Canı sıkılan kurşun

Adalet ve Kalkınma Partisi ile Saadet Partisi'nin Doğu Türkistan'la ilgili pankartlarını şehrin birçok yerinde görme imkânım oldu. Her fırsatta, partilerden biri Milli Görüşçü olduğunu, diğeri ise olmadığını söylüyor.

Önce bunu bir kenara not edelim. Sonra da, dilin önemine dair nutuk çekmeden, hemen pankartlara geçelim.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin astığı pankartta, "YÜREKLERİMİZ SİNCAN'DA!" yazıyor. İki kelimelik bu ifadeyi birazcık kurcalayalım.

İki elimiz, iki ayağımız, iki gözümüz, iki kulağımız ve bir kalbimiz var.

"Ah çatal olur efelerin yüreği" türküsünün etkisinde kalmamışsak eğer; "yüreklerimiz" yerine, "yüreğimiz" dememiz gerekiyor. Çünkü kelimenin sonundaki z harfi, çoğul anlam ifade ediyor.

Yüreklerimiz dersek, birçok kalabalıklar, herkes geliyorlar gibi bir şey söylemiş oluruz. Ama ellerimiz, ayaklarımız diyebiliriz.

İkinci kelime ise siyaseten facia! Uygur Türkleri "Doğu Türkistan", Çinliler ise işgal edilmiş, yeni fethedilmiş ülke anlamına gelen "Sincan" isimlerini kullanıyor. Doğu Türkistan'daki olaylar patlak verince, Uygur Türkleri tarafından gazetelere fakslar çekilmiş, telefonlar edilmiş, hatta ziyaretler gerçekleştirilmiş ve "Sincan değil de, Doğu Türkistan diyelim" denilmişti.

Sincan demek, bir şekilde, Çinlilerin ağzıyla konuşmak ya da politik davranmak anlamına da geliyor. Politik davranmıyor, bilgisizliğimizden dolayı bu hatayı yapıyorsak, ifadenin doğrusu şu şekilde olmalıdır: "YÜREĞİMİZ DOĞU TÜRKİSTAN'DA!"

Saadet Partisi'nin pankartına gelince...

Onlar da şunu yazmışlar: "DOĞU TÜRKİSTAN'DA Kİ ÇİN ZULÜMÜNÜ KINIYORUZ!"

Beş kelimelik bu cümlede siyaseten bir yanlışlık yok. Fakat ki hecesinin bağlaç olarak yazılması ve "zulümünü" kelimesinden ü harfinin düşürülmemesi, dil bilgisi kuralları içinde, iki ciddi hatadır.

İfadenin doğrusu şöyledir: "DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ÇİN ZULMÜNÜ KINIYORUZ!"

Asıl merak ettiğim konuya gelince...

Pankartlardaki yazıları kim belirliyor, ifadenin son hali kimden "olur" alıyor?

Nurettin Topçu, "Şefimiz, aşkımızdır" diyor. Bu işler aşk ile yapılmış olsa, söz konusu pankartlar, bize böyle bir yazı yazma fırsatı vermezdi.

Bize tembih edilen, hatada değil, hayırda yarışmaktır.

UYARI ATIŞI

Raif Necdet Kastelli, iki cilt halinde yayınladığı Süzme Sözler (Akşam Matbaası, 1935) kitabında, şöyle bir özlü söz söyler: "Yalnız midesiyle yaşayan insanın kafası hayvanlaşır."

Süzme Sözler kitabında, buna benzer yüzlerce güzel söz var, fakat kitabın baskısı yok.

"Mümin bir, kâfir ise dokuz bağırsağını doldurur" Hadis-i Şerif'ini de hatırlatmak isterim. Bu hadisi, İmam-ı Azam Hazretlerinin kitaplarından birinde okumuştum.

Yeme-içme işlerinin mütedeyyin camiayı sarıp sarmaladığı bir devirde; bunlar da günün sözü ve günün Hadis-i Şerif'i olarak köşemizdeki yerini alsın.

BİR TAVSİYE

Son zamanlarda TOPRAK TV'yi seyrediyorum. Sizlere de tavsiye ederim. "Çiftçinin ve köylünün sesi" olarak yayın hayatına atılan bu kanal, aşı tekniklerinden meyveciliğe, çapalamadan sulamaya kadar, bizlere, bugün veya yarın lazım olacak bilgiler veriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar