Barış KIŞO
BİN YILLIK KARDEŞLİK
Bir feryat geliyor kulaklarıma …
Bir anne ağlıyor, yer ağlıyor, gök ağlıyor, yediden yetmişe bir millet ağlıyor…
Yine bir Mehmedim omuzlara alınmış, Al Bayrağa sarılı, binlerce anası, babası, abisi, kardeşi, bacısı tarafından göz yaşlarıyla uğurlanıyor. Türkler ağlıyor, Kürtler ağlıyor, Lazlar ağlıyor, Çerkezler ağlıyor. Gencecik yaşında kahpece vurulup, toprağa düşen kınalı kuzunun ardından tüm Türkiye ağlıyor.
Annelerin çığlıkları yırtıyor kulakları. En taşlaşmış kalpler bile dayanamıyor babaların gözyaşlarına. Haince bir plan uygulanıyor, binlerce yıllık kardeşliğin, dostluğun hüküm sürdüğü bu topraklarda. Kahrolası vatan hainleri bir Mehmedimin kanını daha kullanıyorlar bölücü tohumlarını serpmek için güzel Anadoluma. Düşmanlık duvarları örülmek isteniyor Türk ve Kürt kardeşler arasında. Oysa o kardeşler değil miydi; Fransız’a, İngiliz’e, Ermeni’ye, Yunan’a ve bidünya gözü dönmüş yamyama karşı omuz omuza savaşıp da bu milletin namusu için toprağa düşenler? Onların değil mi, şehitliklerdeki kitabelerde yan yana, alt alta yazan isimler? Çanakkale şehitliğindeki; İstanbullu, Aydınlı, Ispartalı şehitler ve onların yanında yatan, Diyarbakırlı, Vanlı, Bitlisli şehitler senin, benim, onun, bu milletin şehit dedeleri değiller mi?
Biz bu vatanı birlikte istiklaline kavuşturduk, biz bu cumhuriyeti birlikte kurduk, birlikte büyüttük, birlikte yücelttik. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Lazıyla, Boşnağıyla, Tatarıyla, Abazasıyla, Gürcüsüyle, diğer tüm etnik gruplarıyla bu toprakları hep birlikte kendimize yurt haline getirdik. Aynı topraklarda bir ve beraber yaşadığımız gibi aynı ay yıldızlı bayrağın altında biz birbirimize kenetlendik. Asırlar boyu hep kardeş olarak acıyı,üzüntüyü, sevinci, iktidarı paylaştık.
Kardeşten de öteydik. Kimilerimiz evlendik birbirimizle, karı-koca olduk, yar olduk, birimiz ana birilerimiz baba olduk evlatlarımıza.
Bacı bildik, koruduk kolladık mahallemizin kızlarını. Delikanlılarına ağabey dedik, güvendik büyük bildik de saygıda kusur etmedik. Kirve olduk yeğenlerimize toy düğün eyledik.
Daha bir anlamlısını yaptık, bazen de en samimi dost, en hakiki arkadaş sayfasına yazdık isimlerimizi. Aynı sokakta, aynı mahallede velhasıl aynı iklimde yaşayıp da bunların olmaması ihtimali var mıdır?
Binlerce yıllık tarihimiz boyunca oluşmuş kardeşliğimizi, dostluğumuzu, akrabalığımızı bozmaya kimsenin ama kimsenin gücü Allah’ın izniyle yetmeyecektir. Bizi birbirimizden ayırmaya, birbirimizle düşman eylemeye, birbirimize kem gözle bakar hale getirmeye kimsenin gücü yetmez, ancak ortada hiç arzu edilmeyen bir manzara olduğunu da kabul etmek zorundayız.
Yaklaşık 30 yıldır bu ülkede anneler ağlıyor, babalar göz yaşlarını içlerine akıtıyor, bu ülkenin gencecik fidan gibi delikanlıları, umutları, geleceği, al kanlar içinde toprağa düşüyor. 30 yıldır bu ülkenin kazanımları, birikimleri, kaynakları ve enerjisi heba olup gidiyor. Birileri bu manzarayı göremediler, görmezden geldiler, gerekli tedbirleri almadılar. Sorun daha başlangıç aşamasında iken büyümesinin önüne geçemediler, geçmediler. Tam tersine sorunu büyütecek çok büyük hatalar yaptılar. Vaat edilmiş topraklara kavuşma aşkıyla tüm dünyada terör estiren ve terörü destekleyen İsrail yılanını ve yandaşlarını kendilerine dost edindiler. Yılanı besleyenler, bu yılanın bir gün dönüp kendilerini de sokabileceğini ya hiç hesap etmediler yada haince ve satılmış duygularla yılanın çıkarları için çalışıp, bu millete ihanet etmeyi medenileşmenin bir gereği gibi lanse ettiler.
Geçen yıllarla beraber milletimiz çok daha bilinçlendi. Demokrasiyi, kendilerine üstün bir sınıf yaratmak için kullananlar, medeniyet maskesi arkasındaki kanlı yüzlerini artık daha fazla gizleyemiyorlar. Artık bu millet, düşmanlarını yakinen tanıyor. Cesur ve fedakar insanlar çıkıp, terör tacirlerinin suratına canları pahasına da olsa gerçekleri haykırabiliyor. Bu cesur insanlar yalnız bırakılmamalı, desteklenmelidir. Kapı komşumuzla aramıza düşmanlık sokmaya çalışanların oyununu bozmak için, bin yıldır süren kardeşliğimizi ebedileştirmek için gereken her adım cesaretle atılmalıdır. Devletin bölünmez bütünlüğü çizgisi içerisinde; vatanın tüm evlatları topyekün kucaklanmalı, sorunlara kulak kabartılıp, çözüm arayışlarına ümitle, sabırla, sağduyulu olarak devam edilmelidir.
Birbirine kenetlenmiş, birbirine inanmış, güvenmiş, aynı göğün altında, Ay Yıldızlı Bayrağımızın gölgesinde, ortak hedeflere kilitlenmiş vatandaşlar olarak yaşamak istiyoruz. Milleti tahrik edenlere boyun eğmeyeceğiz, tahriklere kapılmayacağız. Aramızdaki kardeşliği baltalamak isteyenlere prim vermeyeceğiz.Hilelere aldanmayıp, soğukkanlılığımızı yitirmeyeceğiz. Terör tacirlerine, çatışma lobilerine, husumetten, savaştan, gençlerin ölümünden, annelerin gözyaşından beslenen bu istismarcılara karşı mücadelemizi sürdürecek, onları saf dışı edeceğiz İnşallah.
Ülkemizin birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde çok daha güzel günlere kavuşması temennisiyle; tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz…
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.