Emir CENGİZ
BİR AFRİKA ÜLKESİ MALİ VE BANGLADEŞ ARAKAN MÜLTECİLERİ
2009 RAMAZAN AYI MALİ GEZİ NOTLARI
Mali’nin başkenti Bamako’ya tan ağarırken vardık. Otelimiz, üniversite yıllarında haşere ilaçlama işi yaparken gördüğüm Laleli’nin arka sokaklarındaki iflas etmek üzere olan otellere benziyordu. Öğle saatlerinde bizi almaya gelen kişi; Nijer’deki çalışmalarda Deniz Feneri’ne destek olan Seyid Musa’nın referansıyla gelen kentli kıyafetleri giymiş bir Tuareg’di. Nijerde’de gördüğüm çöl giysileri içindeki Tuaregler gibi Muhammed de gururlu, kimseye evyallahı olmayan dimdik bir adamdı. Muhammed Esed’in Mekke’ye Giden Yol adlı kitabını okuduğumda bedevileri anlatırken yapılan “çölün senyörleri” benzetmesini Tuaregler’i görünceye kadar hep abartılı bulurdum. Bedeviler ile Tuaregler her ne kadar farlı iki millet de olsa “Çöl Adamı” olarak benzer özellikler taşıyorlar.
Muhammed’in eski model Mercedes’ine bindikten sonra gündüz gözüyle şehri görebilme imkanım oldu.
Bir anda binlerce motosikletin bulunduğu şehrin caddelerinde; toz bulutu ve egzost dumanının arasından yol almaya başladık. Ara sokaklara girdiğimizde asfalt, yerini dev çukurların bulunduğu toprak yollara bıraktı. Düşe kalka en sonunda Muhammed’in evine varabildik. Dışarıdan bakılınca neredeyse zengin birine ait olabileceğini düşündürecek kadar güzel bir bahçesi olan klasik Frankofon evlerinden biriydi.
Önceden epey soğutulmuş biraz rutubet kokan bir odada orucun getirdiği rehavetten olacak ki iki saat kadar deliksiz uyuduk.
Mali yolculuğuna Deniz Feneri’nin uzun yıllardır gönüllülüğünü yapan Orhan Kılıç ve İletişim Fakültesinden bir arkadaşımla birlikte çıkmıştık.
Orhan, Düzce’de teknik öğretmenlik yaptığı okuldan arta kalan zamanlarını Deniz Feneri çalışmalarına ayırmış olan bir gönüllü. Endonezya, Pakistan, Nijer, Etiyopya, Sudan, Çin ve ismini hatırlayamadığım bir çok ülkede önemli görevler üstlenmiş. Kendi yaşamış olduğu yerde de on yıldır bir çok güzel işe vesile olmuş. Yurtiçinde üretilen projelerin çoğunda da gece gündüz demeden çalışmış. Nijer’deki su kuyuları projesinde yapmış olduğumuz dört seyahatte aramızda gelişen dostluğu; bu yolculukların bana sağladığı en önemli kazanımlarımdan biri olarak görüyorum.
Nijer Tesaua su kuyuları güneş enerjisi panelleri . Fotoğraftaki kişi Deniz Feneri gönüllülerinden Orhan Kılıç
Mali; Deniz Feneri tarafından yardım götürülen ülkelerden biri olacağı için birkaç hükümet görevlisi ile görüşmemiz gerekiyordu.
Şehir turunun ardından iftarı, Lübnan lokantasında yapmaya karar verdik. Lübnan lokantaları Afrika’nın dört bir yanına yayılmış olan çok güzel kebap çeşitlerinden yiyebileceğiniz lezzetli yemekleri olan yerler.
İftara yakın bir saatte restoranın önüne yaklaşan bir arabadan inen güneş görmemiş yüzü ve genelde belli dindar grupların karekteristik bıyık şekline sahip iki tane delikanlıyı görünce Orhan’a bunlar galiba Türk dedim.
Bir süre sonra yanılmadığımızı anlamıştık. Soframıza konuk olan arkadaşlarla koyu bir sohbete daldık. 1,5 yıldır Mali’de bulunan yirmili yaşlarında olan bu gençler Türkiye’de de ve dünyada “Kur’an Kursları” açmaları ile meşhur olan bir grubun mensubuydular.
Yemekten sonra bizi Kur’an okullarına davet ettiler. Koyu sohbete kaldığımız yerden devam ettik. Üç tane pırıl pırıl delikanlı ülkelerine 1,5 yıldır hiç gitmediklerini anlatıyorlardı. Yanlış hatırlamıyorsam yirmibeş öğrencisi olan bir Kuran okulunda öğretmenlik yapıyorlardı. Henüz yirmili yaşlarında olan yaşıtlarının çok başka işlerle uğraştıkları bir yaşta evinden yurdundan uzak bir coğrafyada öğrenci yetiştirmeye gayret ediyorlardı.
Afrika zaten her zaman sürpriz insanlarla karşılaşabileceğiniz bir kıta. Daha önce Nijer’de karşılaştığım yine bir yardım kuruluşunun gönüllüsü olan Sedat (arkadaşım isminin açıklanmasını istemedi) bu insanlardan bir tanesi.
Onunla tanıştığımda bir yıldır Nijer’de ikamet ediyordu. Üniversite bitirmiş sonra master yapmıştı. Hikaye yazarlığı yapmış, hikayeleri bazı dergilerde yayınlanmış hatta bazıları kitap olarak basılmış. Bir zamanlar Türkiye’nin büyük şirketlerinden birinin genel müdürüne danışmanlık yapmış, bir çok konuda farklı özellikleri olan nevi şahsına münhasır bir adamdı. Biraz “sosyetik” yapısı olan bu adamın burada ne işi vardı?
Türkiye’ye döndükten sonra görüşmeye devam ettiğim Sedat şimdilerde dostlarımdan biri haline gelmiş durumda.
O Kur’an okulundayken her nedense dünyanın dört bir yanında okullar açmasıyla meşhur bir grubun okullarını ziyarete gittiğimizde, Türk Konsolosluğu gibi çalışan okul müdürlerini hatırladım. Nijer’e her gittiğimde Orhan Kılıç’la ziyaretine gittiğimiz Bedir Koleji’nin müdürü Adnan Ağbi de yıllardır Nijer’de ikamet eden idealist bir insan. O da bu grupta eğitime gönül vermiş dünyanın dört bir yanında diğergamlık abidesi haline gelmiş binlerce insandan sadece bir tanesi.
Mali’deki Kur’an okulundan uçağımızın kalkış saatimiz yaklaştığı için istemeye istemeye ayrıldık. İyilik yarışının sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış olması dünyanın dört bir yanında farklı gruplardan insanların, insanlık yararına güzel işler yapıyor olmaları hem bugün hem de yarınlar açısından umut verici bir gelişme.
BANGLADEŞ ARAKAN MÜLTECİLERİNE YARDIM OCAK 2011
Bangladeş’de Arakan mültecileri için DENİZ FENERİ derneğinin yapmış olduğu yardım kampanyası çerçevesinde toplanan paralar ile alacağımız battaniyelerin dağıtımını yapacağız inşallah. Allah nasip ederse 19 Ocak - 26 Ocak 2011 tarihleri arasında Bangladeş’te bu görevi yerine getirmek üzere bulunacağım.
Bangladeş’teki partner kuruluşun yollamış olduğu fotoğrafları gördüğümde daha önce Cox’s Bazaar bölgesinde kurban kesimi dolayısıyla bulunduğum sırada şahit olduğum fakirlik ve sefalet manzaralarından çok daha ileri boyutlarda insanlık dramının yaşandığını şaşırarak gördüm. Yardım yapılacak bölgenin fotoğrafları için http://www.denizfeneri.org.tr/icerik.aspx?KOD=arakanli-multeciler-soguktan-korkuyoruz adresini tıklayabilirsiniz… Bağış yapmak isteyenler yine bu sayfadan yardım ulaştırabilirler. Arakan Mültecileri ile ilgili yardım faaliyetleri önümüzdeki aylarda da devam edecek. Şubat ya da Mart ayında bir çalışma daha yapacağız inşallah.
Dönüşte görüşmek üzere.
Allaha emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.