A.Kerim KARAAĞAÇ
ARZUHAL
Ya Rasulallah halimi arz etmeye huzuru pakına geldim
Hâlim hâl değil amma, derman olasın diye saadatına geldim
Giriftar olduğum dertlerimi açacak kimselerim kalmadı
Destur dileyip ey şahlar şahı zatı Âlinden, hakîne geldim
Aslında yüzüm yok, kavlinde durmadım, asiyim
Suçluyum, mücrimim, söz dinlemez bir şakiyim
İtiraf ediyorum ağlanacak halimi ey güzel Nebi
Nümuneyi imtisâlsin lâkin, ben yaramaz firariyim
Söz vermiştim, has, halis, muti bir ümmetin olmaya
Hiç su koyuvermeden, seni her an aklımda tutmaya
Öyle azimliydim, adeta titriyordum ey güzel Nebi
Ölçülerimi senin terazinden uzak tutmamaya
“İki birden, üç ikiden, dört üçten hayırlıdır” buyuruyor
Çağlar öncesinden bu gerçeği bize duyuruyor
“Cemaatta rahmet vardır” diyordun ey güzel Nebi
Fakat, gel gör ki ümmetini günahlar doyuruyor
Efendim biz bilemedik, beceremedik cemaat olmayı
İki kişi bir araya geldiğimizde birbirimizi uyarmayı
Sanki birimiz şeytan oldu, bir diğerimiz sultan
Zalimden yana olduk, unuttuk mazlumu kayırmayı
Hele içimizde ne kelli felli çıplak uyarıcılar türedi
Peygamberime Edip’siz küstahın biri postacı dedi
Bununla kalsa, daha neler, neler duydu kulaklarım
Dünyaya “şaşı bakan”lar, din adına ne herzeler yedi
Dt. Abdülkerim Karaağaç
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.