xxx11
Ama oturacak koltukları var!
Başbakan Erdoğan bağışlarda yapılan yolsuzluğa şiddetle karşı çıkarken "Yolsuzluğa kapı açmak cinayettir" diyor!
Bu görüşe can-u gönülden katılıyoruz.
Erdoğan ile tamamen hemfikiriz!
Başbakan Erdoğan konuyla ilgili olarak şöyle konuşuyor:
"Kendi bir parça ekmeğini, bir lokmasını insanlar muhtaçlarla paylaşmak için veriyorlar. O bir emanettir, namustur! Bu emanete el uzatanın, onu gayesi dışında kullananın Anadolu deyimi ile yatacak yeri yoktur."
Erdoğan'ın bu görüşlerine de can-u gönülden katılıyoruz.
Ve bu sözlerin altına imzamızı atmakta zerrece tereddüt göstermeyiz!
Bu tespitler güzel tespitler, yerden göğe haklı tespitler!
Ancak sadece güzel tespitlerde bulunmak, yerden göğe haklı tespitler yapmak sorunu ortadan kaldırmaya yetmiyor!
Evet, bağışlarda yolsuzluğa bulaşanların yatacak yerleri yok!
Ama hâlâ oturacak koltukları var!
Hem de koltuklar!
Bu koltuklar öylesine lüks ve öylesine görkemli ki böyle bir koltukta oturan adamın yatacak yere ihtiyacı bile yok!
Koltukta ister otursun, ister yatsın!
Ve de bu koltuklar o kadar cazip ki bir kez oturan bir daha kalkmak istemiyor!
Zaten yolsuzluklar biraz da bu istek yüzünden yapılıyor!
Popolar bu koltuklara bir kere değdi mi bir daha kesinkes başka yerlere oturmak istemiyor! Popolar "ille de bu koltuklar diyor ille de bu koltuklar!"
Yazımızın başında Başbakan Erdoğan'ın görüşlerine katıldığımızı beyan ettikten sonra kendisi ile tamamen hemfikir olduğumuzu ifade etmiştik.
Acaba Başbakan Erdoğan da bizim koltuk konusundaki tespitimize katılır mı? Bizimle hemfikir midir?
Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin altına imzamızı atmakta zerrece tereddüt göstermeyeceğimizi de yazmıştık!
Şimdi merak ediyoruz, acaba Başbakan Erdoğan da bizim bu tespitimizin altına imzasını atmakta zerrece tereddüt göstermez mi? Yoksa "Adam sen de, kendi kendine bir şeyler yazmış" der geçer gider mi? Bağışlar konusunda yolsuzluğa bulaşanların nasıl yatacak yerleri yoksa oturacak koltukları da olmamalıdır!
Kimse bağışlar konusunda yolsuzluk yapanlara kol kanat germemeli, onları koruyup kollamamalıdır!
Yatacak yerleri olmayanların altlarındaki görkemli koltuklar da çekilip alınmalıdır ki yaptıkları işin ne kadar yanlış bir iş olduğunun farkına varabilsinler!
Lüks ve ihtişama alışan popolar kuru tahtaya mahkum edilmelidir ki ne büyük bir yanlışa alet olduklarının bilincine varabilsinler!
Bir yandan yatacak yerleri yok derken oturdukları koltuklar altlarından alınmazsa bu bir işe yaramaz ki! Yani sadece tespitte bulunmaka yeterli değildir, gereğini yerine getirmek lazımdır!