeşler!

Mısır’daki  olayları bazı  gerçekleri  bir daha hatırlattı bizlere:  ABD’ si,  AB’si, Amerikan uşağı olan kralları, ortadoğunun zalim dikatatörleri hepsi çok güzel yaptılar vazifelerini. ABD işi planladı sonra kem küm etti. AB ; “ne olmuş bir şey mi var Mısır’da?” Diye kendini ve dünyayı kandırmaya çalıştı. Suriyede diktatarü korumak için aslan kesilen Rusya, Çin, İran, halkın seçtiği bir lider  alçak bir darbe ile indirilip, ona destek verenler öldürülürken arkalarını dönmüşler hala ıslık çalmaya devam ediyorlar dağlarda çölerde bayırlarda. Taksimde üç ağaç için ortalığı yangın yerine çevirenler, “özgür değiliz, üçüncü köprü yapılmasın! Hava alanı istemiyoruz” diyerek yüzlerce aracı yakıp, yüzlerce kamu malını tahrip edenler, bunun üzerine vazifesini yapmaya çalışan polis için, “bizi mahvetti,  orantısız güç kullanıyor! Diye  ortalığı velveleye verenler Mısırdaki gelişmeler karşısında dut yemiş bülbüle döndüler. Daha doğrusu bunlardan bir kısmı Mısırdaki bu zulmü görmemezlikten geldi bir kısmı da utanmadan ;” demek ki neymiş demokrasi sadece sandık değilmiş “ dediler.

                          “İLLE DOSTUN BİR TEK GÜLÜ YARALAR BENİ”

                Bunların hepsini anlayabiliyorumda gerek Mısırdaki,  gerek Suriyedeki,  gerek Türkiyedeki, gerekse  Dünaynın bir başka yerindeki hadiselere bazı Müslümanların bakışlarını bir türlü anlayamıyorum. “Müslümanın ferasetinden korkun” buyruğu (haşa) boş bir söz olmayacağına göre gariplik adı “Müslüman” olan bizlerde mi? Mısırda, gavuru, münafığı, kıptisi, yahudisi bir olmuşlar çoğunluğu müslüman olan milyonlarca kişinin  oy verdiği bir adamı devirmeye çalışıyorlar fakat ne gariptir ki bazı müslüman devletler, gruplar ve alimler bu zalimlerle işbirliği yapıyorlar. Şu anda dünyada İslami İlimlerin en üst düzeyde okutulduğu meşhur Ezher Üniversitesinin şeyhi,  ( Mısırda din adına konuşma salahiyetine sahip en etkili kişi ) oynanan oyunu görmekten aciz, zalimlerin zulmünü bilemeyecek kadar bilgisiz olduğu için zulme fetva verebiliyor. İş işten geçtikten, Basra harap olduktan sonra dönüş yapmaya çalışıyor  ama nafile. (Sadece İlmin, iyi müslüman olmak, İslamca yaşamak,  cenneti kazanmak için yeterli olmadığına iyi bir örnektir şeyhin bu sözleri ve bu davranışı Bir damla kanın abdesti bozup bozmadığı konusunda günlercetartışan alimler Müslümanalrın olukolukkanınan sbep olacak/olan bir hadise için tek bir laf etmiyorlar.) Mısır’daki Selefiler’de önce ormanı yaktılar şimdi ;” biz bu işte yokuz “ diyerek bu büyük yangına birbardak su atmaya çalışıyorlar:  Geçmiş olsun bizim oğlan!  Türkiye farklı mı? Ne gezer! Kapitalistlerin çaldığı, koministlerin oynadığı son Gezi Parkı tiyatrosunda figuranlık yapan müslümanların kulakları çınlasın.

            Bu gün basında Ezher Şeyhinin pişmanlığına yer veriliyor: ( Genelkurmay Başkanı Sisi, darbe yaptığını açıklarken yanında poz vermekten kaçınmayan Mısır El-Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmed el-Tayyib, Mısır ordusunun Cumhuriyet Muhafızları karargahı önünde işlediği katliamı kınadı…)

Alkışlar senin için “Şeriat Devleti” Suud ve İran. Günaydın ey bilginler şahı Ahmed el-Tayyib Şıhım! Merhaba Selefi kardeşler! Hayırlı uykular anti kapitalist Müslümanlar! Selam size kendi celladı  olan Batıdan medet uman demokrat müslümanlar! Hayırlı günler Kafire gösterdiği hoşgörüyü din kardeşinden esirgeyen Müslüman cemaat, vakıf, tarikat mensupları…      

         Allah şu mübarek günler hürmetine cümlemize gerçek bir iman, güzel bir ahlak ve üstün bir BASİRET versin. Ramazanınız mübarek olsun! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.