Bugün Ankara, “yazdan kalma bir gün” yaşıyor…

Caddeler boyu akıp giden kalabalıklar…

Çarşı-Pazar “cıvıl cıvıl”…

Ankara, adeta “gökkuşağını kuşanmış” gibi…

***

Aslında Ankara uzun bir süredir, kış mevsiminin “ayak seslerini” henüz hissetmeye başlamadı desek yeridir…

Bir süre önce Marmara’yı vuran “sel” sonrası, felaket yüklü “yağmur bulutları” Ankara semalarında şöyle bir dolaştı, sonra da çekip gitti…

Ankara, soğuk “kış günleri” gibi, sıcak “yaz günlerine” çok daha alışık…

***

Koca koca kongrelere “ev sahipliği” yaptığı, lakin bir “Kongre Merkezi”nin olmadığı, “Başkent”’in bilboardlarını, bugünler de Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan “Melih Gökçek”’in “olmazsa olmaz” fotoğraflarının da yer aldığı “2009 Avrupa ödülü verildi” “Kentinle gurur duy, Ankara” afişleri süslese de, çok yakın gelecekte ‘trafik sorunu’ en büyük tehlike olarak Ankara’nın “kapısına dayanmış” durumda!…

Ankara’da trafik sorunu,  “Kış”’tan önce “sinyallerini” çoktan vermeye başladı bile…

Bu yıl ilk defa yoğun bir şekilde hissettiren ve kısa zamanda “kalıcı” tedbirler alınmazsa, “sekiz milyona” dayanan nüfusuyla, yakın gelecekte yaşanacak “ulaşım keşmekeşliğini” düşünmek bile ürkütücü!...

“Durumdan vazife çıkarmak”, “yetkili ve etkililere” düşüyor elbette…

Geçtiğimiz, “susuz yaz da” vatandaşların fırlattığı “öldürücü okların”, “sosyal, siyasal ve ekonomik” nasıl da ağır “yaralara” yol açtığı “unutulmamıştır” sanırız!…

“Unutanlar” için, “Ankara, her an hatırlatmaya hazır ve nazırdır” hatırlatalım!…

***

“Gün ve neşesini” derinden çekerek, “ciğerlerimizde hissettiğimiz” Ankara’nın “yazdan kalma günlerini” “yaşamayı” ve “yazmayı” seviyorum…

Her defasında yeniden anlıyorum ki, ben, “güneşli havaları” ve “güneş yürekli insanları”  “Samsunum gibi” daha çok seviyorum…