Türkiye’nin son kırk yılına baktığımızda, Sayın Erbakan’ın bütün engellemelere rağmen çok hayırlı işlere imza attığını görüyoruz. Başbakan olarak görev yaptığı 54. hükümette ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptığı diğer koalisyon hükümetlerinde ülkemize büyük hizmetlerde bulundu. Kırk yıl boyunca hep Türkiye’nin maddi ve manevi kalkınması için çalıştı.

Uğradığı haksızlıklarla mücadele ile geçen kırk yıl!

Türkiye’ye hizmet yolunda mesafe almaya başladığı her noktada ”malum çevrelerin entrikalarıyla“ hükümetten uzaklaştırıldı. Kurduğu partiler kapatıldı. Siyaset yapması yasaklandı.

Ancak yılmadı. Her defasında yeniden ayağa kalkmayı başardı. Her defasında hizmet aşkı daha da büyüyerek döndü siyasete!

Çünkü dava arkadaşları, “kendini ülkesine hizmete adamış” hocalarının daima yanında oldular. Oyuna gelmediler. Başkalarının algılarını düzeltmek adına hocalarını dışlamadılar!

Bugün Sayın Erbakan artık siyasette yok!

Siyasette yok ama malum çevrelerin Erbakan düşmanlığı, hazımsızlığı devam ediyor. Erbakan karşıtları, hocanın yetiştirdiği kadroların son yıllarda Türkiye yönetiminde yer aldığını (kendileri her ne kadar onlardan değiliz deseler de bu söze pek itibar etmiyorlar galiba), dolayısıyla hocanın parti dışında kalmasının yeterli olmadığını, onu tamamen susturmak gerektiğini düşünüyorlar. Yetkileri olsa neredeyse düşünme ve fikirlerini açıklama yasağı da uygulayacaklar.

“Erbakan’ın tek adam görüntüsü partinize zarar veriyor”, “Erbakan vesayetine son verin”, “Eski söylemlerinizi değiştirin”, “Parti kadrolarını gençleştirin” gibi ifadelerle Erbakan’a karşı çıkmaları için genç Saadetlileri cesaretlendiriyorlar.

Malum kesimler, Numan Kurtulmuş mutabakat aramak yerine kendisi listesini çıkarınca pek bir sevindiler. Sayın Kurtulmuş’a bir övgüler, bir övgüler sormayın!

Listeyi Sayın Kurtulmuş hazırlayınca tek adam değil güçlü lider oluyormuş meğer! (Onlara göre) Erbakan’ı dikkate almadı ya, daha ne olsun!

Acı gerçek şu ki, kongre sürecinde Milli Görüş'ün koca çınarına fikri sorulmayarak “sen artık karışma” denmiştir! Davasını emanet ettiği gençler tarafından indirilen bu darbe, gördüğü tüm darbelerin etkisini hafif kılacak kadar ağır olmuştur. Erbakan’a yapılan bu muamele Milli Görüş camiasının yüreğini sızlatmıştır!

Halbuki biz, Milli Görüşçüleri hep kadirşinas bilirdik!