Dr. Elif Poyrazlı

Dr. Elif Poyrazlı

Cimrilik

Birçok kalp hastalığı gibi bu hastalık da kendini gizlemeye çalışır ve bu hastalığa sahip insanlar genellikle öncelikle kendilerine sonra çevrelerine cimri olmadıklarına dair ispatlar getirmeye çalışırlar. Bu amaçla çoğu zaman 'tutumluluk' kavramını kullanırlar. Halbuki günlük hayatta tutumluluk ve cimrilik arasındaki sınır, dinin farzlarını yerine getirmeyi engellemeyecek ve haram işlemeye de sebebiyet vermeyecek şekilde kolayca çizilebilir. Eğer bir insan ailesinin hakkı olan parayı onlar için harcarken veya fakirin hakkı olan zekatı verirken manen zorlanıyorsa artık hastalık kalbinde yer etmeye başlamış demektir.

 

'' Ve onlar ki, harcadıkları vakit israf etmezler, pintilik de yapmazlar; ikisi arasında dengeli giderler. '' (Kuran 25:67)

 

Cimrilik hastalığını bir de toplumsal açıdan ele alacak olursak şunu görürüz ki cimriler toplum tarafından genelde sevilmeyen insanlardır. Hatta cimriler kendi aralarında bile birbirlerini sevmezler.

 

Cimriliğin başlıca sebebi bu dünyanın geçici malına olan sevginin doğal seviyesini aşmasıdır. Cimri insanlar şevkle mallarına sarılırlar ve onları biriktirirler ve çoğu zaman bunu fakirlikten korunmak için yaptıklarını söylerler. Fakat sorun şudur ki bu korkudan hiçbir zaman kurtulmazlar ve ömür boyu mallarını kaybetme  telaşındadırlar. Halbuki:

 

'' De ki: "Rabbim, rızkı dilediğine döşer (bol verir), dilediğine de sıkar (kİsar); fakat insanların çoğu bilmezler. '' (Kuran 34:36)

 

Aslında cimrilikten en çok zarar görenler yine cimri insanların kendileridir. Mallarını kendileri ve aileleri için harcamaya kıyamazlar, kaldı ki ihtiyaç sahibi yabancı insanlar için harcasınlar. Böylelikle cimri bir insan ne bu dünyada kendi  malından nasiplenebilir, ne de  öbür dünyada bir faydasını görür, çünkü malını öbür dünyada rahat etmek için de kullanmamıştır. Ölür gider ve biriktirdiği, üzerine titrediği, koruduğu malları kendinden sonra bambaşka insanlar tarafından harcanır.

 

Cimriliğin zıddı olan cömertlik ise hem Allah katında hem de toplum tarafından çok yüksek bir erdem olarak görülür ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) en belirgin özelliklerinden biridir. İslam ahlakına göre varlıklı bir insanın cömert, müsamahakar ve alicenap (yüksek ruhlu) olması gerekir.

 

Örneğin, verilen bir borç söz konusu olduğunda, borç veren kişinin kolaylaştırıcı ve alicenap olması onun 'büyüklüğünden' sayılır. Özellikle de bu kişinin kendisinin bu paraya ihtiyacı yoksa. Şer'i açıdan bakıldığında bu kişinin böyle yapması için  bir mecburiyeti yoktur aslında, çünkü o para onun hakkıdır. Fakat zor durumda olan insana kolaylık göstermek hadislerde hep tavsiye edilmiştir ve böyle yaparak Allah'ın da kolaylık göstermesi umulur.

 

Kısacası dini açıdan bakıldığında bütün malları veren Allah'a olan şükrümüzün bir ifadesi olarak mecbur olmadığımız halde mallarımızdan ihtiyaç sahiplerine dağıtmak her zaman iyidir. Bunu yaparken de bazı şeylere dikkat etmek gerekir. Örneğin:

 

l        cenaze masrafları üzerine pazarlık edilmemelidir. Cenazeler insana ahireti hatırlatmalıdır, dünyalık şeyleri değil.

 

l        ihtiyaç sahiplerine yedirmek için alınan mallar için de pazarlık yapılmamalıdır. Hayır işleri için alınan bütün mallar için genel olarak bu geçerlidir (daha fazla insana yardım edebilmek için yapılan pazarlıklar tabii ki bunun dışındadır).

 

l        hayır işlerken mütevazi bir tavır sergilenmelidir ve gülümsenmelidir. Hayır yapabilme ve ilahi emirleri yerine getirebilme durumunda olmak Allah'ın lütfundandır. Bunun bilincinde olmak ve gereğince hareket etmek gerekir.

 

l        veren kişi, kendi elinin alan kişinin elinden aşağıda olmasına dikkat etmelidir.

 

l        kötü ve beğenilmeyen şeyleri hayır olarak dağıtmak İslam'da hoş görülmeyen bir şeydir. Bu cimrilik göstergesi bir davranıştır. Asıl hayır insanın sevdiği şeylerden dağıtmasıyla olur.

 

'' Ey iman edenler, gerek kazandıklarınızın ve gerekse sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden Allah yolunda harcayın, kendinizin göz yummadan alamayacağınız adilerini vermeye yeltenmeyin ve Allah'ın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını ve şükredilmesi gereken olduğunu bilin. ''  (Kuran 2:267)  

 

'' Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir. '' (Kuran 3:92)

 

Tedavi: Cimriliğin tedavisi için insanın farkına varması gereken en önemli şey malını elde etmek için insanın kendini paraladığıdır Toplamak için gece-gündüz çalışır, halbuki bir yandan hayat akıp gitmektedir. Sırf sahip olduğundan daha fazlasına sahip olmak için çalışmak, insanın bütün ömrünü harcayabilir. Bir bakarsın hayat bitmiştir. Dilenci için de zengin için de ölüm aynı şekilde gelir.

 

Ömür boyu biriktirdiğimiz herşey, ömür bitince bize bir fayda sağlamadan başkalarının harcaması için geride kalır. Bunların üzerinde düşünerek ve cömert davranmaya çalışarak kalp cimrilik hastalığından temizlenebilir. 

Kaynak: Purification of the Heart. Hamza Yusuf. Starlatch Press, pp. 22-26.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.