Ulvi SEVECEN
BOĞAZİÇİ MEDENİYETİ " Dolmabahçe Sarayı, Saat Kulesi ve Sinan Paşa Cami"
II. ABDÜLHAMİT HAN VE SAAT KULELERİ PROJESİ
II. Abdülhamit Han, Dolmabahçe Sarayını yaptıran Sultan Abdülmecit Han’ın oğluydu. Babasından sonra tahta amcası Sultan Abdülaziz geçmişti. Abdülaziz indirilip Çırağan Saray’ına hapsedildikten sonra Abdülmecit Han’ın oğlu V. Murat tahta çıkmış ama saltanatı en kısa süren Osmanlı Padişahı olmuştu. (93 gün) V. Murat’tan sonra Osmanlı tahtı kardeşi II. Abdülhamit Han’a geçti. (1876) Sultan ülkeyi Dolmabahçe Sarayı’ndan yönetmeye başladı ama yedi ay sonra daha güvenli olduğu gerekçesiyle Yıldız Sarayı’na taşındı. Fakat, Dolmabahçe yine kullanımdaydı. Burada, özel günler kutlanıyor, özel misafirler ağırlanıyordu.
II. Abdülhamit, başta İstanbul olmak üzere Anadolu’nun birçok önemli şehirlerinde saat kuleleri inşa ettirdi. Saat ve çan kuleleri, yerleşim birimlerinin bulunduğu kentlerin görülebilen yüksek ya da merkezi yerlere, cami, saray, köşk, kilise gibi yapıların yakınında halkın toplanabileceği bir meydan gibi hâkim alanlarda inşa edilmişlerdir.
Abdülhamid dönemi saat kulesi yapımı, en yoğun şekilde ve Osmanlı topraklarının hâkim olduğu büyük kentlerde görmek mümkündür. Bu yoğunlukta, Sultanın tahta çıkışının 25. senesi nedeniyle inşa edilmiş olması büyük etkendir. Saat kuleleri genellikle saray tarafından ya da valilerce yaptırılırdı.
Osmanlı döneminde, Saat kuleleri halkın zamanını ve bilhassa namaz vakitlerini öğrenmeleri için inşa edilmiştir. Bazı saat kulelerinde bulunan çanlar sayesinde şehirde çıkan yangınların duyurulmasının amaçlandığı da görülmüştür (Çanakkale Saat Kulesi örneği gibi).
Bundan başka meteoroloji olayları hakkında bilgi edinmek için barometre, rüzgar gülü gibi araçlar konulmuştur (Dolmabahçe ve Kayseri Saat Kulesi örneği gibi).
Yıldız Sarayı Saat Kulesi, İzmit, İzmir, Adana, Ankara, Kastamonu, Yozgat, Bilecik, Bursa ve Çanakkale Saat Kuleleri Anadolu’daki birkaç örneklerdendir.
DOLMABAHÇE SAAT KULESİ
Dolmabahçe Saat Kulesi, II. Abdülhamit’in eseridir.
Dolmabahçe Saray kompleksine dahil ünitelerden bir tanesi de saat kulesi. Sarayın Saltanat kapısı ile Camii arasında kalan girişe konulmuştur. Saray yapıldıktan uzun bir zaman sonra Sultan Abdülmecit Han’ın oğlu II. Abdülhamit Han tarafından saray mimarı Nikoğos Balyan’ın kardeşi Sarkis Amira Balyan’a ( Ermeni Balyan mimarlar ailesinden bir mimardır ) yaptırılmış diyen kayıtların yanı sıra birlikte yaptıklarını gösteren kayıtlara da rastlanmaktadır.
Dolmabahçe Sarayı Saltanat Kapısı ve Bezm-i Alêm Valide Sultan Camii arasında yer alan kule, Sultanın emri ile 1890 yılında inşasına başlanılıp 1894’de de bitirilmiştir. Kule, inşaatı tamamlandıktan kısa bir süre sonra 1898 yılında Padişah’ın emriyle değişikliğe uğramış, üst kısımda yer alan sütun kaldırılarak yerine termometre konmuştur. Bir milyon iki yüz on beş bin yüz elli kuruşa mal olan kulenin mâliyeti Hazine-i Hassa tarafından ödenmiştir.
Saat Kulesi de gösterişli bir mimari anlayışla inşa edildi Yükseldikçe daralan bir şekilde düzenlendi. Barok ve Ampir üsluplar kullanıldı. 4 katlı yapıldı. Deniz ve kara tarafındaki ikinci kat alınlıkların ortasına, 1882 yılında II. Abdülhamit tarafından terazi ve silah eklenerek tamamlanmış birer Osmanlı Arması mermere oyularak yerleştirildi. Kapı üstü hizasında, dört tarafına dört ayrı barometre konuldu. Barometrelerde, hava durumları aynen şöyle yazılmıştı, hala öyle devam ediyor; Fırtına- Rüzgar, Yağmur- Mütehavvil (değişken, kararsız anlamında) - Eyi Hava – Sabit Hava.
Kuledeki saatler Fransa’dan getirtildiler. Saatçibaşı John Meyer, Paul Garnier markalı saatleri dördüncü kat alınlıklarına, makinaları da üçüncü kata yerleştirdi. Deniz tarafındaki saat ayrı, diğer üç taraftaki saatler aynı anda kuruluyorlardı. 1979 Yılında, saatler kısmen elektronik sisteme çevrildiler. (http://www.istanbul.net.tr/istanbul-Rehberi/tarihi-eserler/dolmabahce-saat-kulesi/139/6)
SİNAN PAŞA CAMİ
Sinan Paşa cami, Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı ile Beşiktaş Caddesi’nin birleştiği yerde, Barbaros Hayrettin Paşa’nın türbesi ile anıtının bulunduğu parkın karşısındadır.
Caminin banisi ( yaptıran) Kanun-i Sultan Süleyman’ın Sadrazamı ve damadı, Rüstem Paşa’nın kardeşi Kaptan-ı Derya (Deniz Kuvvetleri Komutanı) Sinan Paşa’dır.
1555 yılında dikdörtgen planlı, kırmızı tuğla ve kesme taştan yapılmış olan cami, kubbeli ve tek minarelidir. Sinan Paşa, caminin tamamlanmasından iki sene önce 1553’te vefat etmiş ve Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Cami’nin kıble tarafındaki haziresinin girişine defnedilmiştir.
Sinan Paşa, devrinin en tanınmış Amirallerindendir. Donanma Akdeniz’e çıkıp iki sene evvel İtalyanların zapt ettikleri Trablusgarp’ı geri alarak oradan Turgut Reis’i İstanbul’a getirmişti.
Caminin avlusunda on dört sütunun tuttuğu saçağın arkasında on iki medrese odası vardır. Medresenin konumu yönü kıble tarafına dönük “U” şeklindedir. Avlunun ortasında yekpare som beyaz mermerden yapılmış müstakil bir şadırvanı ve dört beyaz sütun üstünde şadırvanı örten zarif saçağı vardır.
Şadırvanın dört tarafınadönemin Reisü’l Küttab Mehmet Sabri Efendi’nin şu manzum kitabesi mevcuttur.
Bir Kerim edüp sebilüllahde
Kıldı malin mai cariveş sebil
Bir nice hayra sebep oldu bugün
Ana rahmet eyleye yarın Celil
Ehli cennet denilse hak durur
Oldu âsârı ana çünki delil
Kapudanü Mir’i miran idilem
Kılmış idi kafiri gayet zelil
Yususfi sani desem nola ana
Ki ondadır hulku Hasen Hüsn-ü Celil
Merve hakkiçün diye ehli sefa
Kabe’de zemzem sebil etti Halil
“Sihriya” hatıf dedi terihini
Çeşme-i Ab-ı Hayat-ı Sebil
h. 963- m.1555
Caminin cümle kapısı çok sadedir. Bu kapının üzerindeki kitabede şu satırlar yazılıdır. “ Benâ Hazel- Camie’ş şerif el-merhum Sinan Paşa. Selase ve sittin ve tis-a Mie Şehr-i muharrem harem” 963
devam edecek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.