Köşk krizi bekleyenler CHP krizi ile karşı karşıya kalmak üzere. Sipariş çatı adayı CHP’yi yeniden hareketlendirdi ve Kılıçdaroğlu’na karşı üç ayrı blok oluşmasına neden oldu. Referandum ile başlayan ayrışma, Mansur Yavaş’ın adaylığıyla netleşmişti. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatıya çıkarılmasıyla bu hafta ayrışma keskinleşti.

Ama herkesin düşündüğünün zıddına öne çıkan isim devrik lider Deniz Baykal değil Mustafa Sarıgül ve Metin Fevzioğlu olmaya başladı. Baykal’a düşünülen görev ise çok daha başka!

CHP Genel merkezinde Sarıgül ve Fevzioğlu üzerinden kulisler başlarken, çatı adaydan vazgeçilmediği takdirde ulusalcı kanat ile yenilikçi kanadın temsilcileri olarak kabul edilen partililerin gizli bir ittifakla harekete geçeceği konuşuluyor.

İki ayrı kanattan görevlendirilen iki isim bile belli..

Hüseyin Aygün ve Nur Serter.

Yoğun bir çalışma içerisine giren ikilinin parti içi görüşmelere başladığı, başta MHP ile yapılan ittifak olmak üzere İhsanoğlu’nun isminin sır gibi saklanmasına tepki gösterdikleri, “Ya İhsanoğlu’ndan vazgeçilir ya da bölünme yaşanır. Bölünmeden taraf değiliz. O zaman biz de kendi Köşk adayımızı belirler, yeterli imzayı toplar üzerimize düşen görevi yerine getiririz! Dahası Genel seçim sürecinde parti de değişim için düğmeye basar, liderlik için alternatif isimler üzerinde dururuz!” şeklinde propaganda yaptıkları öne sürülüyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi kulislere CHP liderliği için sızdırılan iki isim Mustafa Sarıgül ve Metin Fevzioğlu olurken, çok dikkat çekici bir başka ayrıntı ise Deniz Baykal..

Deniz Baykal’ın yeniden CHP liderliği koltuğuna oturma gibi bir niyeti yok! En azından yakın çevresi şimdilik böyle bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor. Ancak ulusalcı ve yenilikçi kanadın gündeminde çok daha farklı bir konu var. O da Deniz Baykal’ın köşk için alternatif aday olarak gösterilmesi. 20 imza toplayıp, İhsanoğlu ismine duydukları öfke ve istişare edilmeden aday belirlenmesinin öcünü almak!

Taraflar arasındaki gerilimi düşürmek için araya girerek, yükselen tansiyonu düşürme görevi de sözde Ercan Karakaş’a verilmiş. Ancak Ercan Karakaş’ın, "SHP/CHP Belgelerinde Kürt Sorununa Bakış" başlıklı raporundan dolayı ulusalcılarla arasının açık olmasından dolayı kabul etmemiş.

Muhalifler tarafından sızdırılan bilgiler bu yönde.

Dedikodu gibi gözükse de Kılıçdaroğlu’nun koltuğa oturma sürecini hatırladığımızda imkânsız gibi gözükmüyor. Bakarsınız AK Parti adayını açıklamadan CHP’den bir aday daha çıkıvermiş.

Yani İhsanoğlu ismiyle AK Parti’yle mücadeleyi hedefleyen CHP daha şimdiden kendi derdine düştü. Kemal Derviş ile DSP’de yaşanan, sonrasında örtülü bir darbeye dönüşen sürecin tekrarını CHP’de yaşamazsak iyi!

www.twitter.com/aslandegirmenci

degirmenciaslan@gmail.com