FUTBOLDA 2010'UN BÜYÜĞÜ İSPANYA OLDU

 

Bir dünya kupası daha geride kaldı. Son iki yıl içerisinde önce Avrupa Futbol Şampiyonası, ardından Afrika Uluslar Kupası organizasyonlarına şahit olduk.Bu yıl 19.ncusu düzenlenen dünyanın en büyük futbol şöleni dünya kupasına gelince; yüzbinlerce futbolseverleri organizasyonunun yapıldığı G.Afrika'ya, gidemeyen milyonlarca insanı da televizyon ekranlarına kilitledi.

Bir ay boyunca devam eden bu heyecan, geçen hafta pazar günü İspanya'nın şampiyonluğu ile sona erdi.Futbolda dünyanın en büyüğü olduğunu ilan eden İspanya'da sevinç yaşanırken, finalin diğer takımı ve daha önce iki defa final oynayan fakat şampiyonluğu kıl payı kaçıran Hollanda'da ise hüzün vardı.Final maçı öncesi her iki takımın da hedefi şampiyonluğu kazanmaktı.Gülen taraf 80 yıldır kupanın özlemini çeken İspanya oldu.

Bu büyük organizasyonun başladığı tarihten itibaren ilk defa final oynayan ve kupayı kazanan İspanya şu an dünyanın en mutlu ülkesi diyebiliriz. Ülkede yaşanan ekonomik kriz ve yıllardır çözülemeyan terör problemi kısa bir süre de olsa unutulmuş gibi..El Mundo'nun “Biz İspanyollar birlikte ortak duygular hissetmek istiyoruz.Şampiyonluk İspanya'nın ne kadar birlik olduğunu gösterdi.”şeklindeki yorumuna baktığımızda ,bir toplumun huzur ve istikrarında milletlerarası ilişkilerde diplomatik, kültürel ve ekonomik başarılar ne kadar önemliyse, sporda da alınan başarıların da bir o kadar önemli olduğu gerçeğini görebilmekteyiz.

Güney Afrika'da ilk günlerde yaşanan güvenlik sorunlarıyla başlayan 2010 Dünya Kupası, diğer yıllarda düzenlenenlerden çok farklı olarak futbolseverlerin hafızalarından silinmeyecek sonuç ve olaylarla tamamlandı.Yapılan ciddi hakem hataları, favori takımların performanslarının yetersizliği ve turnuvaya erken veda etmeleri, kendilerinden beklenen futbolu bir türlü ortaya koyamayann yıldız futbolcular, ilk defa burada kullanılan ve kalecilerin bir türlü ısınamakları turnuvanını resmi topu jabulani... Futbolun dışında ise bizlerin dahi televizyon ekranlarında sesine dayanamadığımız, büyük tepkiler almasına rağmen yasaklanamayan Güney Afrika'nın milli çalgısı Vuvuzela, herkes için bir kabus oldu.Sadece bu ülkenin maçlarında değil,tüm maçlarda kullanıldığı için bıkkınlık verdi, çekilmez oldu.Temennimiz bu çalgının ülkemize girmemesi.Bu rahatsızlığı hissetmeyen birileri de vardı.Çinliler...Vuvuzela ve turnuvanın özel topu Jabulani,Çin'in Tahtakalesi olarak bilinen Wu Yuwe'de üretilerek yüzbinlerce insana ulaştırıldı.Tanesi 40 sente üretilen Vuvuzela'nın fiyatı insanlara gelen kadar 8 dolar olmuş.Turnuvaya katılmadan kar eden bir ülke varsa o da Çin olsa gerek..

Gruptaki ilk maçlarda takımların ortaya koyduğu temkinli ve durağan oyunlar, futbolseverlerin kaliteli futbol beklentilerini biraz kırmakla birlikte, hemen ardından oynanan maçlarda yaşanan bariz hakem hataları da turnuvanın güvenirliği noktasında izleyicileri endişeye sevk etti.Özellikle İngiltere-Almanya maçında skor 2-1 iken Lampard'ın vuruşunda çizgiyi geçen topun gol olarak verilmedi.O gol sayılsaydı belki de İngiltere maçı kazanacaktı.Arjantin Meksika'yı Tevez'in ofsayt golüyle yenince FİFA, elenen bu iki takımdan da özür dilemek zorunda kaldı.Hata yapan hakemleri bir sonraki elemelerde evlerine göndermek zorunda kaldı.Bariz hataların yaşandığı bu turnuvada öne çıkan bir hakem vardı, Özbek Ravşan Irmatov. 2008 ve2009'da Asya'nın en iyi hakemi seçilen Irmatov, gelecek adına ümit vadediyor. Başarısı bizleri de gururlandırdı.

Kupada kendilerinden beklenen perfonması gösteremeyen bir çok yıldız futbolcunun başarısızlığı, futbolseverleri hayal kırıklığına uğratan en önemli hadiselerden biriydi.Kulüp takımlarında göz kamaştıran ve sezonu zirvede yaşayan Messi, Ronaldo, Ribery ve Kaka gibi isimler takımlarının elenmeleri karşısında sahayı gözyaşlarıyla tert ettiler.Başarısızlıklarını sadece kendilerinde bulmak tabi ki adil bir yaklaşım değil. Bir futbolcu ne kadar kabiliyetli olursa olsun, tek başına takımı başarıya ulaştırması mümkün değil, mutlaka takım oyunu gerekir.

Turnuvada takım olarak hayal kırıklığı yaşayan ülkeler de vardı.Brezilya ve Arjantin...Aslında grup elemelerinde daha önce kupayı müzelerine götüren Fransa,İtalya büyük hayal kırıklığı yaşatmıştı taraftarlarına.Fakat Brezilya ve Arjantin çeğerek final maçlarında aldıkları yenilgilerle hedefe ulaşmada daha büyük bir yıkım yaşadılar ve yaşattılar.

Siyah kıtanın tek ümidi Gana oldu.Çeğrek finale kadar oynadığı güzel futbolla şaşırtan sonuçlar alan ve sürpriz çıkış yakalayan Gana, yarı finali kıl payı kaçırdı.Uzatmanın son saniyelerinde kazanılan penaltıyı gole çevirselerdi, en büyük sürprizi yapacaklardı.Penaltının kaçırılması Gana'nın kaderi oldu. Afrika'dan bir takımın şampiyonluğu kucaklaması, futbol adına bir değişimin de başlangıcı olabilirdi.Gana yaklaştı ama başaramadı.

2010 Dünya Kupası'nda futbol adına kaleme alınanan izlenimlerin yanında, turnuvanın ekonomik boyutu da en çok konuşulan konulardan biri oldu. Bir trilyon dolarlık dünya futbol endüstrisinin bir bölümü katılan tüm ülkeler tarafından paylaşıldı.Ev sahibi G.Afrika'nın kazancı 5 milyar euro oldu.FİFA ise, turnuva tarihinin en yüksek karının elde etti G.Afrika'daki organizasyonu zaman zaman eleştirmesine rağmen elde ettiği 3.2 milyar dolarla bu ülkeden en yüksek karla döndü.Şampiyona gelince, 23,7 milyon dolar ödül aldı.İşsizlik oranının yüzde 20'lere yaklaştığı, 15 milyar euroluk kemer sıkma politikası uygulayan ülkede uzmanların ifadesiyle “tüketim harcamalarını” tetikleyecek, ekonomiye yüzde 0,25 katkı sağlayacaktır.Bu ise yaklaşık 35 milyar.

FİFA'nın kupaya katılan tüm takımlara verdiği ödül rakamsal olarak gruplarda elenenler de dahil bir önceki turnuvaya göre daha yüksek oldu.Çeğrek finale katılamayan ve sadece grup maçları yapanlar en az 6 milyon dolarla ödüllendirildi.

Geçmiş yıllarda organize edilen turnuvalara nisbeten zihinlerimizde pek çok izler bırakan, keyifle izlediğimiz bir dünya kupasını daha geride bıraktık.Türkiye olarak bu turnuvaya katılamadık, ekonomik pay alamadık, sadece keyifle izledik.Yukarıda yazılanların getirisine baktığımızda bizim için de çok iyi olurdu diyesi geliyor insanın.Bir daha ki sefere inşallah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum