Aslan DEĞİRMENCİ
Bir referandum önerisi de benden
Türkiye’nin gündemi 3 general… 3 General YAŞ’ta terfi ettirilmedikleri için Askeri Yüksek İdari Mahkemesine başvurmuştu. Mahkeme ise askeri yargı- sivil yargı tartışmalarını tekrar alevlendirerek, yürütmenin durdurulmasına karar vermişti. Böylelikle AYİM, bakanlara da 3 generali açığa almaktan başka çare bırakmadı. Ve Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunduğu öne sürülen Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu bakanlar tarafından görevden alındı. Ve eş zamanlı olarak elinde bulunan yetkileri kullanan bakanlar darbecilikle suçlandı. Oysa 28 Şubat döneminde yargılama hakları elinden alınarak, ordudan ilişkisi kesilenler hakkında bugün hükümeti ‘sivil darbe’ yapmakla suçlayan azınlık ses çıkarmamıştı.
Balyoz Darbe Planı davasının sanıkları hakkında tüm hukuk yollarını kullanarak terfi ettirilmesi yönünde karar veren AYİM’in YAŞ mağdurlarının açtığı davaları ise reddettiğini biliyor muydunuz? 1997-98 yılında YAŞ kararlarıyla ihraç edilen 12 Askeri Hâkim’in ve yüzlerce subayın AYİM’e başvurusu reddedilmişti. İhraç kararının kanunlara aykırı olduğunu ortaya koyan deliller ile birlikte YAŞzedelerin dilekçeleri AYİM tarafından reddedildiğinden dava süreci de başlamadan bitmişti. Bugün bakanları eleştirenler bu uygulamaya karşısında da sessiz kalmışlardı. Hangisine üzülelim? AYİM’in çelişkisine mi, azınlığın çifte standardına mı? Bence artık üzülme, düşünme ve izleme zamanı değil. Her şey toplumun gözünün önünde gelişiyor ve kamuoyu yaşananlara kendince en güzel cevabı veriyor. O zaman biz yine milli iradeye başvuralım: Derhal Anayasanın askerî yargı başlıklı 145. maddesinin tamamen kaldırılması yönünde bir düzenleme yapılsın. Ve yargı’da ikili yapı oluşturan 156 ve 157. Maddede düzenlenen Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'nin de kaldırılması için adım atılsın. Hükümet bu sorumluluğu alsın, Yeni Anayasa’yı beklemeden değişiklikleri referanduma sunsun. Son sözü de yine millet söylesin.
İngiltere, Hollanda, Fransa, Avusturya, Japonya ve Gine gibi ülkelerde askeri Yargıtay bulunmuyor. Almanya, Norveç, İsveç ve Danimarka'da da barışta askerî yargı yok. Yine Andorra, Liechtenstein, Monako gibi küçük devletlerde de çift başlılığa izin verilmediği görülüyor. Peki bizde neden bu ikili yapıya ihtiyaç duyuluyor? Dünya’da neredeyse eşi benzeri olmayan uygulama bize neden dayatılıyor? Kronikleşmiş sorunu çözmek için TBMM neden adım atmıyor? Yargılama birliğinin sağlanması, sivilleşme için en önemli adım ise daha ne bekleniyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.