Dua Almış Bir Bilal

Geçtiğimiz günlerde Sivas’taydım. Deniz Feneri’nin, ihtiyaç sahipleri için hazırladığı gezici giyim mağazasının açılışı vesilesiyle oradaydım.

Açılış merasimi sonrası Hilal FM’in yayınına misafir oldum. Derneğin bugüne kadar Sivas’taki ihtiyaç sahiplerine yaptığı yardımları konuştuk. 2011 faaliyet raporundan rakamlar paylaştık. Giyim mağazasından kimlerin nasıl yardım alabileceğini anlattık.

Yayın bitti, radyodan çıkmak üzere iken Deniz Feneri giyim mağazasından bir görevli aradı.

Benimle görüşmek isteyen Bilal isimli bir misafir varmış. Beni Seyr FM’de program yaptığım dönemden tanıyormuş.

Yetişmemiz gereken bir program daha vardı. “Acelesi yoksa akşam 18’de yapacağımız gönüllü toplantımıza gelsin görüşelim” dedim. “Toplantıya gelecek” dediler.

Akşama doğru gönüllü toplantısını gerçekleştirdik. Toplantı sonrası Ertuğrul Karakaş Bey, Mustafa Yurtseven ve Ahmet Bal ile birlikte çıkmak üzereyken Bilal geldi.

Onu hatırladım. Radyoda yayın masasındaydı. Halim selim, yumuşak başlı, anlayışlı, hizmet ehli ve uyumlu bir çalışandı. Uzun sohbetlerimiz olmamıştı ama birbirimizi seviyorduk.

Radyodan ne zaman ayrıldığını sordum. Bir yıl olmuş ayrılalı. Üniversiteden mezun olduğu bölümle uyumlu bir kamu kuruluşunda işe girmiş.

“Ben Erzincanlıyım. Memleketimde görev yapmak istedim, zira annem yaşlı ve hasta. Erzincan’da çalışıyorum” diyerek başladı hikâyesine.

 Sonra da bana nasıl ulaştığını anlattı:

”Staj için bugün Sivas’a geldim. Bir belediye otobüsüne binmiştim. Otobüste radyo açıktı. Sizin sesinizi duydum. Acaba ulusal bir yayında mı, yoksa yerel bir programda mı diye merakla dinledim. Yayını takip edince anladım ki, Sivas’ta Hilal FM’deydiniz. Sizi görmeyi arzu ettim ama telefonunuz yoktu. Radyonun telefonunu bulmam gerekecekti.. Öylesine yürüdüm.

Karşıma sizin bugün açılışını yaptığınız giyim mağazası çıktı. Deniz Feneri afişleri, balonları ve bayrakları epeyce uzaktan fark ediliyordu.

Görevli arkadaşlarla tanıştım, sizi sordum. Daha radyodan ayrılmadan sizi arayıp görüşmek istediğimi haber verdiler. Siz de buraya davet etmişsiniz..”

Çok sevindim Bilal’i gördüğüme. Onunla karşılaşmamız mukaddermiş ki, bir belediye otobüsünde yolcuların da duyabileceği şekilde radyo dinleniyormuş. Muhtemelen halk otobüsüdür bahsedilen otobüs. Zira Sivaslı dostlarımız şaşırdılar, “Hangi otobüsmüş öyle ki, şoförü Hilal FM’i dinliyor?” diye gayri ihtiyari sordular.

Bilal’in stajı bir ay sürecekmiş. “Kalacak yeriniz var mı?” diye sordum. “Henüz belli değil, araştırıyorum” dedi. “Bu akşam kalacak yeriniz belli mi?” dedim. “Evet, bu akşamlık yer ayarladım” dedi.

“İyi olacak hastanın ayağına doktor kendisi gelirmiş, derler. Senin durumun ona benziyor. Kalacak yer konusunu çözülmüş bil” dedim.

 Sonra da, “Şu arkadaş bir öğrenci yurdunun sorumlusu, şu arkadaşlar başka bir yurtla bağlantılı kişiler… Senin kalacak yer meselen kolay çözülecekmiş ki, radyodan sesimi duymuşsun. Hadi hayırlı olsun” diye müjdeyi verdim ona.

Hem Bilal, hem de onu tanıştırdığım dostlarımız çok şaşırdılar bu buluşma hikâyesine.

Sevgili Bilal yolun açık olsun. İşlerin bu kadar kolaylaştırıldığına göre anne-baba duasını çok alıyorsun besbelli.

Ahirete göçmüş bütün annelerimize ve babalarımıza rahmet diliyorum.

Hayatta olan bütün anne ve babalarımıza da sağlık, afiyet ve uzun ömürler dilerim.

 

gumuslale@gmail.com

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.