Kafasının tası attı mı nerede duracağını bilmeyen tepkili bir halkımız var bizim...

Hep unutuyoruz: Ak Parti son seçime girebileceği en kötü şartlarda girdi. Her yeri sarsan ekonomik krizin yıkmadığı iktidar pek az dünyada; krizde seçime gidilip de iktidarını sürdüren nadir hükümetlerden biri bizim ülkemizde. Elini attığında cebinden para çıkmayan, ertesi gün gideceği işi bulunmayan insanlar bile “Çalışıyor adamlar” deyip Ak Parti'ye oy verdiler...

Öyle olmalı ki, Ak Parti her on kişiden dördünün oyunu almayı başardı.

Bu değerlendirmeyi yaparken işkembe-yi kübradan atıyor değilim; elimin altında her ay yaptığı anketlerle kamuoyunun nabzını tutmaya çalışan bir kurumun ilk kez burada okuyacağınız son araştırması var. Konuyu derinlemesine araştırırken yönelttiği sorulara aldığı cevapları değerlendiren MetroPoll'ün tespiti el yakıcı:

“Katılımcıların günlük yaşamında ve siyasal davranışında ekonomik kriz algısı incelendiğinde; yalnızca yüzde 21.7'lik bir kesim günlük yaşamında ekonomik krizden etkilenmediğini belirtmiştir. Meslek gruplarına göre incelendiğinde; krizin en fazla etkilediği kesimler ise başta işsizler olmak üzere, sırasıyla küçük ve orta ölçekli ticaretle uğraşanlar, ev hanımları, emekliler ve işsizlerdir.”

Yani Ak Parti'nin gelenseksel sayılabilecek tabanıdır krizden en fazla etkilenenler...

Rapor devam ediyor: “Son seçimde oy verirken ekonomik krizin etkisini az veya çok dikkate alanların oranı ise yüzde 50'dir. Yine yüzde 50 civarında katılımcı hükümetin ekonomik krizi yeterince iyi yönetemediği kanısındadır.”

Halkın yüzde 39'u oyunu kendi ekonomik çıkarlarını bir kenara iterek vermiş görünüyor Ak Parti'ye...

Araştırma son günlerin aktüel konularına yönelik soruları içermiyor; Cumhurbaşkanı Gül ile ilgili yeni süreç anket-sonrası dönemde başladı. Buna karşılık, seçim sonrasında yapılan tartışmalar, “Kim kazandı, kim kaybetti?” değerlendirmeleri ankete katılanların zihninde henüz taze; bu sebeple de “Yarın seçim olsa...” diye başlayan sorulara verilen cevabı merakla inceledim.

Herhalde sizin de ilginizi çekebilir o soruya verilen cevap... Raporun vardığı sonuç ilginç. Okuyalım: “Pek çok siyaset bilimci ve araştırmacı için sürpriz sayılabilecek oy oranlarının ortaya çıktığı son seçimde, Ak Parti seçimin en çok konuşulan partisi olmuştur. Seçimlerin üzerinden yaklaşık 40 gün sonra gerçekleşen bu araştırma sonucuna göre; kararsızlar ve protesto oyları dağıtılacak olursa, seçim sonuçlarına göre partiler arasında henüz ciddi bir oy kayması gözlenmemektedir.”

Yani, bugün seçim olsa, üç aşağı beş yukarı, 29 Mart'ta çıkan sandık sonucuyla karşılaşacağız...

Türk seçmeni de dünyanın başka yerlerindeki seçmenler gibi normal zamanlarda mantıklı tercihlerde bulunuyor. Yeter ki kafasının tasını attırmayın... 29 Mart 2009 yerel seçimi -ekonomik kriz dışında- olabilecek en normal siyasi zeminde cereyan etti ve çıkan sonuç da bunu yansıtıyor. Bir önceki yerel seçime (2004) göre oylarında bayağı artış olmasına rağmen, bir önceki genel seçim (2007) sonucundan az oy aldığı için hepimiz “Ak Parti oy kaybetti” diyoruz.

Kaybetti de, neden kaybetti? Dün açıklanan MetroPoll anketi bu soruya da cevap veriyor. Okuyalım:

“Seçim sonucunda hem en çok kazanan hem de en çok kaybeden bir parti olarak Ak Parti'nin reel olarak bir önceki seçime göre oy oranının düşmesinin nedeni olarak, seçmenler bariz bir şekilde ekonomik faktörlere atıfta bulunmaktadır. 'Kriz bizi teğet geçecek' tartışmalarının hemen arkasından yapılan seçim sonuçlarına göre, iktidar partisinin oy kaybında birinci sırada ekonomik krizin etkisi görülmektedir. Daha sonra ise, yine ekonomik krize bağlı olarak işsizlik oranı ve ekonominin iyi yönetilememesi gelmektedir. Bu üç faktörün toplam etkisi yüzde 41'dir.

“Ak Parti'nin oy oranındaki azalmaya sebep olarak, yolsuzluk iddiaları, lâiklik endişesi, terör ve Ergenekon davası gibi siyasal faktörler ise daha arka sıralarda gözükmektedir.”

Ergenekon davasının son seçimde Ak Parti oylarını olumsuz etkilemiş olması size de ilginç geldi mi, bilmem...

“Neden Ak Parti'ye oy verdin?” sorusuna muhatap olan seçmenlerin ilk beş gerekçesi hayli açıklayıcı bence: Hükümetin icraatlarını beğendiğim için (yüzde 38), fikirlerine yakınlık duyduğum için (yüzde 12.6), Tayyip Erdoğan'ı beğendiğim için (yüzde 9.5), eskiden beri bu partiyi desteklediğim için (yüzde 8), adayları beğendiğim için (5.9)...

Ortalığı karıştırmak için ellerini oğuşturanlar, sonrasında başlarını taşa vurmamak için, bu raporu dikkatle okumalı.