Ahmet BULUT
Çocuklarımızı Kimlere Teslim Ediyoruz?
Çocuklarımızı Kimlere Teslim Ediyoruz?
Bugün okullar açıldı yeni öğretim yılı bütün öğretmenlerimize ve öğrencilerimize hayırlı olsun. Rabbimiz rızasını kazanacak işlerle meşgul etsin.
Anne ve babalar sevinçli, öğrenciler heyecanlı. Günler öncesinden başlayan hazırlıklar tamamlandı. İlk günün heyecanı bir başkadır. Çocukluk günlerim gözümün önüne geldi. Yeni bir ayakkabı, okul kıyafeti, çanta, kalem ve defter…Kokularını bile dün gibi hatırlıyorum.
Yeni bir yıla başlamak, uzunca bir tatilin ardından oldukça zor olacaktır. Ama ilk günler çok önemli. Bu günlerde çocuklara yardımcı olmak gerekir.
Çocuklar akşam yatsı namazından sonra erkenden yatmalı, sabah namazına rahatça kalkmalı. Namazdan sonra güzelce kahvaltılarını yapmalı, güne hazırlanırken bir miktar da Kur’an’dan okumalılar. Bu konuda anne ve babalara büyük görev düşüyor. Onların bedenlerini doyurduğumuz kadar gönüllerini doyurmazsak manen aç bırakmış oluruz. Manevi açlık maddi açlıktan daha kötü sonuçlar doğurur.
Çocuklarımızın günlük programlarını namaza göre yapmalıyız. Nasıl yedi yaşında okula başlıyorlarsa, aynı yaşta namaza da başlamaları gerekiyor. Sevgili Peygamberimiz bu yaşa özellikle dikkat çekmiştir. Bu yaşta başlatmazsak mevsimini geçirmiş oluruz. Daha sonra tedavisi zor olabilir. Okulda namazlarını rahatça kılabilmeleri için okul idaresinden abdest almaları ve namaz kılmaları için yer talep etmeliyiz. Bu anayasal bir haktır. Bu konuda sadece yapılması gereken velilerin talepte bulunması. Maalesef bunu bile yapabilecek cesaretimiz yok. Öyle sindirilmişiz ki…
Hocamız M.Esad Coşan (r.aleyh) :“Hak verilmez alınır.” Derdi. Hakkımızı isteyebilecek cesaretimiz yok sadece. Efendimiz (sav) :“Allah’tan korkan, Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmaz. Allah’tan korkmayan, Allah’tan başka her şeyden korkar.” Buyurmuş. Bu yazıyı okuyan sevgili kardeşlerim, gelin hayırlı bir çığır açalım. Çocuklarımızın okuduğu okullarda mescid yoksa açılması için organize olalım. O mescid açık kaldığı sürece sadaka-i cariye olarak bize sevap yazılmaya devam edecektir. Çocuklarımızın okulda namazlarını düzenli bir şekilde kılmaları için onlara destek olalım. Okul döneminde namazlarını aksatmalarına engel olalım. Bu konuda duyarlı olan öğretmenlerinden yardım isteyelim.
Hemen yeri gelmişken bir konuya dikkat çekelim. Anaokuluna veya ilköğretime başlayan çocuklarımızı teslim edeceğimiz öğretmeni seçelim. Ateist ve din düşmanı olan bir öğretmene çocuklarımızı teslim etmeyelim. Kendi elimizle çocuğumuzu ateşe atmış oluruz. Öyle bir öğretmenin yapacağı tahribatı düzeltmek için yıllarca uğraşmamız gerekebilir. Bu kardeşiniz bu konuda canlı şahittir. İlkokul öğretmenim aynen tarif ettiğim evsaftaydı. Onun bize verdiği zehirleri yıllar sonra fark ettim. Atabilmek için de bayağı uğraştım. O zehir sebebiyle şuurlu Müslümanlardan yıllarca korktum ve kaçtım. Aman dikkat!!!
İlk satırda özellikle öğretim dedim. Çünkü eğitimi maalesef yok. Misal mi istiyorsunuz? Çocuklara “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersinde namaz öğretilse nerede uygulayabilecekler? Var mı böyle bir imkân? Okullarımızda ahlak eğitimi verilebiliyor mu? Büyüklere saygı ve hürmet var mı? Ya Helal ve haram bilinci? Allah’a ve ahirete iman bilincinin verilmediği bir öğretim müessesinde bunları beklemek abes olur.
Devlet olarak yıllardır dinden korkulduğundan, hep dinden uzak durulmuştur. Din “öcü” gidi gösterilmiştir. Dindarlar “gerici” olarak yaftalanmıştır. Dindar insanlar hep sindirilmiştir. Dinini öğrenmek ve yaşamak isteyenler akıl almaz işkencelere maruz kalmıştır. Hatta ülkemizde kendi devlet başkanını bile bu sebeplerden asacak kadar vahim cinayetler işlenmiştir. Nice âlimlerimiz şehid edilmiştir.
Sonuç içler acısı. Üniversite öğrencisi terörist olmuş, annesini diri diri bıçakla doğrayacak kadar gözü dönmüş, lise öğrencisi öğretmenini bıçaklayacak kadar, ruhsuzlaşmış, zina yaygınlaşmış on iki yaşlarına kadar düşmüş, lise çağındaki öğrencilerin büyük bir kısmı bu bataklığa saplanmış, sigara ve uyuşturucu da azımsanmayacak kadar yaygınlaşmış. Bundan daha beteri ne ola ki?
Ey anne babalar görev başına! “Saldım çayıra Mevlam kayıra” derseniz saydığım sonuçlardan biri de sizi bekliyor. Çocuklarınızın okulunu ve öğretmenini iyi seçin ve takip edin. Okul idarecileri ile iyi bir iletişim içinde bulunun. Çocuklarınızın arkadaşlarına dikkat edin. Okul çevresinde bekleyen mafiaya dikkat edin. Onları internet çılgınlığına terk etmeyin. Kendi ellerinizle ateşe atmış olursunuz.
Yöneticilerimizden, milli eğitimin tüm kademelerinden çocuklarımıza maddi eğitim kadar manevi eğitimlerini de düşünmeleri gerektiğini hatırlatırız. Onları bizi biz yapan değerlerle yetiştirmezsek gelecek bu günden beter olacaktır.
Fatih’lerin, Kanuni’lerin yetiştiği ve onları yetiştiren, Akşemseddin’lerin, Molla Gürani’lerin, Şeyh Edebali’lerin, Mevlana’ların, Yunus Emre’lerin yetiştiği şu güzel ülkemizde, onları aşacak nesiller yetiştirmek için el ele verelim. Bunun için herkes üzerine düşeni yapmalı. Çünkü ülkemiz ve bütün dünya o aydınlık nesle muhtaç.
Rabbimiz! Bizlere muttakilere öncülük edecek nesiller yetiştirmeyi nasip eyle…Amin.
Kardeşiniz
Ahmet Bulut
www.ahmet-bulut.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.