Burma’da Müslümanlardan alınan insan haklarıdır

Gündemden hiç düşmeyen ülkelerden biri de hiç kuşkusuz ki Burma ve oradaki Müslümanlara uygulanan zulüm. Rohingya ve genel olarak Burma’da Müslümanlara karşı gerçekleştirilen saldırılar endişe verici bir hızda artıyor. Birkaç gün önce 1200 Arakan müslümanı evlerinden ayrılıp koruma için Budist tapınaklarına sığınmak zorunda kaldı. Bu zor durumun nedeni, Kuzeydoğu Burma’da camiler ve evlerin yaygın bir şekilde kundaklanmasıydı.  

Laisho şehrindeki şiddet olayları, bölgenin en büyük camisi, Müslümanlara ait bazı dükkanlar, evler ve yetimhanenin ateşe  verilmesiyle başladı.

Burma, 1948 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazandı ve Hindistan’dan ayrıldı. Bağımsızlık sonrası, Burma’daki Müslümanların ve Budistlerin eşit haklara sahip olmasına karar verildi. Ama 1962’de gerçekleşen askeri cunta sonrasında, Arakanlıların vatandaşlık hakları ellerinden alındı. 

60 milyonluk Burma nüfusunun %4’ünü oluşturan Müslümanlar, vatandaş olarak kabul edilmiyor.

1942’den bu yana Arakan eyaletindeki 10.000 Müslüman sadece inançları dolayısıyla katledildi. Diğer ülkelere mülteci olarak göç etmek zorunda kalanlar ise son derece zorlu koşullarda yaşamak zorunda bırakıldı. Burma Hükümeti, süregelen şiddete bir çare bulmak bir yana, Arakan’ı bir mülteci ülkesi yapmaya çalıştı. Hatta öyle ki hükümet, emperyalist dönemde Arakanlıların İngilizler tarafından Bangladeş’ten getirildiğini iddia etti. Halbuki Arakanlılar bu bölgede, İngiliz imparatorluğunun iktidarından çok daha öncesinde yani 600 yıldan beri yaşıyorlar.

2012’de başlayan çatışmalarda, 200’den fazla Müslüman şehit edildi ve 100.000’den fazlası da evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Artan şiddet olayları dolayısıyla birçok Arakanlı Müslüman, Bangladeş, Tayland, Malezya ve diğer Müslüman ülkelere mülteci olarak sığındı. Diğerleri ise çok zorlu, hijyenik olmayan koşullarda IDP kamplarında (ülke içi yeri değişen kişilere özel kamplar) kalmak zorunda kaldı.

Bazıülkeler Arakanlımültecilere kapılarınıkapadı. Komşu ülkelere kabul edilmeyen bazımülteciler, Burma’ya geri döndü ve idam edildi.

Müslüman köylerde elektrik yok ve insanlar cep telefonu kullandıkları için altı ay hapse mahkum ediliyorlar. Seyahat etmeleri engelleniyor ve bir köyden diğerine giderken ayrımcı bir vergi ödemek zorundalar. Motorlu araçlar satın alamıyorlar.  Devlet hastanelerine gidemiyorlar. Arakanlılar için evlenmek bile devlet iznine bağlı, ve evlenmek için çok yüksek bir vergi ödemek zorundalar. Sadece ahşap ev inşa edebiliyorlar ve bu evler de devlet malı olarak kabul ediliyor.

Arakan’da sokağa çıkma yasağı uygulanıyor, ve Müslümanlar akşam saat 9’dan sonra polisten izin almadan akrabalarını veya komşularını ziyaret edemiyorlar. Liseden sonra yüksek öğrenim göremiyorlar. Vatandaşlık hakları yok ve pasaport alamıyorlar.  Bir suçla suçlandıklarında kendilerini savunma hakları olmuyor ve hemen hapse koyuluyorlar. Arakanlı kadınlar Burmalı askerler tarafından seks kölesi olarak kullanılıyorlar. İnsan Hakları İzleme Derneği raporunda Burmalı yetkililer etnik temizlikle suçlanıyor.(http://www.hrw.org/news/2013/04/22/burma-end-ethnic-cleansing-rohingya-muslims)

Tüm İslam ülkeleri sadece Müslümanlara değil tüm inananlara karşı oynanan bu oyuna birlikte karşı koymalıdırlar. Önemli olan sevginin yaygınlaştırılması nefretin ortadan tamamen kaldırılmasıdır. Nefret dolu insanlar sadece dinsiz, yalancı kişileri ve kendi çevrelerini desteklerler. Bu kirli ittifakın karşısında durmanın ve ilmen yok etmenin yolu ise İslam Birliğidir.

Hep birlikte İslam Birliği için dua edelim, çünkü İslam Birliği sevgi, şefkat, merhamet, barış kaynağı olacaktır. Ancak bu birlik gerçekleştiğinde dünyanın her köşesinde gördüğümüz zulüm bitecek insanlar mutlu ve barış dolu bir hayatın tadını çıkaracaklardır.

Twitter: @EceKoc2012 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum