Almanya´da yaşayan Türk olsun Alman olsun, bir çok kişinin adını duymaktan bile ürperdiği Jugendamt (Gençlik dairesi)´in asıl görevi, çocukların çıkarlarına yönelik çalışmalar yapmaktır. Onların iyi bir ortamda, iyi bir eğitim alabilmesini sağlamaktır. Boşanma veya ayrılma durumlarında çocuklara ve eşlere yardım etmeyi kendisine hedef edinmişbir devlet kurumudur. Bu kurum bunları yaparken kendi insiyatifinden değil, kuruma yapılan şikayet ve isteklere göre hareket etmekte. Bir çok kurumdan „Jugendamt“ sorumludur. Yani Jugendamt bir nevi kontrol mekanizmasına sahiptir. Fakat verilen doğru veya yanlış her hangi bir kararın kontrolü, yine Jugendamt tarafından yapılmaktadır.

Bu kurumda çalışanların çoğu  Sosyalpedagogdur. Burada çalışan yetkililer, bazen kendi insiyatifine göre hareket edip karar verebiliyor. Bu durum tüm Almanya ve Avrupa´daki kurumlarda değişmeli. Her insanın hata yapabileceği, farklı yönde karar verebileceğini göz önünde bulundurup, mutlaka bir başka kurum tarafından kontrol edilmesini sağlamak gerekiyor.

Yoksa verilen bazı yanlış kararlar yüzünden nice yürekler yanmaya devam edecektir.

Bir gençlik dairesi çalışanı olarak Gençlik Dairelerine bazı tavsiyeler:

Gençlik dairesi görevlilieri göçmenlerin kültürlerini yakından tanımalı. Onlara bu konuda çeşitli seminerler vermeli. Genç ve çocukların gerçekten rehabilite olabilmeleri, ailelerin çocuklarını kendi kültür ve inançları doğrultusunda eğite bilmeleri için, destek vermeli ve bunun için kendi kültürünü ve dinini çok iyi bilen pedagoglar ile birlikte çalışılmalı.   Çocuğun selameti kavramını asla istismar edilmemeli.  Çocuğun selameti kavramının kapsamı hukuki açıdan tam olarak belirlenmeli.

Çeşitli sebeplerle bakıcı aileye verilen çocukların ruh ve beden sağlığı gençlik dairesi tarafından yakından takip edilmeli. Eğer çocuk için her hangi bir sakıncası yoksa, öz ailesi ile belirli zamanlarda görüştürülmeli. Çocukları ellerinden alınan ailelerin bu işleme karşı sahip oldukları hukuki yollar hakkında gençlik daireleri tarafından bilgilendirimeli ve bunu kural haline getirilmeli.

Sivil Toplum Kuruluşları´na tavsiyeler:

Göçmen Sivil Toplum kuruluşları uzman kişileri davet edip ailelere seminerler verdirmeli. Yani şunlar anlatılmalı; Gençlik dairesi nedir? Ne gibi görevleri vardır? Bakıcı aile kimdir? Bakıcı aile nasıl olunur? Jugendamt´a muhatap olunduğunda hak ve hukukunun neler olduğunu, mağdur olmamak için bir göçmen olarak nasıl hareket etmesi gerektiği bilgileri verilmeli. Çocukların kendi kültür ve dini değerlerinden uzaklaşmamasını sağlamak için, Sivil toplum örgütleri birlik olup bu çocuklar için bakım evleri yaptırmalı.

Göçmen ailelere bazı tavsiyeler:

Kreş ve anaokullarına uzak kalmayın

Anaokulu başlama zamanı çocuk ve anne-babası için önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocukları yalnız bırakmak pek doğru olmaz. Hem çocuğunuz hem de sizin için. Gençlik dairesi ve bu kurumlar birbirleriyle irtibat halindeler. Bu kurumlar genellikle, anaokuluna gelmeyi aksatan, veyahut anormal  davranışlar sergileyen çocukları, gençlik dairesine bildiriyorlar. Bir taraftan bu davranış yasal olarak gerekli bir davranış.  O bakımdan çocuğunuzun anaokullu ile yakından ilgilenmek ise her ailelenin en büyük görevi.

Kreş ve anaokullarında gerçekleşen aile toplantılarına ebeveynler muhakkak katılmalı. Eşli olmasa da, tek olarak anne veya baba katılmalı.  Ama gitmemezlik yapmamalı. Dil sorununu engel olarak görülmemeli. Aksi tatdirde toplantılara katılmamanız çocuğunuzla yeterli ilgilenmediğiniz düşüncesini ortaya koyabilir.

Çocukların bakımına ve beslenmesine çok dikkat edilmeli. Çocuklardaki bakımsızlık da dikkatleri çekmekte.

Okul hayatında da çocuğunuzu yalnız bırakmayın

Aileler, bu sürecin de çocuk için çok önemli olduğunu bilip, bu konuda da onları yalnız bırakmamalı. Başarının ilgiye endeksli olduğunu unutmamalı. Okulda öğretmenler çocuk ve gençlerin muhatapları olduklarından, çocuklarda gözlemlenen şiddet eğilimi, devamsızlık ve derslere karşı gösterilen ilgisizlik, gençlik dairesini devreye sokmaya yetebiliyor. Bu konuda sürekli çocuğunuz öğretmenleri ile irtibatta geçin. Derslerini ve sosyal davranışları hakkında sık sık bilgiler talep edin. Hatta veli toplantıları dışında, yılda bir veya iki kez onlarla çocuğunuz hakkında görüşün. Veli toplantılarını da takip etmeye çalışın. Veli toplantılarında çocuğunuz hakkında sorular sorun. Her insanın hata yapabileceğini gözönünde bulundurarak, yeri geldiğinde kendinizi ve çocuğunuzun hakkını savunun.

Danışma Büroları

Bu ülkede yaşayan, çalışan, üreten, vergisini veren Türkiye´li ailelerin de devlet tarafından yapılan çeşitli yardımları alma hakları vardır ve kulaktan dolma sözlere itibar edip korkmak yerine bu haklarını araştırıp, kendileri için uygun olanları sonuna kadar kullanmalıdırlar.

Ailelerin en çok hata yaptığı mevzu, yaşadıkları sorunu kendi içlerinde halletmeye çalışması. Bazı sorunlar vardır ki kendi başınıza bunu halletmeniz mümkün değildir. Mesela çocuğunuz şiddete eğilimi vardır, veya okula karşı bir ilgisizliği. Bu konuda mutlaka bir uzman yardımı almanız gerekir. Çünkü yardım istemek sizin de en doğal hakkınızdır.

İstenilmeyen ve hoş olmayan durumlarda veliler ile Jugendamt arasında çocuğa verilen hizmette sorunlar çıkabiliyor. Bunun sonucunda aileler mağdur duruma düşebilmekteler. Yetersiz bilgilendirme veya hoşolmayan durumlarda veliler Jugendamt’in baskılarına boyun eğip, velayet yetkilerini hemen devretmemelidirler. Bunu yapmadan önce mutlaka konunun uzmanı bir hukukçuya başvurmalarını da öneriyoruz.

pinarkibar@hotmail.com