Geçen haftalarda Başbakan Erdoğan ile Aydın Doğan arasında geçen kavganın en önemli ayağı olan Deniz Feneri Derneği gündemi hayli meşgul etti ve belki de tarihin tozlu raflarına kaldırıldı. Maalesef medya olaya sadece Erdoğan ve Doğan arasındaki çekişme olarak baktı ve deniz feneri ve diğer benzer derneklerin bu toplum için ne kadar önemli olduğu noktasında neredeyse malum medyadan hiçbir kalem erbabı yazı yazmadı veya yazamadı.

Öncelikle şunu belirteyimki gerek Deniz Feneri Almanya ve Deniz Feneri Türkiye derneklerinde ve gerek Türkiyedeki ve gerekse bütün İslam ülkelerindeki ve hatta tüm dünyadaki yardım kuruluşlarında suistimal, yanlış, çalma çırpma hep olmuştur ve maalesef olmaya da devam edecektir. Zira günümüz insanları ne Hz. Ömer hassasiyetine sahiptir ve ne de yaptığı bağışların doğru kullanılıp kullanılmadığını takip edecek zamanı vardır. Almanya Deniz Fenerinde ihmali olanlar nasılki cezalandırıldılarsa; bu tür yardım kuruluşlarındaki hatalı kişiler mutlaka cezalandırılmalıdır.

Hadiseden sonra özellikle deniz feneri derneğinden düzenli yardım alan aileler, derneğin bağışlarının kesilmesinden sonra madur duruma düştüklerini beyan ettiler. Kimse olayın bu bouyutuyla ilgilenmedi.

Ben olaya Amerika açısından bakmak istiyorum. 11 yıldır yaşadığım şehir tam bir göçmenler şehri. Çoğunluğunu Dominik Cumhuriyeti ve Porto Ricolu fakir İspanyolların oluşturduğu şehrin geneli de fakir. Böyle olunca abartmıyorum onlarca DENİZ FENERİ DERNEĞİ var. Amerikadaki bu yardım dernekleri iki tür oluyor. Birisi günde iki öğün yemek veriyor. Diğer grup ise yazlık ve kışlık elbise dağıtıyor. Ayrıca evleri olmayanlara da kilise ve yardım kuruluşları belli süreler için kalmalarını sağlıyorlar.

Bu işsiz güçsüz fakir insanlar gündüzleri de kütüphanelere giderek yazın klima, kışın da kaloriferden istifade ediyorlar, hemde bütün günlük gazeteleri takip ediyorlar. Bundan dolayı yemek içmek, yatıp kalkmak ve giymek dertleri olmadığından kimseyi de rahatsız etmiyorlar.

Amerikada bu tür evsiz barksızların sayısı o kadar fazlaki; düşünsenize eğer Deniz Fenerleri olmasa işte o zaman Amerika kesin batar.

Demem oki insanoğlu heryerde aynıdır. Bir hırka bir lokma sözü boşuna söylenmemiştir. Karnı tok sırtı pek oldu mu işi olmasada hayatına devam edebiliyor. Ancak bu ikisi olmadığında hırsızlık, saldırı ve hatta ölümlerin olmaması mümkün değil.

Sonuç olarak birkaç kişi yada kişilerin yaptığı yanlışlardan dolayı bu tür yardım kuruluşlarını vuralım, ancak lütfen öldürmeyelim.