xxx444
Filmin sonunda ne mi oldu?
Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan, Dünya Kadınlar Günü'nde düzenlenen bir sempozyumda 27 Mayıs Darbesi'ni yücelten bir konuşma yapmış
27 Mayıs ihtilalini devrim olarak niteleyen Tansel Hanım, Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesini yerinde bulan cümleler kurmuş: -Aslında Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete ihanetten yargılanmalılardı. Öyle olmadı. Tarih o noktada bu cezayı verdi. Ama cezalandırılmaları gerekirdi. Sonra ne oldu? Çok güzel bir cumhuriyet dönemi yaşadık
Çölaşan, bu ülkeye gelmiş gelmiş en büyük kötülüğü yapan 27 Mayıs Darbesi'ni ve ellerinde üç masum insanın kanı bulunan darbeci zalimleri savunuyor
Kendisinin devrim dediği ihtilali, Amerika'ya göbekten bağlı Gayrımilli Derin İktidar yapmıştı! Menderes hakkındaki dava dosyalarının tamamı kurgusaldı/düzmeceydi
Menderes, Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete ihanet etmişti şeklindeki laikçi palavraya gelince
Rahmetli Başbakan, Türkiye'nin kim tarafından, nasıl yönetildiğine dair büyük sırrı çözdüğü için
Ankara'daki Washington Yapılanmasının kitabına itiraz edip, ayak dirediğinden dolayı
Önce akla ziyan işkencelere uğrayıp, sonra da asılmıştı
Atatürk'ü, laikliği istismar eden Tansel Çölaşan'ın devrim dediği işte budur! Tansel Hanım, Resmi Tarihin Menderes dönemi hakkındaki gözbağcılığını ve yalanlarını yıllar yılı hiç sorgulamadığı için Türkçe Ezan konusunda da bugün hala o bildik laikçi sakızı çiğniyor
DP iktidarında ezan Arapça aslına çevrilirken dönemin iktidar partisine Meclis'te en büyük desteği kim vermişti: Cumhuriyet Halk Partisi! Buyursunlar, inkar etsinler de göreyim
Tansel Çölaşan, İyi, Kötü, Çirkin adlı western başyapıtından tanıdığımız Hürriyet eski yazarı Lee Van Cleef'in eşi
Tansel Hanım, Danıştay saldırısından hemen sonra çıkmış, tetikçi Alparslan Arslan'ın kurşun yağdırırken Allah'ın askeriyiz! diye bağırdığını öne sürmüştü
Tam bu noktada, Arslan'ın savcılıktaki ifadesinde ne dediğini hatırlayalım:
Türban kararı nedeniyle mahkeme başkanını vurmaya karar verdim. Odaya girdiğimde Allahuekber diye tekbir getirdim. Ayrıca kaçarken polisle boğuştuğum sırada da tekbir getirmiş olabilirim...
Bu satırları, çöl kovboyu Lee Van Cleef Hürriyet'teki köşesinde Gördünüz mü, katil bal gibi de dinci bağlamında kullanmıştı
Hürriyet'in eski kovboyu, 16 Temmuz'daki (2006) yazısında Saldırganın 'Allah'ın askerleriyiz' diye bağırdığını 30 Danıştay çalışanı zaten duymuştu iddiasındaydı
Alparslan Arslan ifadesinde Tansel Çölaşan'ın söylediklerini destekliyordu!
Cinayeti dinci bir saldırganın işlediğine kamuoyunun inanması için, yazılan senaryoya uygun bir replik kullanması gerekiyordu, tetikçinin!
Komiser Columbo'luk püf noktası da burada saklı:
Yani? Tetikçinin saldırı esnasında bu repliği söylemeyi unutmuş olduğu anlaşılıyor!
Danıştay'daki saldırıda yaralanan yargıç Ayfer Özdemir taburcu olduktan hemen sonra hadiseyi komşularına anlatırken Tekbir getirmedi, hiçbir şey söylemeden ateş etmeye başladı demişti
Arslan, savcılık ifadesinde tekbir getirdiğini söyleyerek, hatta bunu da yeterli görmeyip polisle boğuştuğu esnada da tekbir getirmiş olabileceğini öne sürerek unuttuğu repliği böylece telafi etmeye çalışıyordu!
Saldırgan dinci katil portresine uygun davranışlar noktasında açık vermek istemiyordu
Tetikçinin, müebbet hapis cezasına çarptırıldığı son duruşmada Şeriat istiyorum diye konuşması da hesaba dahildi
Ergenekon çetesinin Ulusalcı Bomba Kardeşliği odaklı ilişkilerinin ortaya çıkması Arslan'ın dinci değil ulusalcı olduğunu ispatladı
Ulusalcı ama Gayrımilli Ergenekoncular darbe planlıyorlardı, ama
27 Mayıs'ın, 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın ardındaki derin iktidar 62 yıl süren hakimiyetini kaybetmiş olduğu için; Amerikancı Güç Odağının günümüzdeki kalıntıları darbeyi gerçekleştiremediler
Danıştay Başsavcısı ise darbe nostaljisi yaparak 27 Mayıs devrimdi plağını çalıyor!