Cam Kenarı ve Duvar Kenarı Mücadeleleri Adına

Cam kenarı ve duvar kenarı  münakaşaları eski eğitim sisteminden gelen bir kültürdür efendim. Bu sistemin hala devam edip, etmediğini merak ettiğim için yazıyorum bugün bu yazıyı.. Okullarımızın tamamen açılmasına az zaman kala bilmemiz gereken bilgileri paylaşmak istiyorum.

Kalk Ali sen şuraya otur, kalk Ayşe sen ortaya, kalk Tuğçe sen duvar kenarına. Çocukların gözüyle bile anlaşılır her şey. Arka sıralara boyu en uzun olanlar oturtulur. Kimse sormaz gözün görüyor mu senin evladım?

Bazı çocuklar dersleri dinlemez ve bu dinlememeyle alakalı durumlar asla saygısızlıktan değildir. Çocuğun kulakları veya gözü görmüyordur ve öğretmen çocuğun durumuna uygun oturtmamıştır. Çocuk bu zorlu sistemde tahtada yazılan silik yazıları okuma derdindedir. Görmek ve duymak aynı anda gerçekleşirse tam öğrenci olacaktır ki nerde.

Genel itibariyle yine öğretmen kendince zeki bulduğu öğrencileri gözünün önüne oturtur. Aman onlar dersimi iyi algılasın ki sınıf seviyem diplere çökmesin, diğerleri umurumda değil anlayışı birçok kendini bilmez öğretmenlerce hep vardır. Hatta öyle durum olur ki öğretmen dersleri sevdiği öğrencilerinin gözlerinin içine bakarak anlatır. Diğer öğrenciler varla yok arasındadır.

Yapılan bu saygısızlıklar elbette ki duvar kenarı ve arka sıradakiler tarafından tepkisiz kalmaz. Bu öğrenciler de öğretmenlerini protesto etmek bağımında dersleri dinlememe kararı alırlar. İlk adımı öğretmen atmalıdır elbette ki. Yine güzel bir örnek vereceğim ortaokul da ve lisede değerli öğretmenlerimiz vardı ve iki öğrenciyi hayata geçirmişlerdi. Bundan adam olmaz diye başlarından öteledikleri öğrencilere tek bir yaklaşım vardı başlarını okşamak. Evet, iyi okudunuz başlarını okşamak bu öğrenciler annesiz ve babasız yurtta büyümüş öğrencilerdi. Tek eksik sevgisizlikti gelen azarlamış giden azarlamış okuldaki öğretmenin farklı olması gerekti. Çok şükür ki bunu gören hisseden öğretmenler vardı.

Sınıftaki gruplaşmadan sorumlu tek bir sorumlu vardır oda öğretmendir.

Bu sınıftaki oturma düzeni, çocukların etkili iletişimlerinde en büyük rolü alır. Nasıl planlarsanız bu sistemi bu sistem okul bitene kadar devam eder. Sağ taraf çalışkanlar, sol taraf tembeller, orta kesim yarı akıllılar diye ayırım yapılırsa eğer insanlık için en berbat düzeni bulmuş olursunuz.

Kimseye bunun faydası olmaz. Çocukları yanlış değerlendirmiş olursunuz ve veballerini ömür boyu çekersiniz.

Ailelere buradan uyarım: Çocuklarınızın gözlerin de veya kulaklarında bir sorun var ise eğer bu durum çocuklarınızın eğitim hayatını ve iletişim dünyasına büyük zarar verir. Sadece ailelere söylemekte uygun değil bu konuyu öğretmenlerimizin takip etmesi gerek.

Buradan Sevgili, öğretmenlerimize seslenelim. Çocuklarımıza oturma planı yaparken her şeyi enine boyuna düşünelim. Çocuklarımız arasında ayrımcılık yapmayalım. Tembel, çalışkan gibilerinden. Özelliklede bir öğrencinizi, diğer öğrencinin yanında rencide edici kelimelerden sakının. Bu gibi durumlar yüzünden birçok genç intihar etti. Küçük çocuklarımız okuldan soğuyor ve kaçıyorlar. Maalesef ki ufak gibi gözüken aslında büyük bir psikolojik sorunlar oluşabiliyor.

Efendim gelelim sadede benim düşüncem ne mi söyleyeyim hemen. En uygun yerleşim şekli bana göre erken gelen kapar. Kimse de darılmaz gücenmez vesselam:)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.