Dr.Mehmet BOZKURT

Dr.Mehmet BOZKURT

ESAD COŞAN HOCAMIZ’DAN Bir NÜKTE Bir İncelik ve Nezaket

Kıymetli okuyucular günlük hayatımızda ve insani karşılıklı ilişkilerde bir takım prensipler ve ilkelere sahip olmak önemlidir. Dürüstlük güvenilirlik sözünde durmapk samimiyet çalışkanlık fedakarlık  ve buna benzer kişisel haslet ve özelliklere sahip olmak içtimai ve iş ve meslek hayatında başarılı olmamızı etkileyen unsurlardır. Size sözünde durmak ve randevuya yetişmek   ve karşısındakine saygı konusunda Esad Coşan Hocamızdan birkaç hatıramı  nakletmek istiyorum. 

SAATİNİZE BAKIN…

Merhum Esad Coşan Hocamız bize verilen sözde durmak ve randevuya zamanında yetişmek konusunda  titizlik gösteriyor bu hususta önce kendi örnek oluyordu. İstanbul trafiğini göz önüne alarak ancak 15 dk lık gecikmeye müsamaha gösteriyordu. 1987  senesi Eylül veya Ekim ayının bir Pazar sabahı saat 11.00 de Sağlık Vakfının kahvaltılı bir açılış programı düzenlemiş ve Hocamızı da davet etmiştik. Hocamız o sabah Ankara’dan İstanbul’a geldi  ve  Vakıftaki açılış toplantısına katılmak üzere vakfa teşrif etti. Tam kapıda saatinize bakın dedi. Saat 11 e 1 vardı.  Bir başka gün Laleli de  US muayenesi için bir doktordan randevu aldık. O zamanlar Ultrason İstanbul’da sayılı ve devlet hastanelerinin çoğunda yok.  Hocamız ikindi vakti namaz sonrası hem kendine soru soran herkesi dikkatle dinledi ve sorulan sorulara da baştan savmadan gerekli cevaplar verdi. Bu nedenle de randevu vakti de daralmıştı.  Arabayı uygun bir yere bıraktıktan sonra o yoğun yaya ve araç trafiğinin arasından o kadar acele ile doktora gittik ki neredeyse bize araba çarpacaktı.  Yani söz ve randevu konusunda hocamız bu kadar hassas ve titizdi. 

HAYAT BU HAYAL DEĞİL SONUNDA ÇEKİÇ GİBİ T HARFİ VAR

1987 senesi 13 Kasım günü. Mehmed Zahid Kotku Hocamızın vefatının yıldönümü dolayısıyla anma programı var.  Sağlık Vakfı kurulmuş  Vakıf bünyesinde Aksa Polikliniği kurma çalışmalarımız var. Kuruluş işleri aşağı yukarı bitmek üzere ve polikliniği açmaya hazırlanıyoruz. Fakat borçların ağırlığı altında bunalmış ve sıkıntılı bir durumdayım. Çekleri senetleri zamanında ödemede zorlanıyoruz. Yukarıda da anlattığım gibi  Esad  Coşan Hocamız kendisi bizzat bize örnek olarak  verdiğimiz sözleri yerine getirmemiz randevularımıza dakik olarak riayet etmemiz konusunda eğitmeye yetiştirmeye çalışıyordu. O gece Hocaefendiyi evde ziyaret etmek istedim.  Ağabeylerden biri bana Hocaefendinin yanına girip te sıkıntını ona aktarma dedi. Ben de cevaben dedim ki Sahabe efendilerimiz kasvetli olduğu zamanlar Efendimizin yanına girdiklerinde kasvetleri dağılır kalpleri sürur ve sevinçle dolarmış. O niyetle gireceğim dedim. O zaman gir dedi. Uzatmayalım  Dr. Hüseyin Akın la Hocamızın yanına  girdik. Hocamız hal hatır sorduktan sonra ne yapıyorsunuz diye sordu?  Ben de ‘’Efendim sözlerimizi yerine getiremiyoruz  dedim. Neden diye sordu. Durumu anlattım.  Hocamız buyurdu ki:Hayat bu Hayal Değil Sonunda Çekiç Gibi T harfi var...

 Bu veciz sözü hiç unutmayız.  Bu veciz nükteye  daha sonra  devamı mahiyetinde bir ifade aklıma geldi: Hayatın sonundaki çekiç gibi T harfi ile darbeleri zorlukları yaşadıktan sonra çekiç gibi T harfi ile başlıyan TECRÜBE kazanıyoruz.

Bu arada dedik ki bazı Abiler bizim polikliniği açacağımıza inanmıyorlar. Hocamız niye dedi. Şarj motoru çalışıyor. Bassan marş motoru da çalışacak. Nitekim iki ay içinde Sağlık Vakfı AKSA Polikliniği kalabalık bir davetli grubunun iştiraki ile hizmete girdi. Mübalağasız diyebilirim ki bu poliklinik Muhafazakar camiada  kaliteli ve ilkeli sağlık hizmetinde  bir ilk olmuştur. 

RANDEVUYU İPTAL

Şadiye Hatun Tıp Merkezi hizmete gireli birkaç ay olmuş ben de Fatihteki Röntgen Laboratuvarını kapatmıştım.  Bir gün Şadiye Hatun Tıp Merkezinde  mescidde Hocaefendinin iştirak edeceği ayda bir Pazar günü sabah kahvaltısı ve arkasından sohbetler tertiplemeye karar verdik.  Hocamız ilk toplantıya teşrif ettiler.  Bir ay sonra ikinci toplantıyı tertipledik.  O Pazar günü sabah saat 7 de Hocamız bana telefon ettiler. Telefonda bana  ‘’Mehmet bugün senin davetine gelmemiz lazım. Fakat çok yorgunum istirahata ihtiyacım var ve İkindi Namazından sonraki hadis dersi için hazırlık yapmam lazım. Bu sefer gelmesem olur mu?’’ dedi. Bende Ne demek efendim tabii ki dedim. Sizin yerinize ben birini bulurum dedim. Ben ‘’ Efendim gelenlere mahcup olacağız  gelmeniz lazım’’ desem  Hocamız söz verdiği için gelecekti. O gün Hocamızın yerine konuşmacı olarak bir başka değerli Hocamızı davet ettik. Onun sohbeti de çok güzel olmuştu. Aslında Hocamız bize hayır olmaz demedikleri ve hatırımız için davetimize gelmeyi kabul etmişler fakat gelmek için durumu müsait  olmamıştı.

Hocaefendimiz bana deseki Mehmet müsait değilim gelemeyeceğim de diyebilir ve ben bundan hiçbir şekilde rahatsız olmazdım. Buradan benim çıkardığım ders Hocaefendinin bu tavrıyla  nezaket ve zerafet ve incelik göstererek bize örnek oluşuydu. Hepimiz özel veya resmi muhtelif görevlerimiz dolayısıyla toplum içinde muhtelif insanlarla ast veya üstlerle etkileşim halinde bulunuyoruz. Hocamızın bize gösterdiği bu davranışını biz de başkalarına gösterdiğimiz zaman bizim etkinliğimizin başarımızın  nasıl olacağını bir düşünün. Bir insana iş yaptırmak için emretmek mi nezaket ve güzellikle söylemek mi daha etkili bir yoldur?. Allah dostlarının bu tür hallerinden daha başka dersler de çıkarılabilir. O dersleri çıkarmak kişinin kabiliyet ve anlayışına kalmıştır. Allaha emanet olun kıymetli okuyucular.

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.