Naim ÖZGÜNER
Gizli Belgeler-Lozan-CHP nin Seyyiat Defteri
Bilindiği gibi İngiltere de “30 yıl kanunu” vardır. 1968 de kabul edilen bu kanuna göre, üzerinden 30 yıl geçen gizli belgeler kamuoyuna açıklanacaktır.
Ne var ki Lozan anlaşmasının üzerinden 85-90 yıl geçmiş olmasına rağmen Lozan’ ın gizli belgeleri hala kamuoyuna hala açıklanmadı.
M. Kemal’in hanımı Latife hanımın hatıraları hala açılmadı. Kamuoyuyla paylaşılmadı
Lozan görüşmeleri devam ederken, Türkiye de “Din ve namus telakkisini ortadan kaldırmadıkça ilerleyemeyiz, aç kalırız, hocaları toptan ortadan kaldırmalıyız” demeye başlamışlardı.
Çarşaf yasaklandı, yüzlerce cami kapatıldı, satıldı, depo yapıldı. Hocalar İstiklal Mahkemelerine sevk edilerek idam edildi.
Kur’ an okumak ve okutmak yasaklandı. Kur’ an öğreten hocalar falakaya yatırıldı, dövüldü.
Okullarda ders kitaplarında Allahın varlığı inkar ettirildi. İnsanın maymundan geldiği öğretilmeye başlandı. Darvin’in inkar düşüncesi bilimsel teori olarak kabul gördü. İnsanların maymundan türediği öğretildi. Ama şimdiye kadar da hiçbir maymunun insan, hiçbir insanın da maymun doğurduğu görülmedi.
1930-1931 yıllarında bastırılan okul kitaplarında ve genel kültür kitaplarında bunlara fazlasıyla rastlamak mümkündü.
Emin Oktay denen mason, dönme adamın tarih kitabı ortaokullarda ve liselerde yıllarca ders kitabı olarak okutuldu. İnsanların soyunun Adem nebiden değil, maymundan geldiği öğretildi.
Yavuz Sultan Selimin Mısırı fethinden sonra Mukaddes Emanetleri İstanbul a getirdikten itibaren Ayasofya Camisinde Mukaddes Emanetler dairesinde 24 saat durmaksızın aralıksız tam dört asır Kur’an-ı Kerim okundu.
CHP nin jakoben kadrosu, Ayasofya da ki ezanı ve okunan Kuranı susturmak için şöyle bir yol takip etmişti. İlk önce Ayasofya camiinin restore edilmesi kararı alındı. 1934 deki bu kararın akabinde Ayasofya ibadete kapatıldı.
Halbuki CHP Ayasofya yı cami olarak değil de kilise olarak restore ettiriyordu. Hem de restore işini Amerikalı Bizans uzmanları yapmıştı. Bu uzmanlar titizlikle çalışacak, Ayasofya camiini kilise haline çevirmek için bütün mozaikleri ortaya çıkaracaklardı.
4 Mart 1925 te Takrir-i Sükun kanunu çıkarılarak İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Peş peşe devrim kanunları çıkarılmaya başlandı. CHP bu kanundan aldığı yetkiyle ülkede terör estirecek, binlerce insan düzmece mahkemelerden sonra idam edilecekti.
23 Aralık 1930 da Menemen de tertiplenen bir provokasyon ile Menemen ve muhalifler sindirildi. Artık Avrupa dan bakınca Türkiye diktatör bir ülke olarak görülecekti.
İskilifli Atıf Hoca, 1925 te çıkarılan Şapka Kanunundan önce yazdığı Firenk Mukallitliği adlı şapkayla ilgili bir kitapçığından dolayı idam edildi.
1924 ten 1950 ye kadar CHP bu memlekette bu Müslüman millete kan kusturdu. Binlerce insan İstiklal Mahkemelerine verilip idam edildi.
Lozan muahedesinin 37-44. maddeleri Yahudi ve Hırıstiyanları koruma altına almıştı.
14 Mayıs 1950 den sonra dünyada bir benzeri olmayan 5816 sayılı kanun çıkarılacak, “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar” hakkında cezalar verilecekti.
Ne Rusya da ne Çin de ne Arnavutluk ta ne de Yugoslavya da bir benzeri kanun vardı.
Bu şekilde yakın tarihin gerçeklerini araştırmak isteyenler karşısında bu kanunu görecekti.
6 ciltlik “Gayr-i Resmi Yakın Tarih” ansiklopedisinde M. Kemalin Peygamber Efendimizin hırkası için “palaspare” ifadesini kullandığı, vahyi inkar ettiğini belgeleriyle göreceksiniz.
Kur’ an harfleri kaldırılmış, İslam aleminin tatil günü olan Cuma günü, mesai gününe çevrilmiş, yerine Hrıtiyanların tatil günü olan Pazar günü getirilmiştir.
Çankaya arşivi ve Genelkurmay Başkanlığı arşivi araştırmacılara kapalıydı. Yığınla resmi belgeler sırra kadem basıyordu. Mesela Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Enstitüsünde yakın tarihle ilgili 14 bin 167 vesika kaybolmuştu.
Bitmedi……