Dr. İbrahim ALTAN
Gerçekten Ziyandayız!
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
“Asra andolsun, gerçekten insan ziyandadır, ancak iman edip Salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.”Asr Suresi, 1-3
Soma’da yaşanan büyük acı ülkemizi derinden sarstı.
Rızkı için toprak altına giren ve hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet, kederli ailelerine de sabr-ı cemil, yaralı olanlara acil şifalar ihsan etmesini Cenab-ı Feyyaz-ı Mutlak olan Rabbimizden niyaz ederim.
Olayın yaşanması akabinde nedenleri üzerine pek çok yorum yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Yorum yapanlar, durdukları yere göre düşüncelerini ortaya koymakta, kimi hükümeti suçlarken kimisi de özel sektörün görevini yerine getirmediğini dile getirmekte, kimileri de dindar insanların kader yaklaşımına söz söylemekte. Yine, yeni uzmanlar kazandığımız bu faciadan nasiplenmeye çalışanların ortaya çıktığı herkes tarafından gözlemlenmekte. Ne yapalım her kap içindekini sızdıracak. Bizler nekadar iyi niyetle düşünsek de farklı görüş ve anlayışlar toplumu kendisine doğru yönlendirmek için gayret içinde olacak.
Asr Suresi’nde ferman edildiği üzere “ziyandayız” ama bu durumdan nasıl kurtulacağımız da “ziyan”ın ardından bildirilmiş. Gelin şeytan taşlamayı bırakalım ve İnşirah Suresi’ndeki “her zorlukla birlikte kolaylık vardır” ayetinin sırrına vakıf olmak niyetiyle konuyu ele alalım. İnşirah Suresi’nde geçen ayetlerdeki manaya “zorluk/ kriz, kolaylık/ fırsat” diyelim ve bu faciayı, toplumumuz, milletimiz ve ülkemiz açısından fırsata dönüştürmeye bakalım.
Mü’min kişi olayların arkasından gitmek yerine ön alıp krizleri engellemeye çalışırsa yani “salih amel” işlerse, herhalde Allah’ın sevdiği bir iş yapmış olur. İşini; doğru, güzel, kaliteli, titiz, başkalarını gözeterek yapanlar kişisel, ticari, ilmi vd. gayretlerinde başarıya erenlerdir.
Yaptıkları çalışmalarda hakkı; doğru olanı dile getiren, öneren, samimiyetle tavsiye eden, karşısındakinin zarara düşmesini istemediğinden bazen meslek sırlarını da söyleyen kişilerle ilgili bilgi kırıntılarımız mutlaka vardır. Bu vasıflara sahip olanlar için en zor taraf, davranışlarını sürdürülebilir kılmak, yani “sabrı tavsiye” etmek; kazanılan doğru davranışın devamı için desteklemek, yanında olmaya yılmadan devam etmek, yakından- uzaktan takibi sürdürmek, artık bir şey olmaz dememektir.
Sabır, “Okçular Tepesi”ne benzer, hiçbir zaman terk etmemek gerekir. Sabrı terk ettiğiniz veya esnettiğiniz ya da boş verdiğiniz zaman nelere sebep olacağınızı kestiremezsiniz.
Kendimize dönersek, Soma faciası bize söylüyor?
- İnsanların ziyana düşmesi toplumu, siyaseti derinden etkiliyor,
- İnsanları ziyandan korumak için, acilen, ihtisas müesseseleri kurmak gerekiyor,
- İnsanları ziyandan korumak için sabrın; sürekliliğin esas olduğunu bilmek gerekiyor,
- Bugüne kadar ihmal ettiğimiz, insanları ziyandan koruma konusuna acilen eğilmek ve ahseni takvim üzere yaratılan insan için en güzel emeği ortaya koymamız gerekiyor.
Dr. İbrahim ALTAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.