Neslihan ARICI
EN İYİSİNİ OLMAYA ÇALIŞIRKEN KAYBETTİKLERİMİZ
Sokakta top oynayan çocuk en iyi pas atma peşinde
Genç delikanlı twitterda en çok takip edilme isteğinde
Genç kız en güzel ve zarif olma derdinde…
Anne en iyi aşçı ve en iş kadını olma peşinde
Baba ise eve en çok para kazanma ve en iyi işi yapma istediğinde
Kısacası enlerde gözümüz, en iyi olmada dilimiz. En iyi çocuk, en iyi öğrenci, en iyi anne, en iyi baba, en iyi futbolcu, en iyi yazar, en iyi iş adamı, en iyi çalışan , en iyi sevgili , en iyi eş, en iyi giyinen, en iyi gezen, en iyi fan, en iyi takipçi sonunda insanın düştüğü en son hal enayi !!!
En…lerle hayatımızı daraltıyor, boyumuz kısaltıyor hatta kamburlaşıyoruz. En…lerle kimliğimizi nesnelere teslim edip kendimize yabancılaşıyoruz. Ama bir türlü en...leri bırakamıyoruz… ENE PEK SEVDALIYIZ. Çünkü çağımız yapan da bozan da enler…
Onlar olmadan sanki çırılçıplak bizler, korunmasız benlikler
Benliğimiz enlerle dışarıdan inşa ediyoruz. Benliğimizi dışarıdan çelik halatla bile desteklesek depremlerden koruyamayız. Temelinde kum da olsa , kırık dökük tuğlalar da olsa kendimizden olan malzemelerle benliğimizi depremlerden koruruz.Belki de sıradan olmayı göze olarak …
Bir gün otobüs bekleyin… binmeyin en pahalı cipinize
Bir gün sadece ekmek koyun en donanımlı sofranıza
Bir gün süslenmeden çıkın enlerle dolu sokağınıza
Bir gün en iyi pası atmayın maçta
Bir gün takip edilmeyin twitterda
Deneyin bir gün ENİ kaybetmeyi ama kazanın BENİNİZİ
İnsan bilse sıradanlığın benliğe sunduğu keyfi ve bereketini tenezzül eder mi enlere. İnsan sıradan olmanın, sıra da ve sıratta olmaya eş değer olduğunu fark etse düşer mi bu enlerin peşine…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.