EL-EZHER MEZUNLARI TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN ÜVEY EVLATLARI MI?

Naim ÖZGÜNER     30 KASIM 2014 PAZAR                                                                 28 ŞUBAT’ın izlerinin silindiği, yurtiçinde ve yurtdışında eğitimin her kesiminden mağdur olanların, ihlal edilen haklarının iade edildiği şu dönemlerde, hak ihlallerinin ve mağduriyetlerin neden hâlâ El-Ezher ve diğer yurtdışındaki İslami Üniversite mezunları adına devam etmektedir?                                                          El-Ezher Üniversitesi dünyanın en eski üniversitelerinden biridir. Sırasıyla Fatimiler, Eyyubiler, Memlûklular ve Osmanlılar döneminde de bu fonksiyonunu devam ettirmiştir. El-Ezher Üniversitesi, İslâm ve Arap ilimleri alanında dünyanın en önde gelen bir eğitim kurumu olma özelliğini sahiptir. İslami Üniversite olduğu için Rektör değil Şeyh olarak anılır. Bünyesinde Kur’an bilimleri dallarında eğitim vermenin yanı sıra bütün modern bilim dallarında da eğitim vermektedir. 1961 yılında Tıp ve Mühendislik fakülteleri de eklendi. El-Ezher ismi, Peygamberimizin kızı Hz. Fatımanın isminden mülhem Fatımatü’z-Zehra (yani Zeki manasında) verildiğinden El-Ezher ismi de burudan gelmektedir. Mısırda ki Fatımi hanedanlığı tarafından kurulmuştur. Türkiye’de bir çok öğrenciler kendi kişisel tercihlerini dini öğrenimden yana kullanarak dini öğretimde 1029 yıllık bir geçmişi olan, 103 farklı ülkeden öğrencinin öğrenim gördüğü, 44 fakülte, 6254 öğretim elemanı olan ciddi ve düzeyli bir deneyimi olan El-Ezher Üniversitesinde öğrenimlerine devam etmiş ve buradan mezun olmuşlardır. Ancak o yıllarda Denklik sorunu olmayan bu Üniversiteye daha sonra bütün yurtdışı İslami Üniversiteleri kapsayacak şekilde hak ihlali ve mağduriyetine gidilmiş ve binlerce öğrenci bugünde halen devam etmekte olan bu sürecin etkisi altında kalmaktadır. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti, tabiatında söz konusu düzenlemelerle kendi uyruğundaki öğrencilerin yurtdışında öğrenim görmelerini tanımış, belli süreçlerde denklik belgelerini sorunsuz olarak hazırlamış ve her türlü hukuki altyapıyı hazırlayarak desteklemiş, yabancı batı memleketlerinde öğrenim görmelerine zemin hazırlamış, hatta bir kısım öğrencileri bizzat burslu olarak göndermiştir. Şimdi; Dünyaca ünlü bu üniversiteden mezun olan Türk öğrencilerine Türkiye'de 4 yıllık üniversiteye eş denklik belgesi verilmemesi, denklik verilmiş olanların da denkliklerinin iptal edilmesi süreci şöyle gelişmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı'nın 16 Nisan 1929 tarih ve 1416 sayılı "Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun" ve 22 Şubat 1993 tarih ve 21504 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Türk Öğrencilerin Yabancı Ülkelerde Öğrenimleri Hakkında Yönetmelik" Ayrıca öğrenime gidilecek ülkeyle yapılmış olan çeşitli kültür antlaşmalar ve özellikle El-Ezher Üniversitesi'ni ilgilendiren "Akdeniz'e Sahildar Arap ve Avrupa ülkelerinde yüksek öğrenim çalışmalarının, diplomalarının ve derecelerinin tanınmasına dair sözleşme" uyarınca Türk öğrencilerinin bu ülkelerde Dövizsiz Özel Öğrenci statüsünde öğrenim görmeleri kabul edilmiştir. MEB tarafından Dövizsiz Özel Öğrencilikleri tanınan bu kişiler, askerlik tecil, pasaportların uzatılması veya yenilenmesi gibi işlemleri devamlı surette konsolosluk vasıtasıyla yapmışlar dır. Eğitimlerini bu şekilde tamamlayıp Türkiye'ye dönen öğrenciler, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 7/p maddesi uyarınca yurtdışındaki yüksek öğrenim kurumlarından aldıkları ön lisans, lisans veya lisansüstü diplomaların denkliklerini tayin etme hakkına sahip olan Yüksek Öğretim Kurumu'na başvurmuşlardır. Yapılan başvurular YÖK tarafından incelenerek kabul edilmiş ve yurtdışında eğitimi tamamlanan fakültelerin Türkiye'de dengi olan ilahiyat fakültelerine muadil dört yıllık "Lisans" belgeleri verilmiştir. Lisans denklik belgelerinin verilmesine 10 Ocak 1996 tarihine kadar devam edilmiştir.                   10 Ocak 1996 tarihinden sonra YÖK, söz konusu öğrencilerin denkliklerini iptal etmeye başladı. 10 Ocak 1996 tarihinde alınan bir kararla bu tarihten 1997 yılının başına kadar yurtdışı ilahiyat fakülteleri mezunlarının başvurularına karşılık YÖK, lisans diploması yerine 2 veya 3 yıllık ön lisans denklikleri vereceğini açıkladı. 

Buna göre başta El-Ezher Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olmak üzere, diğer yurtdışı ilahiyat fakültesi mezunları Ankara ve Dokuz Eylül Üniversiteleri İlahiyat Fakültelerinde 1 veya 2 yıl daha lisans öğrenimi görmek zorunda bırakıldı. Adı geçen üniversitelerde eğitimini tamamlayan bu öğrenciler, buralardan mezun olunca denkliklerini aldılar. YÖK'ün birbiri ardına aldığı fevri ve kasıtlı kararlar neticesinde sadece 1 yıl yürürlükte kalan bu uygulama 2.4.1997 tarih ve 97 11 799 sayılı karar toplantısında Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi'nin diplomalarına artık denklik belgesi düzenlenmeyeceği şeklindeydi. 16.7.1997 tarihli toplantısında ise YÖK, daha önce vermiş olduğu kararın çerçevesini iyice genişleterek yurtdışındaki üniversitelerden ilahiyat alanında yapılan diplomalara denklik belgesi verilmeme sini karara bağladığını, ayrıca daha önce verilen denklik belgelerinin de iptal ettiğini açıkladı. Bu kararla daha önce MEB'de görev almış olan 135 yurtdışı ilahiyat fakültesi mezunu kişi YÖK'ün isteği üzerine süratle görevden alındı. Buna istina den, Milli Eğitim Bakanlığı da, Mısır El-Ezher Üniversitesinden mezun olmuş, her türlü yasal prosedürleri tamamlayarak denkliklerini alarak yıllardan beri kutsal öğretmenlik mesleğini ifa eden bir yıldan tutun da on hatta yirmi yıllık hizmet süreleri olan öğretmenleri bile gözüne ve gözünün yaşına bakmadan görevden aldığı gibi, yeni müracaatları da kabul etmedi. Diğer taraftan YÖK, dört yıllık Ezher diplomasını ön lisans diplomasına çevirirken, ya da, yaklaşık iki yıllık bir programı kapsayan lisans tamamlama sonrasında verilen denklik belgesine de ne acıdır ki; "Bu belge öğretmen atamalarında geçerli değildir" , “bu belge sadece diyanet işleri başkanlığında geçerlidir” şeklinde şerh koydurmuştur. Söz konusu işlemle, yüksek lisans, doktora ve doçentlik çalışmalarını tamamlamış veya devam eden yüzlerce El-ezher Üniversitesi mezunu, tarihte benzeri görülmeyen bu kıyımın geçmişe teşmili nedeniyle bütün akademik çalışmalarına son vermek zorunda bırakılmış lardır. YÖK'ün almış olduğu bu kararla da, Türkiye'de doktora veya mastır yapan 80'e yakın yurtdışı ilahiyat fakültesi mezunu öğrencinin okullarıyla olan ilişikleri kesilmiş oldu maalesef!!! YÖK'ün iptal kararından sonra özellikle askerlikle ilişkisi olan kişilere (direkt askerlik şubelerine askere alınmaları için yazı göndererek) tebliğ edilmeye başlanmıştır. Ayrıca diplomaların iptalinden dolayı mezunların bir kısmı kısa dönem olarak yaptıkları askerliklerini terhislerinden sonra 18 aya tamamlamak suretiyle tekrar askere çağrılıp iki defa silahaltına alınmış, diğer mezunlar ise diploma iptalinden dolayı lise mezunu sayıldıkları için kısa dönem yerine 18 ay er ve/veya erbaş olarak askerlik yaptırılmıştır. Aynı anda yüzlerce El-Ezher Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunlarını, denklik belgesine istinaden her türlü kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanları, öğretmenleri ve lisansüstü, doktora, v.s, öğrenim gören kişiyi ve ailelerini mağdur ve perişan ettiği gibi, bunun arkasından yapılabilecek olan haksızlıklar açısından da tedirgin ve endişeli bir bekleyiş içine sokmuştur. Ayrıca diploma denkliğini hiç alamayan mezun öğrenciler de aynı şekilde lise mezunu sayılarak hayatlarının en karanlık günlerini yaşamaya mahkum edilmişlerdir. YÖK'ün bütün hukuk kurallarını çiğneyerek almış olduğu bu kararlardan zarar gören, başta El-Ezher Üniversitesi mezunları olmak üzere yurt dışı ilahiyat fakültelerinden mezun olan öğrenciler bu kararlara itiraz için YÖK'le ilgili davalara bakan Danıştay 8. Daire'ye dava açmışlardır. Açılan bu davalardan, yurt dışından aldıkları diplomalarla Türkiye'de yüksek lisans ve doktora yapanların haricindekiler, Danıştay 8. Daire tarafından reddedilmiştir. Yüksek lisans veya doktora yapanların davaları ise 17 Şubat 1999 tarihinde yürütmeyi durdurma şeklinde sonuçlanmıştır. Ayrıca askerlik işlemlerinin durdurulması için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne açılan dava da 10 Kasım 1998 tarihinde yürütmeyi durdurma şeklinde sonuçlanmıştır. YÖK’ün Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinin (MADDE 1 – 11/5/2007 tarihli ve 26519 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) ve (d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "ç) Diplomanın alındığı kurumun tanınmış bir kurum olduğu, eğitimin yapıldığı programın benzeri Türk yükseköğretim programına denk olduğu, eğitim düzeyi ve öğrenim alanı açıkça tespit edilenlere "lisans denklik" belgesi verilir. Eğitim düzeyi önlisans düzeyinde olduğu tespit edilenlere "önlisans denklik" belgesi verilir. Mezun olunan lisans programının Türkiye deki eşdeğer programa göre zorunlu derslerinde eksiklik tespit edilenlere; Kurulumuzca yerleştirilecekleri Türkiye deki bir üniversitede bu dersleri almaları ve başarılı olduğunu belgelemeleri sonucunda denklik belgesi verilir.") içeriğinde yeni bir değişiklik yaparak yurtdışı diplomaların tanınması noktasında çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar 2009-2010 eğitim ve öğretim yılından itibaren uygulamaya başlamış ve halen devam etmektedir. Denklik almak için YÖK’e müracaat ettiğiniz takdirde lisans tamamlama eğitimi adı altında adresinize en yakın bir üniversitede öngörülen fark derslerini almak suretiyle başarılı olan mezunlara YÖK tarafından yapılan yeni düzenlemeye göre, denklik belgesi verilmektedir. El-Ezher ve diğer yurtdışı İslami üniversite mezunları ilerleyen yaşlarına rağmen tekrar öğrencilik yaptırılmak suretiyle bile olsa dahi, diploma denklik belgelerini aldılar ve almaya da halen devam ediyorlar. Her ne kadar geç gelen adalet adalet olmasa da..! YÖK El-Ezher üniversitesinin mezunlarına vermiş olduğu pedagojik formasyon sertifikasına denklik vermemek tedir. Yapılan müracaatlar bir sonuca bağlanmamıştır. Diploma Denklik Lisans tamamlama eğitimi için yapılan uygulama, pedagojik formasyon denklik tamamlama eğitimi adı altında yapılmamaktadır. 
2012 yılında, El Ezher Üniversitesi mezunları başta olmak üzere yurtdışında İslami üniversiteler de eğitim alan öğrenciler mağduriyetlerinin giderilmesi için TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na dilekçe ile başvurdu. 2012-2013yılı itibariyle 28 Şubat sürecinde öğretmenlikleri ellerinden alınan az sayıda mezunlara hakları tekrar iade edilmeye başlandı. Öğretmenliğe geri döndüler. Hiç öğretmen olamamış diğer mezunlara ise, denklik almalarına rağmen halen hakları iade edilmedi. Sonuç olarak; 28 Şubat Postmodern darbesinin bıraktığı kötü mirasın neticesinde El-Ezher ve diğer yurtdışı İslami üniversite mezunları hakkında tesis edilen idari işleme mesnet olan hiç bir iddia ve mesnet olmayıp, yapılan işlem mücerrettir ve hukuki dayanaktan yoksundur. Hizmet gerekleri ile bağdaşmayan, hakkında şüphe ve tereddütler uyandıran, onur ve haysiyet kırıcı bir tarzda, hiç beklenmeyen ve tahmin edilmeyen bir şekilde sebep ve gerekçe bile göstermeden bu kadar kasıtlı ve kolay bir şekilde hukuki prosedüre muvafık olarak verilen denkliği iptal edilerek M.E.B. dan ayırma ve öğretmenliğe hiç kabul edilmeme işlemine tabi tutulmuşlardır. Haklarında şüphe ve tereddütler uyanmasına yol açan bu işlem, kendilerini manevi yönden şiddetli üzüntü ve eleme düçar bırakmış, kişilik hakları ihlal edilmiştir. Aynı şekilde diğer bir çok yabancı ülkelerin (örneğin: İngiltere, Amerika, Belçika, Rusya Fransa v.s) farklı bölümlerinden mezun olmuş bir çok kişi her türlü kamu kurum ve kuruluşlarında memuriyetlerine bin bir taltifle devam ederken, söz konusu din eğitimiyle ünlenen, İlahiyat alanında kaliteli ve özgün bir eğitim verdiği uluslararası camia tarafından tasvip edilen El-ezher Üniversitesinden mezun olanlar, dinsel düşünce ve kanaatlerinden dolayı eşine rastlanmayan çeşitli yanlış ve tamamen, dinsel ayrımcılığa dayalı muamelelere maruz bırakılmışlardır. El-Ezher ve diğer yurtdışı İslami üniversite mezunlarının yaş ortalamaları 40 ve 40’ın üzerindedir. Aldıkları denklik eğitimi sonucunda şimdi de yaş mağduru olarak öğretmenliğe kabul edilmiyorlar. Kamu kurum ve kuruluşlarında memur olarak çalışmakta olan ve öğretmenliğe geçmek isteyen mezunlar ise, yine yaş sınırından dolayı MEB’e geçemiyorlar. Çalışmış oldukları kurumların özellikle diyanetin kurum içi bazı terfi sınavlarına yaş sınırından dolayı giremiyorlar. Yine müftü ve vaiz olabilme yolunda diyanet tarafından verilen ihtisas eğitimlerinin teknik olarak önü açık olsa bile mantık olarak yine yaş haddinden dolayı vaizlik ve müftülük yolu kapalı görünmektedir. Üniversitelerde yaş haddinden dolayı akademik çalışma engeli devam etmektedir. Gençliğinin en verimli döneminde onlarca yılı heba edilen el-Ezherliler, 28 Şubat mağdurlarının başında gelmektedir. Yarışa beraber başladıkları akranları bugün çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi, doçent ve prof. Olurken Ezherliler hala diploma denkliğini nasıl alırım ya da yüksek lisansa nasıl başlayabilirimin peşinde koşturulmaktadırlar. 28 Şubat’ın izlerinin silindiği ve her kesimden mağdur olanların haklarının bizzat iade edildiği bu dönemde, ilerleyen yaşlarında denklik almalarına rağmen bu zulmün, hak ihlallerinin ve mağduriyetinin neden hâlâ El-Ezher ve diğer yurtdışı İslami üniversite mezunları adına devam ettirildiğini, geriye dönük haklarının neden iade edilmediğini anlamak mümkün değildir. YAŞ mağdurlarına nasıl ki TBMM bir kararla geçmişe dönük özlük, emeklilik ve tüm haklarını tanıdıysa, aynı şekilde El-Ezher ve diğer yurtdışı İslami üniversite mezunlarına da geçmişe ve bugüne dönük haklarının tanınması ve iade edilmesi gerekmektedir.                                                                                                             Türkiyede ki Ezher mezunlarının kurduğu İstanbulda bulunan kısa adı EZDER olan Ezher Mezunları Derneğinin başkanlığını Ekrem DÜZCAN yapmaktadır. Kendisi hem Ezher mezunu hem de Türkiye de mağduriyeti yaşayanlardandır. Derneğin faaliyetlerinden bahsedecek olursak; İlk yıllarda pek aktif olarak görülmeyen dernek, Ekrem Düzcan ın yeni bir kadro ile yönetim kurulu başkanı olmasından sonra eğitim alanından başlayarak harekete geçti. Kurslar açıldı, ilçe milli eğitim müdürlükleriyle aktedilen protokoller muvacehesinde eğitim faaliyetlerine İstanbulun çeşitli semtlerinde başlandı. Son olarak açılan Ezher İslami İlim Akademisi ile yeni bir ivme kazandı. Dersler ve kurslar Arap asıllı hocalar tarafın dan verilirken sahasında otoriter tecrübeli Türk hocaları da istihdam edildi. Katılım cılardan ücret alınmazken akademiye daha çok ilahiyat fakültesi öğrencilerinin rağbet ettiklerini görüyoruz. Dernek Fatih ilçesini pilot okulu olarak seçti. 5. Ve 9. Sınıflarda Arapça derslerine başlandı. 300 öğrenciye Arapça dersleri veriliyor.         İlçe belediye başkanları ile ilçe milli eğitim müdürlükleriyle kurslar için görüşme ler yapıldı. Derslerde başarılı olanlar 1.2.ve 3. Gelen öğrencilere bir ay yurtdışında pratik Arapça eğitimine gönderilecek. Derslerde başarılı olan 4.5.6.7.8.9. ve 10. Gelen öğrencilere yurtiçinde tamamı arap hocalarından oluşan bir aylık kamp yapılacaktır. İlahiyat öğrencilerine yönelik Arapça gramer, pratik Arapça, Kur’an-ı Kerim, Hadis usulü, Tefsir usulü, Fıkıh usulü, derslerinden takviye kurslar verile cektir. Modern sistemle Arapça öğrenimi, Öğretimde Hafıza Teknikleri, Kaybolan Kültürümüz Ve Değerlerimiz, Okumanın Neresindeyiz, Takım Çalışması, Aile Ve Toplum İlişkileri gibi konular konferans ve seminer formatında sunumlu programlar yapılacaktır. Ayrıca kandil gecelerinde Kur’an Ziyafetleri programları yapılacaktır. Ezher Lisan Akademisi İ.H.L.,İ.H.O. ve İlahiyat Fakülteleri adına beş danışman, genel Arapça alanında beş danışman, Üniversite alanında beş danışman, Kur’an-ı Kerim alanında beş danışman olmak üzere toplamda yirmi danışmanıyla kurumun bünyesinde hizmet vermektedi 
                                       Naim ÖZGÜNER 

          E-mail: naimozguner81@gm    www.naimozguner.com      

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar