İslam âlemi adına mutlu güne sayılı dakikalar var. Kimine göre mutlu, kimine göre hüzünle dolu geçecek günler diyebiliriz. Bayramlar hüznün, sevincin, heyecanın dolu dolu yaşandığı günlerin toplamıdır.   Rabbimin biz kullarına bahşettiği ömür misali, bayramlarda tükenen ömrün hediyesidir belki de. Dostlukların, akrabalık ilişkilerinin, ailelerin birleştiği günlerdir. Zamanlar kısadır ama o kısacık zamana birçok anılar sıkıştırılır. Bazen kahkaha sesleri evin içinde yankılanırken, bazen de gözlerden düşen damlalar ve dualar eşliğinde bayram ziyaretleri son bulur.

Dünya üzerinde Korana çatısı altında kurulan saatli bomba misali ülkelerin avucunda patladı. Bayramlarımız eskiden “Nerde o eski bayramlar” eşliğinde yapılırken. Şimdi o eski bayramlar daha bir anlam buldu. Şimdi bayramlarımızı yapamıyoruz. Kapımızı çalan çocuklar yok oldu. Evler de torunlar gelecek aman hediyelerini hazırlayalım telaşası kalkarken, büyüklerinden bayram harçlığı alma heyecanı yok oldu yasaklar, hastalıklar keder, hüzün masum minik yürekleri bile sardı.

Öyle bir zamanın içine düştük ki! Adeta mahşer provası yapılıyor. Herkes herkesten kaçar oldu.

Ülkeler hasılatlarına ve giderleriyle meşgulken. Diğer din düşmanları hala nerde ne yaparız planları ile meşguller. Namlular küçük çocukların üzerlerine çevrildi. Masum bebeklere bayramcalık yerine onlara kefen biçildi.

 İnsanlığın ne kadar büyük ve ne kadar küçük olduğunu gösteren hayattın kendisidir yaşamak. Değer ayıdır aslında dünyaya gelmemizin öz benliğimizde tekrar tekrar değerlendirilmesi gerektiği bir gündür bugün. Şükran günüdür. Rabbimize şükranlarımızın dile getirilmesinin tam zamanıdır. Ellerimiz Rahmana açılırken, dudaklarımız şükürle dolup taşmalı ki bizi Müslüman bir ülkede ve Müslüman bir birey olarak dünyaya getirdiği için ve bu sorumluluğu acaba aldık mı diye de düşünme günüdür bugün. Hadi durmayalım biraz dua edelim mi bu güzel gün adına. Hem kendimiz, hem de Zulüm altında kalan Müslüman kardeşlerimiz adına el açalım Rahmana.

Riyadan, nifaktan, şikaktan, her türlü hastalıktan, kazadan, beladan, tembellikten, acizlikten, zelil olmaktan, zulüm etmekten ve zulüm görmekten, cimrilikten, müsriflikten, azdıran zenginlikten ve doğru yoldan ayrılmaya sebep olan fakirlikten, şeytan ve nefsin şerrinden, düşmanın galebesinden, kötü huydan, bidat işlemekten, dalalete düşmekten, halis olmayan amelden, her çeşit günahtan, küfre girmekten, ölürken gelecek fitnelerden, kabir azabından, dinimize ve dünyamıza zarar verecek işlerden sana sığındık, bunlardan bizleri koru Yarabbi. Irak ve Suriye'de, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, işgal altındaki Karabağ'da, Keşmir'de, Birmanya'da, Gazze, Arakan, Somali, Kenya, Mısır, Kafkasya'da, Kırım'da, Orta Afrika Cumhuriyetinde, Batı Trakya'da ve daha nice yerlerde mazlum, mağdur İslam kardeşlerimiz adına el açıyoruz Rabbim sana sen dualarımız kabul et. Zalimleri kahrı perişan et. Kabe'ni yıkmaya gelen Ebrehe ordularını yerle bir eden Ebabil kuşlarını, tüm zalimlerin üzerine de gönder Allah'ım! Allah'ım sen affedicisin, affetmeyi seversin bizleri de affeyle. Bu güzel günde edilecek tüm hayırlı duaları kabul eyle.

Ya Rabbi!

Bu güne dek ahrete göçenlerin günahlarını affeyle, makamlarını, cennet eyle.

Peygamberimizin (S.a.v) şefaatine nail eyle.... Uzaktan ve yakında ne kadar aziz din kardeşimiz var ise kardeşlerimizin de ölmüşlerine rahmet, geride kalanlarına sıhhat ve afiyet ihsan eyle.

Artık bayramlar nasılsın sorusuna iyiyim demek gibi yalan oldu vesselam.

Bayramlar Bayram Ola..