Asıl Suçlu Erdoğan ve Ali Şen’dir

Türkiye’yi kasıp kavuran şike dalgası daha çok gürültü koparacağa benziyor. Bir fubolsever olarak en büyük arzumuz, bu affedilmez pisliğe bulaşan her kim ve kimseler ve hangi takımdan olursa olsun, mutlak surette cezalandırılmalıdır.

Şikenin bir numaralı sanığı olarak şu anda içeride tutuklu olan ne yazıkki Türkiye’nin bir numaralı kulübü FB Başkanı Aziz Yıldırım’dır. Suçlu olup olmadığını soruşturma tamamlandığında hep birlikte göreceğiz.

Fanatik bir Trabzonspor’lu olsam da yiğidi öldür hakkını yeme prensibini şiar edinmiş birisi olarak şunu rahatlıkla söyliyebilirimki; Türkiye’de en çok taraftarı olan Fenerbahçe’dir. Gariptirki aynı zaman da en çok nefret edilen de Fenerbahçe’dir.

Fenerbahçe kulubünde başta merhum Emin Cankurtaran, Tahsin Kaya ve Hasan Özdemir gibi çok saygın kişiler başkanlık görevinde bulunmuşlardır. Ancak Ali Şen ile Fenerbahçe bambaşka bir görüntüye bürünmüştür.

Şimdi diyeceksinizki; sayın yazar Ali Şen en son 13 sene evvel başkandı FB’yi 13 yıldır Aziz YILDIRIM rakipsiz olarak yönetiyor. Hayırdır nedir alıp veremediğin Ali Şen ile?

***

Türk milleti maalesef balık hafızalıdır. Şimdi lütfen 13 yıl öncesine gidelim. Ali Şen başarıdan başarıya koşuyor şampiyonluklar peşpeşe geliyor ve zirvedeyken bırakmak istiyor başkanlığı.

Ali Şen ayrıca çok güçlü kadrolarla çalışmıştı. Başta Rize’li Şadan Kalkavan, Selim Soydan, Aziz Yılmaz, Vefa Küçük, Necmi Çavuşoğlu ve hatta Başbakan Erdoğan’ı da yönetime almak istemişti İstanbul Belediye başkanı ikende merhum Erbakan izin vermediğinden Erdoğan FB yönetimine girememişti Ali Şen başkanlığında.

Ali Şen başkanlığı bırakacağını açıkladığında yerine halef olaraka İzmit’li iş adamı Vefa Küçük’ü göstermişti. Seçim yapıldı ve beklenmeyen bir şey oldu. Efsane başkan Ali Şen’in adayı Vefa Küçük seçimi bir oy evet sadece BİR oy farkla Aziz YILDIRIM’a karşı kaybetmişti. İşin daha da garibi yönetim kurulu listesini ise Vefa Küçük’ün listesi kazanmıştı. Bu belkide sadece FB tarihinde değil, Türk futbol tarihinde bir ilkti. Başkan ayrı yönetim ayrı ekipten seçilmişti.

Aziz YILDIRIM haklı olarak bir kaç ay sonra yeniden seçime giderek kendi yönetimiyle çalışmak istediğini beyan etti ve o gün bugündür de FB’yi açıkca diktatörce yönetti. Zira 13 yıldır FB yönetiminde Nihat Özdemir dışında ismi bilinen bir ikinci isim var mı?
 

***

Vefa Küçük’ün seçimi süpriz bir şekilde sadece bir oyla kaybetmesine geri dönecek olursak; Ali Şen seçimden kısa bir süre önce Vefa Küçük’ün kafasına rakı şişesini koydu.  İşte FB kongre üyeleri bunu affetmedi. Nasıl olurda koca bir kulubün başkan adayı, başkan tarafından kafasını rakı tabağı olarak kullandırır? (Aşağıdaki ibretlik fotoğrafın daha büyüğünü gönderen okurlarım olursa eklerim)

FB’li üyeler hem Ali Şen’e hem de Vefa Küçük’e unutamayacakları bir dersi vermiş oldular. Ancak nereden bilsinlerki seçtikleri Aziz YILDIRIM 13 yıl boyunca tek adam diktasıyla hem FB’yi hem federasyonu ve hem de medyayı oyuncak gibi yönetecek?

Şimdi Aziz (YILDIRIM Değil) dostlar,

Lütfen söylermisiniz bana Aziz YILDIRIMI’ı FB’ye ve Türk fubolüne bela eden Ali Şen değilse kimdir? Oysa bazen insanın aklı almıyor 8 lisan bilen dünya çapında tanıdıkları olan, bir Ali Şen böyle pespayeliği nasıl yapar diye?

***

Gelelim Başbakan Erdoğan’a

Başbakanımız da benim gibi Rize’li ve İstanbul doğumlu. O bir fanatik FB’li aynı zamanda. Ancak dünyanın neresinde olursanız olun, başbakanlık, başkanlık gibi makamlara ulaştığınız zaman, her kulube karşı aynı yakınlıkta ve aynı uzaklıkta olmak zorundasınız. O açıdan mesela merhum Erbakan’ın hangi takımı tuttuğu yıllarca bilinmemiştir. Zaten hayatında ilk ve son kez futbol topuna Konyaspor’a AHU’nun sahibi Ahmet Hamdi Üçarok başkan olduğunda vurmuştu. Hakeza Demirel’de her defasında milli takımı turuyorum demişti. Müteveffa Ecevit de aynı idi.

Evet Erdoğan eski liderlerden çok farklı. O eski bir sporcu ve futbolcu. Spora da büyük yatırımlar yapıyor. Amenna. Ancak daha lig devam ederken, FB kaptanı Alex’in başbakanı ziyaret etmek istiyorum demesiyle, makamında kabul etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Hele de Bucaspor maçı öncesi Aziz YILDIRIM’a ‘Başkan Buca maçında bir kaza olmaz inşaallah’ demesi affedilir gibi değildir.  Erdoğan’nın çok acil objektif ve akil bir spor danışmanına ihtiyacı vardır.

Yine malumunuzdurki; birinci ligde görev yapan birçok hakem devlet memurudur. Dolayısıyla memurların başı olan başbakan alenen bir takımı (FB) desteklerse, o memurlar nasıl o takımın aleyhine karar verebilirler?

***

Bendeniz Başbakanımız Erdoğan’a ABD’den fahri danışmanlık görevimi yapayım ve bir örnekle yazımı noktalıyayım. Dünyanın en büyük ligi tartışmasız NBA’dir. ABD basketbol ligi. Yıllardan beri bir gelenek vardır. Başkanlar asla lig devam ederken hiçbir takımı desteklemezler. Sezon bitiminde şampiyon olan takım hocalarıyla birlikte başkanı ziyarete Beyaz  Saray’a giderler.

Olay budur.

Türk fubolu büyük bir kaosun eşiğindedir ve umuyoruzki baştada söylediğimiz gibi yanlış yapan her kim ise; gözyaşlarına bakılmadan cezalandırılmalı ve bu caydırıcı olmalıki bir daha kimse bu tür işlere cesaret dahi edemesin.

Baki selamlarımla