Ezandan Rahatsız Olan Kahraman(!)

Köpeğin İslam inancında farklı bir yeri vardır.

Mesela Şafi Mezhebine mensup olanlar abdestli olarak köpeğe dokundukları zaman abdestleri bozulur.

Müslümanlar Peygamber Efendimizin (sav) emri gereği, önemli gerekçeler olmadıkça evde köpek beslemezler.

 Efendimiz s.a.s şöyle buyurmuşlardır;

Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: "Sürü veya av veya ziraat köpeği dışında bir köpek besleyen kimsenin ecrinden her gün bir kırat eksilir." (Buhari)

Bir başka rivayette de, Peygamber s.a.s Efendimiz, köpek olan yere rahmet meleklerinin gelmeyeceğini belirtmişlerdir.

Hz. Aişe r.a anlatıyor:

“Cibril a.s, belli bir saatte geleceğine dair Peygamberimize bilgi vermişti. Belirtilen an geldi. Cebrail a.s gelmedi.

Hz. Aişe r.a der ki:

“Peygamberimizin elinde bir asa vardı. Elindeki asayı atarak: “Allah (c.c) da, elçileri de sözünden caymaz” dedi. Sonra etrafına bir göz atınca bir de ne görsün! Sedirin altında bir köpek yavrusu, (duruyor) .

Bunun üzerine;
“Bu köpek (buraya) ne zaman girdi? ” buyurdu.

Ben de:

“Vallahi bilmiyorum” dedim. Emri üzerine köpek çıkarıldı. Hemen peşinden Cibril geldi.
Resûlullah:

“Sen bana söz verdin. Senin için burada oturup bekledim ama gelmedin” buyurdu. Cibril: “Evinin içindeki köpek gelmeme engel oldu. Çünkü biz (melekler), içinde köpek ve resim bulunan eve girmeyiz” cevabını verdi.’’ (Müslim, Ebu Davud)

Bundan dolayı Müslümanlar köpeklere karşı mesafelidirler.

Köpekleri ancak av veya sürü için beslerler.

Bunun dışında evlerinin içine kesinlikle köpek veya yavrusunu sokmazlar.

Ama günümüzde köpekler o hale gelmiş ki; sanki besleyenlerin canından bir parça ve neredeyse onların  evlatları gibi muamele görmekte.

Bazı koca koca insanlar tüm sevgilerini köpeklerine vermişler ve hatta emirlerindeki kişilere köpek nöbeti tutturmuşlardır.

İşte böylesi bir insan “körle yatan şaşı kalkar” misali salya sümük laflar söylemeye başlamış.

Yok, efendim Türkiye’de adım başına cami varmış. Ezan sesinden uyuyamıyormuş.

Beyefendi hızına alamamış vitesi geçirmiş üçe ve salyalarını akıtmaya devam etmiş. Öyle ki Türk halkına hakaretin biri bin para.

Arap’ın bayramını kabul etmiyormuş.

Bre gafil bu din çöle inmedi; İslam, alem şümul bir dindir.

Sizin gibi köpek sevdalıları sindiremedi bu dini. Bilakis nice gayrimüslim hidayete erdi.

Kandil mesajlarından da rahatsız oluyormuş Beyefendi hazretleri.

Ezandan rahatsız olan elbette kandil mesajlarından rahatsız olur.

Böyleleri sofralarında en leziz etleri yer ama Müslümanların Kurban Bayramına hakaret etmekten de geri kalmazlar;

Böylesi bir insan ne kadar da zavallı ve cahilce sözler sarfetmiş;

“Foça olağanüstü bir yer. Çok Atatürkçü, cumhuriyetçi. Halkı çok güzel, yani halkı CHP kökenli. Türbanlı göremiyorsunuz, çarşaflı türbanlı insan yok. Kurban kafalarını asacağız çam ağaçlarının üstüne. Ne biçim âdettir ya. Kurban Bayramı`na artık ihtiyaç var mı bu dönemde? Böyle kıroluk mu olur? Dünya tarihini incele, dini fanatizm ve dogmayı kullananlar tek şeyden anlamış abi. Devrimler ve güçten başka bir b..`la olmaz bu. Değer ve inanç senin sistemine rakip oluyorsa ne yapacaksın? Bunun hesaplaşması güçle olur, başka bir şeyle olmaz. Laik, sosyal, hukuk devletimiz sonsuza dek inşallah...”

İçi köpek sevgisi ile dolu,  yüreğinde bir damla halk sevgisi olmayan bu adam vitesi yükseltmiş; bir de halkın yarısını salaklıkla suçlamış;

“Ama şöyle var, Türkiye zaten suni bir balon ekonomisi üzerine yürüyor şu anda. O balon bir gün patlayacak, o balon patladığında halk yaptığı hatayı anlayacak. O yüzde 46'lık aptal kesim ne yaptığını görecek.”

…

“Böyle şey olur mu ya, salak bunlar ya, Aziz Nesin haklıymış yani”

Bu şahsın bildiğimiz hakaretleri bunlar.

Zaten bundan fazlası da mide bulandırır.

Çok iyi hatırlarız Türk halkı olarak;

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Balyoz Darbe Planı ortaya çıkınca nasıl haykırmıştı; ““Askerini Allah Allah diye hücum ettiren bir ordu, Allah"ın evine nasıl bomba atabilir?.. Bu vicdansızlıktır, lânetliyorum!” diye.

Şimdi size sormazlar mı Sayın Paşam;

"Sizin en yetkilisi, en rütbelisi olduğunuz orduda ezandan, Kur’an’dan, bayramdan ve kurbandan rahatsızlık duyan kişiler nasıl barınabilir? Bu adam Türk halkına hakaret etme cesaretini nereden buluyor?

...

            Her neyse biz sözü uzatıp da, hakareti kendine üslup edinen şahsın seviyesine/seviyesizliğine inmeyelim.

            Köpeklerden bahisle başlamıştık yazımıza, onlarla ilgili bir atasözümüzle tamamlayalım:

          “İt ürür kervan yürür.”