Fatih KAPLANDERE

Fatih KAPLANDERE

AYKIRI DÜŞÜNCELER

AYKIRI DÜŞÜNCELER

İşe gidip gelirken iki ulaşım aracı kullanıyorum mecburen. Birçok insan görüyorum, birçok değişik giyiniş, davranış, tavır ve yapıda kişiler.

Bir analist değilim ama sabah ve akşam yüzlere artık aşina oluyorsunuz. Öyle ki ne zaman kim nerede ve ne zaman hangi durakta ineceğine kadar bilebiliyorsunuz.

Bazen de hiç tanımadığım bir sürü yabancı sima. Farklı zamanları kullandığım için çok farklı insan görebiliyorum.

Bazıları bilhassa gençler şen şakrak oluyor genelde. Onları görünce kendi gençliğimi hatırlıyorum. Bizde okula giderken arkadaşlarla buluşur öyle gider gelirdik.

Ama bizim öyle araba veya metro kullanma şansımız olmadığı için okulumuza yürürdük. Hem de öyle böyle değil. Bildiğiniz şöyle beş altı kilometre yani. Ama zevkli geçerdi eğlenceli, şakalaşma, koşuşturma, bol kahkahalı olurdu.

Şimdiki insanları seyrediyorum eskisi gibi muhabbet eden konuşan pek yok. Herkes elinde bir telefon, ya müzik dinliyor yada oyun oynuyor veya bir grup kitap okuyor.

Evet kitap okuyor! Otobüs yolculuğu biraz balık istifi olduğu için orda okumak zor ancak bir yere oturma şansı bulabilirseniz. Ancak okuma şansı elde edebiliyorsunuz.

Yada boş saatlerde İstanbul’da yaşıyorsanız o boş seyahat saatini yakalamanız çok zor ama belki yazın okullar tatil olduğu zaman belki, o zaman bile iş çıkış saatlerin de balık istifi bir metrobüs veya metro yolculuğu yapmak zorundasınız.

Böyle büyük metropol yöneticilerinin boş işlerle uğraşacağına kentinizi etrafa genişletmek yerine bir araya topladığınız konut projeleri üretmelerini ve bu tip projelere izin vermelerine bir anlam verememişimdir hiçbir zaman.

Dünyada bir tek nüfus yoğunluğu olan şehir biz değiliz ki, ulaşımı çözmek için İstanbul’un altını oyuyorsun metro yapacağım diye. Deprem bilimciler büyük bir İstanbul depremini bağıra bağıra söyledikleri halde.

Birçok toplu taşıma ve güzergâh arttırılacağına hava ray veya hava yol. Sıkışmış semtleri etrafa yaymak ve yeni toplu taşıma sistemleri geliştirmek yerine siyasi koltuk çekişmelerine girmelerine bir türlü anlam verememişimdir.

Birde sabah ve akşamları demiştim ya vaktini boş geçirmeyen insanlarımız arttı. Teknolojiye esir olacağına eline kitabını alıyor. Çok hoşuma gidiyor.

Bende denedim çok havalı oluyor. İnsan böyle herkes kendine bakıyormuş gibi hissediyor. Vay be falan ne entelektüel hım gibilerden de!

Kitap okuyan arkadaşım, kardeşim, kızım, oğlum okuduğun kitap sana büyüklerine saygıyı öğretmiyor mu? Yetmişlerinde seksenlerinde teyzeler amcalar ayakta benim entelektüelim, çağdaşım oturmuş kitap okuyor. Elinde telefon oyun oynayanları hiç söylemiyorum onlar başka bir dünya çünkü.

Eşeğe bir semer dolusu kitap yüklesen yine eşek işte ne yaparsın.

Vesselam.

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.