A. Semih TORUN
Gönüller Tabibi, Mehmed Zahid Efendi Hazretleri
Çocukluğumda İstanbul’a teyzemleri ziyarete gelirdik. Teyzemler Edirnekapı ile Balat arasında Paşahamam Sokak’ta otururlardı. Sokağa adını veren tarihi hamam hâlâ ayaktadır. Bir tarafta Molla Aşkî, diğer tarafta Hoca Kasım Günanî camileri arasında olan bu mekândan toplu taşıma araçları geçmemektedir.
Babamla eniştem sabah namazına Fatih Sarıgüzel Caddesi’ndeki İskenderpaşa Camii’ne gitmeye karar vermişlerdi. “Çok mübarek bir zât… Gidip sohbetini dinleyelim” diyorlardı. Çocuksu ifadelerle “kim bu zât?” diye sorduğumda “Mehmed Zahid Kotku Hazretleri” dediklerini hatırlıyorum. Beni de götürmelerini istediğimde “Sabah namazı esnasında pek araba bulunmadığından yayan gideceklerini” söylediler. “Ben de sizinle yürürüm.” dediysem de beni uyandırmamışlardı. Hâlâ Yunus Enişteme; “Beni götürseydiniz ben de Efendi Hazretlerini görecektim.” diye sitem ederim.
Niksar İmam-Hatip Lisesi’nde okurken eniştemin kardeşi Muhlis Yiğit, bana bazı kitaplar göndermişti. Bu kitaplardan bazılarında müellifinin ismi bulunması gereken yerde “M.Z.K” yazıyordu.
Kimdi bu “M.Z.K” !..
Gençlik heyecanıyla araştırdığımda bu zâtın, çocukluğumda gönlüme düşen ve tevazusundan dolayı isminin yazılmasını istemeyen “Mehmed Zahid Kotku Hazretleri” olduğunu öğrendim.
Cenaze namazında insanların sel olup akması bu mübarek zâta duyulan büyük muhabbetin göstergesiydi. İrtihal ettiği günkü takvim yaprağının arkasında yer alan “Arkamdan Ağlama” adlı şiir ne güzel tevafuktu.
Üniversitede okuduğum esnada Ankara’da Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’yi tanıma şerefine nail oldum. O zamanlar, Muhammed Zahid Efendi’ye Rahmetullahi Aleyh, Mahmud Es’ad Hocaefendi’ye de Hocaefendi derdik.
Hocaefendi’nin, hocasına olan muhabbetine ve gayretine hayran olmuştum. Her hafta, İstanbul’a gidip İskenderpaşa Camii’nde irşad vazifesini yerine getirdikten sonra geri dönüyor, Ankara Demetevler’deki Özelif Camii’nde “Râmuzü’l-ehâdîs” derslerine devam ediyordu.
İş vesilesi ile İstanbul’a gelmiştim. “Mehmed Zahid Kotku Hazretleri” nin vefat yıldönümü olan 13 Kasım’da çeşitli anma programları yapılıyordu. Süleymaniye Camii Haziresi ile İskenderpaşa Camii’nde yapılan programların yanı sıra Ortadoğu Ticaret Merkezi (OTİM), Aya İrini ve sair yerlerde de programlar devam etti. Aya İrini’de yapılan program bazı mecraları rahatsız etmiş, Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’ nin “Şu haçlar da şahid olsun ki, İslâm tek ve yüce bir dindir.” şeklindeki konuşması çok dikkat çekmişti.
Yıllar geçtikçe “Mehmed Zahid Kotku Hazretleri”ni anma programları, daha da artarak Türkiye’nin, hatta dünyanın çeşitli yerlerinde yapılmaya başlandı.
Son birkaç senedir, miladi vefat tarihlerinde değil de hicri doğum tarihlerinde yâd edilen bu mübarek zât adına, bugün (30 Muharrem 1433/25 Aralık 2011) kabri başında ve İskenderpaşa Camii’nde program düzenlenecektir. Tüm sevenleri davetlidir.
Türk siyasetinde ve ilim aleminde söz sahibi birçok zevatın yetişmesine vesile olan ve “Görünmeyen Üniversite” diye adlandırılan “Rahmetullahi Aleyh Muhammed Zahid Kotku Hazretleri”nin bazı tavsiyelerini sizinle paylaşmak isterim.
“Ey Aziz Evlad ve Sevgili Kardeşim;
Dünya ve âhiretini zayi etme. Bu dünya evinde dinine hizmet etmeyenler, âhiret selametini bulamaz.
İlimden daha faydalı bir hazine, hilimden daha ziyade kârlı mal, takvadan daha aziz şeref, tefekkürden efdal amel, kibirden fena günah, tama’dan daha zelil fakirlik, kanaatten daha hayırlı zühd ve ölümden daha yakın gâib olmaz.
Kardeşlik “pekey” demekle kaimdir. Daima ihvan olarak kardeşçe yaşayınız.
Herşeye başlarken besmeleyi, hamd ü senâyı ve Efendimiz’e salât ü selâmı katiyyen dilinden bırakma ve gönlünden çıkarma.
Cemaate, cumaya, bayramlara, derslere, evradınıza devamlı; ahid ve vaadinize daima vefa üzere olunuz.
Faizden, haramdan, yetim malı, çalınan veya zulümle alınan malları yemekten ve vakıf malından sakının.
Ulema, meşayih ve ana-babanın kalplerini kırmaktan sakının.
Küfür beldelerinden gelen giyecek, yiyecek, içecek v.b şeylere dikkat edin.
Mecbur kalmadıkça el ve baş ile selam vermeyin.
Zulüm işlemeyin ve mazluma daima yardımcı olun.
Yabancı an’ane ve göreneklerinden uzak durun, ihtiyaç yoksa baston bile kullanmayın….
Bizlere bunun gibi birçok önemli tavsiyelerde bulunan mürşid-i kâmil, gönüller tabibi Mehmed Zahid Efendi Hazretleri’ni, dünyaya gelişlerinin Hicri 118. Yıldönümü’nde hayırla yâd ediyoruz.
Ahmet Semih Torun -Habername
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.