Demliyazılar
"F" Klavyemi Bana Geri Verin..!
Babacığım Almanya’ya halamı ziyarete gittiğinde bize bir daktilo getirmişti. İlk harfi “a” ile başlıyordu. Çocuksu hevesle İki parmağımla tık tık bir şeyler yazma çabası içindeydim o zamanlar. Meğersem bu kullandığımız klavye düzeni Fransızlar’a aitmiş.
İlk klavye düzeniyle orada tanışmıştım. Türkçe’ye pek uygun olmayan dizimi vardı.
Yıllar sonra bilgisayarla tanışınca karşımıza bilgisayar klavyeleri çıktı. Onların da ilk harfleri “q” ile başlıyordu. Herkesin alışık olmadığı klavye düzeniydi.
Ama daha sonra bazı uyanıklar bunun da çaresini buldu ve yabancı olduğumuz bilgisayara çabuk intibak etmek için “f” düzenli klavyeler üretildi.
Ancak ne zaman internet yaygınlaşmaya başladı işte o zaman bu klavye piyasadan tamamen kalktı.
Ben ve benden önceki nesil “f” düzenli klavyeye yatkındı. Çok iyi hatırlarım genç kızlar “f” klavyede on parmak yazmayı öğrenmek için tonlarca para verirdi de kurslara giderdi. Çünkü o klavye sayesinde meslek sahibi olmayı hayal ederlerdi.
Bana yüksekokulda “f” klavye öğretildi. Keza halen de okullarımızda bu klavye düzeni öğretiliyor.
Çünkü “f” klavye ile yazmak hem o kadar basit hem de daha seri olunuyor. İsterseniz “f” klavyenin birkaç avantajından bahsedeyim;
"Türkçe için en uygun klavye biçimi. En çok kullanılan a,e,i,u gibi ünlü harflere hemen ulaşılır. Bunun dışında genel olarak klavyenin sol tarafında ünlü harfler, sağ tarafında ünsüz harfler bulunur. Böylece yazımda olağanüstü bir hız ve rahatlık sağlanır.
Türkçede genel olarak sessiz harfler ve sesli harfler sözcük / tümce içinde hemen hemen eşit sayıda bulunduğu için, klavye bu harfleri her iki ele de eşit miktarda dağıtır. Bu iş bölümü sayesinde yorulmak nedir bilmeden saatlerce tıkır tıkır yazı yazılabilir.”
Buna karşın “q” klavyenin birçok dezavantajları var. Çünkü harf düzeninden dolayı bu klavye ile “f” klavye hızına yetişemezsiniz. Mesela en az kullandığımız “j” harfi en fonksiyonel parmaklarımızdan biri olan işaret parmağımızı kullanırız. Bu da zaman kaybı demektir.
Ayrıca eşitsiz şekilde bazı parmaklara aşırı yüklenme oluyor. Mesela en çok kullandığımız harf olan “a” harfini serçe parmağımızla kullanırız ki bu da çok yorucu olur.
Ülkemizde emsali az görülür bir çaba içerisinde “f” klavyeyi tasarlayan Sayın İhsan Yener’e göre bilgisayar kullanımdaki en büyük verimsizlik “q” klavyedir. Bununla ilgili olarak şöyle diyor Sayın Yener;
"Türk dilinin özelliklerine göre on parmakla bakmadan klavye kullanma yöntemi için, çok verimli bir 'Standart Türk Klavyesi' 1955 yılından beri resmen var olduğu halde, İngiliz dili için 130 yıl önce (on parmak yönteminin bilinmediği çağda) belirlenen ve Türkçedeki binlerce sözcüğün yazılmasına olanak vermeyen "American Standard Code for Information Interch-ange (ASCII) klavye, dünya standardı zannedilmiştir. Türkçeye has 7 harfin, en kullanışsız yerlere bilinçsizce yerleştirilmesiyle oluşturulmuş klavyeyi de O. Türkçe standardı olarak kabullenen kullanıcıların bu hususta bilinçsiz oluşları, bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni olmaktadır."
Bakıldığında ufak bir ayrıntı gibi gözüküyor “f” klavye ile “q” klavye arasındaki rekabet. Ancak durum çok farklı.
Çünkü küreselleşen dünyanın bir sonucudur “q” klavye kullanmak. Yenidünyanın her şeye hükmettiği gibi artık klavyemize de hükmetmeye başladı.
Türk toplumu bazen olur olmaz konulara tepki gösterirken böylesi bir duruma tepki göstermemesi aslında çok düşündürücü bir durum. Bir zamanlar hatırlarsanız “radyomu istiyorum” diye arabalarına siyah kurdeleler takan halkımız bu konunun vahametini bilmiyor.
Belki vahamet diyerek konuyu abarttığımızı sanıyorsunuz.
Aslında “q” klavyenin kullanmasıyla birlikte gençler arasında çok yabancı olduğumuz bir internet dili çıktı. Yazım diline ve Türkçe’ye hiç uymayan, basit, kültürden yoksun bir dil ortaya çıktı.
Gençlerimiz tamam yerine ok, artık yerine artıq, olmaz yerine olmas, Allah yerine alla, ne yapıyorsun yerine napıon, vallahi yerine wallahi, geliyorum yerine geliyom kullanmaya başladı.
Halbuki “f” klavye ile hızlı yazmayı öğrenseler inanın kelimelerin düzgün yazılışlarını daha hızlı yazabilecekler.
Şimdi burada bir suçlu arayacak olursak en büyük suçlu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. Bu klavyenin yaygınlaşması için bir standart getirmesi gerekirken Bakanlığımız yabancılaşmaya şapka çıkarmakta.
Şu an tüm devlet dairelerinde alınan tüm bilgisayarların klavyeleri “q”. Keza evlerimizde de artık “q” klavyeler mevcut.
Piyasada “f” klavye bulana aşk olsun. Ben bulmaya çalıştım ama muvaffak olamadım. Çareyi Windows içerisinde klavye düzenini değiştirerek buldum.
Buradan tüm devlet büyüklerine sesleniyorum; “klavyemiz de küreselleşme çılgınlığı içerisinde kaybolup gitmesin. Belki size göre küçük bir ayrıntı olabilir. Lakin o klavyenin altında büyük bir kültür yatmaktadır. Bunu böyle bilesiniz.”
Eleştiri ve önerileriniz için;
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.