xxxx451
“Erklerarası Yüksek Hakem Kurulu” önerisi
Gerekçe:
Bilindiği gibi yargı, yasama ve yürütme erkleri arasındna vahim denecek derecede bir sürtüşme ve çekişme mevcuttur.
Bu sebepten demokratik sistem tıkanmıştır, işlemez hale gelmiştir. Yüksek yargı organları verdiği kararlarla yasama ve yürütmenin yetki ve görev alanlarına girmiş, işler içinden çıkılmaz hale gelmiştir.
TBMM 367 sandalyenin ittifakıyla Cumhurbaşkanını bile seçemeyecek krizlere sürüklenmiştir.
Meselâ, Danıştay verdiği kararlarla, yürütmenin tasarruflarına engel olmuş, katsayı meselesinde olduğu gibi, yürütmeyi engellemiş, yürütme hiçbir demokratik ülkede örneğine rastlanmadık çözümsüzlüklere itilmiştir.
Gözüken odur ki bu ve buna benzer tıkanıklıklar giderilmedikçe sağlıklı bir devlet yönetimine kavuşmamız, devletin işlerliğini temin etmemiz mümkün olmayacaktır.
Devlet çarkları adeta birbirini kırmaktadır. Karmaşa derinleşmektedir.
Anayasamızda bu tıkanıklığı çözecek etkili bir hüküm yoktur.
Şöyle ki:
Anayasanın 104'üncü maddesinde bu konuya sadece şu hükümle dokunulmuştur:
"Cumhurbaşkanı... Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir" denilmektedir.
Uyumlu ve düzenli çalışılmadığı taktirde, Cumhurbaşkanı ne yapacaktır? Bu belirtilmemiştir. Cumhurbaşkanının etkinliği nasıl sağlanacak, bizde şimdi olduğu gibi, erkler alabildiğine birbirinin alanına girecek, sistem ve rejim tıkanacak hale gelince, meydana gelen problemler hangi organ eliyle nasıl çözülecektir? Bu sualin cevabı yoktur.
Bu sebepten, Anayasa'nın bu hükmündeki görevi Cumhurbaşkanlarının etkili bir şekilde yerine getirebilmesi, ihtilafları çözebilmesi için mutlaka bir organa ve bu organın etkinliğine ihtiyaç vardır.
Devletimizin istikrara kavuşması için bir "Erklerarası Hakem Kurulu"na Cumhurbaşkanı tarafından problemlerin havale edilmesi kaçınılmaz olmuştur.
Bu kurul, erklerarası ihtilâflara el koyabilmeli, ihtilâflarda hakem olarak uzlaşma sağlamaya çalışmalı, bir erkin diğerinin alanına müdahale edecek bir tasarrufu olduğu takdirde, bu tasarrufları durdurabilmeli, geçici ve kalıcı olarak erteleyebilmelidir.
Uzlaştırma veya isabetsiz müdahele ve tasarrufların düzeltilmesi veya iptal edilmesi için gerekiyorsa kanun teklifleri verebilmelidir.
Hukuk sistemlerinde bu gibi hallerde bu ve buna benzer kurul veya yargı organlarının benzeri vardır.
Meselâ, "uyuşmazlık mahkemesi" bir modeldir.
Bilindiği gibi idari yargı ile adli yargı organları arasında yetki veya görev uyuşmazlığı başgösterdiği taktirde, uyuşmazlık mahkemesine iş havale edilir, bu mahkeme, dâvâya bakmaya hangi mahkemelerin yetkili veya görevli olduğunu kesin olarak karara bağlar. Bu organların işlerliği ve fonksiyonunu devam ettirir.
Yine meselâ "İş uyuşmazlık yüksek hakem kurulu" dahi teklifimize canlı ve hukukî bir misal teşkil eder.
Netice:
Bu sebepten, gelişme aşamasında bulunan demokrasimizin, gelişme aşamasında, böyle bir kurula mutlaka ihtiyaç vardır. Böyle bir önlem almak kaçınılmazdır.
Keyfiyet ilgili makam ve kişilere ve kamuoyumuza saygıyla duyurulur.