Adnan Zeki BIYIK

Adnan Zeki BIYIK

Atatürk Dinsiz ise Biz Neyiz?

Efendim her 10 Kasımda bir saldırmadır başlar. Vay Atatürk şöyle rakıcı, böyle hoca düşmanı, şöyle dinsiz böyle böyle kitapsız filan…Nasıl dinsiz kitapsızsa Ona sövenlerin önemli bir kısmı kitaplı olduklarından daha ellerine bir kez bile Kuran’ı alıp okumamışlar ama dinsiz dedikleri adam Kuran’ı defalarca okumuş üstünde hocalarla mütalaa yapmış, hatta kendisi devamlı okuduğu Kuranın üstüne küçük küçük notlar düşmüş…

Kendileri Cennet-i Firdevs’e oturma garantisi almış gibi önüne geleni cehenneme sokan kendi kliğinden olmayanı tekfir eden nar-ı cahime gönderen insancıklardan haliyle insaf beklemek hata olur.

Elleri Kleopatra’nın eli gibi pamuk kadar yumuşak olanların ayakları savaş meydanlarında nasır bağlamış adamlara laf söylemesi ancak kendini kandırmaktan ibarettir...

Atatürk ölmüş gitmiş, İSMİNİ BİR ŞEKİLDE TARİHE YAZMIŞ, yapıp ettiklerinin hesabını tıpkı bize soracağı gibi Ona da Allah soracak, diğer taraftan size göre önceden iyiydi sonra da kötü ise, son dönemlerini biliyor muydunuz? Bazı yanlış işlerinden dolayı tevbe edip etmediğini biliyor musunuz? Hayır. Peki islamiyette aslolan hüsn-ü niyyet beslemek değil midir? Ya dediğim gibiyse Ahirette sizi Onun ve Zübeyde Hanım’ın elinden kim kurtaracak?

(İyi insanımızı, hakiki müminleri tenzih ederim)

-Her türlü hile, hurda, rüşvet, torpil-iltiması yap, kuyu kaz,

-devletin araç gerecini özel işinde kullan, ihale hokkabazlıkları yap,

-haraç al, imam nikahı adı altında eşini boynuzla, işçinin hakkını gasp et,

- askere gitmemek için yalandan çürük raporu alıp vatana ihanet et,

- vergi kaçır sınav, sorularını söğüşleyip klikdaşlarına dağıtıp hırsızlık yap,

-millete “çocukları imam hatip okuluna gönderelim” vaazı verip kendi çocuklarını Robert kolejlerinde, Fransız okulunda okut,

-kendi tarikinden, kendi cemaatinden olmayanları tekfir et cehenneme yolla,

-ihaleyi kapmak için yüzüne yalandan (sünnetten uzak) bir kamuflaj sakalı bırak,  -

-terfi edeyim diye masana okumadığın Kur'anın mealini koy,

-patrondan ulufe çarpayım diye gümüş yüzük tak,

-genel müdür olabilmek için 30 senelik  boyalı-makyajlı hatununu numaradan süslümanize edip türban! tak,  

-kendi etrafını, akrabanı istediğin gibi terfi ettirip liyakatsiz bir sürü cahili yüksek makamlara getirip uzun vadede mülkü çökert,

-ehl-i liyakat dürüst insanları sürgün et, onların ailelerini perişan et,

-bir tane yetimi yedirmeyip, bir tane garibe el uzatmayıp, bir tane hastaya kan vermeyip  milyonlarca lirayı bir gecede 5 yıldızlı Otelde zıkkımlan,

-sosyal medyada akşama kadar seninle aynı görüşten değil diye binlerce insana ana avrat söv, hepsini cehennem tık, akşam da otur 1001 kere sübhanallah virdi çek…..

Tüm bunları yapıp sen dinli ol, Mustafa Kemal dinsiz olsun….Öyle mi? Yukarıda söylediğim ahlaksızlıkları yapa yapa sen müslüman, Atatürk gavursa ortada ciddi bir tenakuz var.

Atatürk’ün bazı zamanlarda söylediği yanlış anlaşılmaya müsait konuşmaları var tamam. Ama  bunları kimlere ve hangi şartlar altında söylediğini aradan 90 yıl geçmişken mutlak olarak bilebiliyor musunuz? Daha dün ben hariç büyük çoğunluk Fetöye “muhterem” diyordunuz…Şimdi ne oldu….Tersini düşünün…

Atatürk’e din düşmanı diyenler yarın yanılabilirler…Dün muhterem diyordunuz yanıldınız bugün de Atatürk’e din düşmanı diyenler yanılacaklardır belki…Darbenin ertesi günler de tüm devlet büyükleri Atatürk haklıymış demediler mi?

Elbet farklı yorumlamalara açık sözleri var Atatürk’ün ama kendisi bizzat ben Müslüman değilim demediği sürece Ona Müslüman değil denemez…Çünkü Elmalılı Merhum’a o muhteşem Kur’an tefsirini yaptırtan bu şahsın o cümleleri imansız olduğu için söyleyebileceğine ihtimal veremiyorum…O dönemde de birçok din istismarcıları vardı. Onlara tepki için söylediğini düşünüyorum…Hele hastalığının arttığı son 1 yıl içinde Allah ile olan irtibatını bilmiyoruz. Kendisinden sadır olan bazı yanlış sözleri sebebiyle yanlış icraatları sebebiyle Allah’tan af dilemediğini bilemeyiz. Vefatından az önce söylediği “Aleykümüsselam” sözünün de boş olmadığını düşünmekteyim.

Diyelim ki Mustafa Kemal büyük günahkârdı ya da ateistti, son demlerinde tevbe etti, Allah tevbesini de kabul etti günahları için de bu yurdun kurtarılmasındaki emekleri sebebiyle belki Onu affetti,,,Peki seni affettirecek hangi emeğin var? Dolayısıyla aynaya önce kendimizi arz edelim…Ne Gazinin mezarına bizi ne de Gazi’yi bizim mezarımıza koyacaklar…Herkes kendi hesabını verecek…Şu önüne gelene Kafir, zındık, yaftasını vurmayı bırakalım esas tehlike olan münafıklara karşı dikkatli olalım…Dikkat ediniz Peygamberimiz zamanında Müslümanlara en çok zararı münafıklar vermiştir.

Halâ bu milleti Atatürkçü/Laik- Anti laik diye karşı karşıya getirip parçalamaya neden çalışıyorsunuz? Görüyorsunuz ki bu ülkede dinli ya da dinsiz Atatürk sevgisi bitmiyor işte. İnsanlar Atatürk’ün askerlerinin komutasında bu ülkeyi kurtardığını biliyor ve, fiilen munkarız (yıkılmış) bir Osmanlıdan yeni bir Cumhuriyet çıkardığını görüyor ve her şeyden öte vefa borcu gereği saygı duyuyor…Siz de sevmeseniz de saygı duysanız ne olur yani? iSTER SEV İSTER SEVME BU ÜLKEDE YAŞAYAN HERKES ÜSTÜNDE ATATÜRK'ÜN VE MEHMETÇİKLERİNİN HAKKI VARDIR...İşte bundan dolayı kendine göre sebeplerinden ötürü sevmeyebilirsin ama saymak zorundasın...Onu da göstermiyorsan bari sus...Sus ki fazlaca biribirine düşman edilmiş bu millet yok olup gitmesin...Bu cennet vatan küffarın eline geçmesin. Birileri laik-anti laik çatışmasını fitilleyip iç savaş çıkarmak ve ülkeyi parçalayıp ele geçirmek istiyor, hala anlamadınız mı?

Bölünüp parçalanıp küffarın ekmeğine yağ sürünce daha mı iyi olacağız sanki? Yeterince şu tarikatçı bu tarikatçı, şu cemaatçı bu cemaatçı  diye parçalanmışken birbirimize olmadık hakaretler bini bir para  iken bir de Laik anti laik parçalanmışlığını fişekleyin bakalım yarınlarımız ne olacak? Sanırım Cumhurbaşkanı da bu gidişatın doğru olmadığını anlamış olmalı ki dünkü 10 Kasım töreninde oldukça yapıcı, birleştirici bir konuşma yaptı. Doğrusu da buydu.

Tüm emperyalist ülkelerin sırtlanlaştığı günümüzde birlik olmanın, parçalanmamanın önemi her zamankinden daha da ehemmiyet arzediyordu. Dini ve ahlaki yönden oldukça  anomik bir hal almış  toplumumuzun milli yönden de zayıflaması durumunda ülkenin istikbali hiç iyi görünmeyecekti…

Özetleyecek olursak, elbette Atatürk’ün de her beşer gibi günahları var, sövmeden saymadan eleştirilebilir, Biz tarihte kalmış olayları bugünlere taşıyarak yeni düşmanlıklar ve parçalanmışlıklar oluşmasın diye öğüt veririz.

Ha her şeye rağmen Atatürk’e ya da Osmanlı’ya sövmeyi siyasi rant devşirme olarak algılayıp menfaatinin devamını arzulayıp vatanın bölünmesi umurunda olmayanlar “biz bu sövme işine devam edeceğiz” diyorlarsa yapacak bir şey yok.

Kurul televizyonun karşısına, al eline patlak mısırını… aç Kurtlar Vadisini ya da Diriliş Ertuğrul’u izle….Üstüne de bir coca cola iç geğir ve uyu….Ha! dizileri izlerken arada bir bazılarınız Atatürk’e, Zübeyde Hanım’a bazılarınız Osmanlı’ya Kanuniye, içiyor diye 4. Murat’a  sövmeyi unutmayın….Olur ya bu sövmeleriniz sebebiyle belki Ağır sanayide ve elektronik alanında dünyada birinci oluruz….

Haydi sövelim sayalım kalkınalım….Ver mehteri Salamon!!!!

Adnan Zeki Bıyık

Kırklareli Müftü Yardımcısı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum