Seçkin İSLAMOĞLU
Ermenilerin Soykırımı, Amerikan Zulmü
SÖZÜN ÖZÜ (KISA KISA) - 27
Ermeni(lerin) Soykırımı
Evet soykırım olmuştur, Ermeniler müslümanlara yönelik bir soykırım yapmışlardır, fakat soykırıma uğradıklarına dair kendilerini ve dünyadan birçoklarını kandıragelmişlerdir, onlar da bilerek veya bilmeyerek bu yalana kanmışlardır.
Aslında olan Ermenilerin geniş bir devlet hayaliyle büyük devletlerin oyununa gelmesi ve onların maşası olmayı tercih etmekle intihar etmeleridir; evet onlar ihanetlerinin ve katliamlarının bedelini ağır bir şekilde ödemişlerdir. Elbette onları bu hayale teşvik eden büyük devletler (azmettiriciler) de bu soykırım ve ölümlerden doğrudan sorumludurlar.
Evet bu süreçte yüzbinlerce Ermeni ölmüştür fakat bunlar bilinçli bir soykırım değil savaş, hastalık ve göç zayiatıdır; elbette bazı zenginlerin mallarına göz diken fırsatçıların kasıtlı öldürmeleri veya intikam saldırıları da olmuştur fakat Ermenileri toptan yok etmeye yönelik bir kasıt ve çaba olmamıştır.
Mesela (göç edemeyecek, etmesi halinde hastalanacağı, öleceği vb düşünülen) birçok Ermeni göçten muaf tutulmuştur, göç şartlarının iyi olması, can, mal ve namus güvenliklerinin sağlanması gözetilmiştir. Savaş bölgesinden yani cepheden uzak yerlerdeki Ermeniler tehcir ettirilmemiştir.
Öte yandan göç ettirilen Ermenilerden yüzbinlercesi güneye vardıktan sonra batılı ülkelere göç etmişlerdir; dikkat edilsin, bunlar kaçmamışlardır, kendi istekleriyle batıya göç etmişlerdir ve bu hakikat soykırımın asla yaşanmadığının bir belgesidir. Bir başka deyişle, batıya göç edip de soykırım olduğunu iddia edenlerin varlığı bile soykırım yaşanmadığının belgesidir.
Unutulan veya unutturulmaya çalışılan gerçek ise Ermeniler tarafından bölgedeki Müslümanlara (özellikle Türklere ve Kürtlere) yönelik bir katliam ve soykırım yapıldığıdır, ki bu bilinçli bir soykırımdır, müslümanların nüfusunu yok ederek Ermeni nüfusun oranını artırmak veya tamamen hakim kılmak amacını gütmüştür. Yüzbinlerce müslüman (toplamda yarım milyon insan) katledilmiştir ve bunun sayısız belgesi mevcuttur. Halbuki başta Ermenistan (ve din adamları!) olmak üzere dünyada birçok devlet bu hakikati görmek yerine Ermenilerin soykırıma uğradığı ve uğratıldığı yalanıyla hareket etmektedir. (Ermeniler 1915’ten sonra, özellikle 1918-1920 yılları arasında da Osmanlı’nın yenilmesi ve bölgenin savunmasız kalması sebebiyle ve (Fransız veya Rus) işgalci güçlerin arasına karışarak müslümanları katletmeye devam etmiştir. Yine Azerbaycan’ın dörtte birini işgal etmiş ve Hocalı Katliamı gibi büyük vahşetlere imza atmışlardır.)
Tekrarlamak gerekirse, bu süreçte kaç kişinin öldüğü veya öldürüldüğü değil bunun hangi maksatla yapıldığı önemlidir ve Ermenilerin maksadı gerçek bir soykırım iken Osmanlı’nın böyle bir maksadı asla yoktu. Mesela İkinci Dünya Savaşı’nda da milyonlarca Alman öldürülmüştür fakat Almanlara yönelik bir soykırımdan söz edilemez (çünkü bu ölümler savaş ortamında gerçekleşmiştir).
Yine bu yalanı meclisleriyle onaylayarak birer garabete imza atan devletlerde bu olaylar yaşansaydı, yani bırakın birkaç yüzbin kişiyi birkaç on kişi öldürülseydi bunu yapanlardan belki de bir tek fert dahi bırakılmazdı; bu bağlamda onlar kendilerine sorsunlar: Mesela Korsikalılar bağımsızlık adına bölgedeki Fransızları, Basklılar İspanyolları, Kızılderililer Amerikalıları katletseydi ortada onlardan tek bir fert bırakırlar mıydı acaba?!..
Evet, bu yalanı savunanlar kendilerine sorsunlar: Ermeniler Osmanlı’ya yaptıklarının onda birini size yapsalardı ne yapardınız? Tarihi birçok örnek neler yapabileceğinizi çok iyi göstermektedir; mesela Haçlı Seferleri, Engizisyon, Mezhep Savaşları, Köle Ticareti, Afrikalı/Kızılderili/Aborijin/Yerli Katliamları, Sömürgecilik/Emperyalizm, Dünya Savaşları, Müttefiklerce Almanya’nın Dresden Kenti ile Nagazaki ve Hiroşima’nın Yıkıma Uğratılması, Vietnam Savaşı, Körfez Harekatı, Afganistan ve Irak İşgalleri gibi örnekler maalesef ortadadır.
İşte siz busunuz, Ermeniler de bunu yapmaya çalıştı; yüzbinlerce müslümanı kasten soykırıma tabi tuttu ama başarılı olamadan durduruldu. (Ermeniler başarıya ulaşsaydı bölgedeki müslüman soykırımını tamamlamış olacaklardı ve orada günümüzde belki de tek bir müslüman yaşamıyor olacaktı; tıpkı günümüzde işgal ettikleri Azerbaycan topraklarından milyonlarca müslümanı göç ettirdikleri gibi.) Zalimler için yaşasın cehennem ve katledilen müslümanların ruhuna el-Fatiha!..
Amerikan Zulmü
Amerika Birleşik Devletleri’nin sırf kendi çıkarları için sadece Ortadoğu’nun Irak bölgesinde sebep olduğu bazı insani facialar:
1) Amerikan işbirlikçisi Saddam’ın başlattığı Irak-İran savaşı ile 1 milyona yakın insan sebepsiz yere ölürken yine bu miktar kadarı yaralı veya sakat kaldı (ekonomik ve toplumsal olumsuz etkileri de cabası)... (1980-1988)
2) Körfez Savaşı ile Irak’tan (asker ve sivil) yüzbinlerce insan öldü... (1991)
3) Irak’a uygulanan ambargo yüzünden bir buçuk milyon insan öldü... (1990-2003)
4) 2. Irak Harekatı ve Irak İşgali ile 1 milyona yakın insan öldü... (2003-2011)
Yani Amerika’nın ve müttefiklerinin menfaatleri için sadece bir ülkede birkaç milyon insan katledildi!.. Bunu bütün dünyaya genelleyin; işte Amerika, işte Batı siyaseti, işte emperyalizm!..
Gerek var mıydı? Hayır... Amerika başka yollardan burdan sağlayacağı menfaatleri elde edebilir miydi? Evet... Öyleyse neden doğruyu seçmek yerine yanlışı seçmek, dostluk yerine düşmanlık, yapmak yerine yıkmak?!..
Irak halkı ve lideri Saddam da bu ülkenin tarihi ve doğal zenginliklerini kullanıp dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri olmak yerine, ülkelerini dünyanın en harap yerlerinden biri haline getirdiler. Doğruya yönelmek yerine yanlışa yöneldiler ve yanlışta da ısrar ettiler; işte bedeli de çok ağır oldu. Her milletin bu yaşananlardan ibret alması gerekir; güçsüz veya haksız olursanız bedel ödersiniz, birlik olmazsanız yenilirsiniz ve bedelini birlikte ödersiniz. Demek ki yenilmeden birlik olmak lazım yenilgide değil, harap olmadan ibret almak lazım harap olduktan sonra değil...
Geçen yüzyılın zalimi Ermeniler de müslümanları katlediyordu, bu yüzyılın zalimi Amerikalılar da müslümanları katlediyor; müslümanlar yüzyıllardır katledilmekten kurtulamıyorsa, bunun sebebini araştırıp çözüm üretmek zorundalar. Müslümanlar güçlü ve birlik olsalardı bu gibi facialar yaşanmazdı; güçsüz olursanız vahşilere av olursunuz. Müslümanlar kardeş olduklarının da, iki günü bir olanın (her gün ilerlemeyenin) zararda olduğunun da farkına varmalılar...
* * *
Kuran Meali
« Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah her şeyi hakkıyla bilir. » (Mücadele, 58/7)
Hâdis-i Şerif
“Sizden kim halka namaz kıldırırsa namazı (kısa) tutsun. Zira cemaatte zayıf, sakat, hasta ve ihtiyaç sahibi vardır. Müstakil kılınca dilediği kadar uzatsın.”
(Buhârî, Müslim, Muvattâ, Ebû Dâvud, Nesâî, Tirmizî)
Seçkin'ce
“Yalancıları gerçekler er-geç yalanlar; gerçekler ise er-geç doğrulanır.”
www.dunyaislamgunu.org - www.worldislamday.org - www.seckinislamicebooks.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.