xxx357
AK Parti savunmasındaki skandal cümle..
Peygamberimiz'e (S.A.V.) hakaret eden Önder SAV yetmemiş gibi karşımıza bir de YAR-SAV çıktı! (Bundan sonraki kısımlarda, yazının estetiği bozulmasın diye Yarsav diye yazacağım) Yarsav da kim? pardon Yarsav da ne? diye soranlar olabilir; söyleyeyim: Yarsav, Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin kısaltılmış adı oluyor. Tabii, bu birliğe isim koyarken yargıçlar kendilerine yargıç değil de hakim demiş olsalardı, bu birliğin ismi HAKSAV olacaktı.. Eh hakkı savan anlamına gelen bu isim pek bi manidar olacağı için Yarsav'da karar kılınmış olması yerindedir! Evet, bugün Yarsav'ı yazacağım; aslında çoktandır yazacaktım ama AK Parti'nin savunmasında ismi geçtiği ve ismi geçtiği için de Yarsav'ın AK Parti'ye dava açması nedeniyle yazmak farz oldu. Önce Yarsav'ın başında kim var? sorusunu cevaplayalım.. Bu birliğin başında halen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak da görev yapan Ömer Faruk Eminağaoğlu var. Yani Eminağaoğlu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti'ye açtığı kapatma davasının tarafıdır. Tabii ki bunda anormal bir durum yoktur; görevi itibariyle elbette tarafı olacaktır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili, halen görevinin başında ise, bir Birlik'e bırakınız başkan olmayı üye bile olamaz, olmamalıdır.. Emekli yargıçlar ve savcılar elbette bir birlik kurabilir ve görevi sona eren her yargıç ve savcı bu birliğe üye olabilir; bunda da anormallik yoktur. Asıl anormallik bu birliğin isminden başlamaktadır; o da şudur: Adı üstünde Birlik.. Bu birlikteliği hangi memurlar oluşturuyor? Hakimler ve savcılar, değil mi? Peki bu iki statüden biri müddei ise yani iddia eden yani savda bulunan yani yani savcı olan bir statü ise ve diğeri de hükmeden yani karar veren yani yani savcıdan farklı da karar verebilen bir hakim ise, bunun adı nasıl olur da Birlik olur? Denilecektir ki: Ama Anayasa'da bile yer alan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu oluyor da Hakimler ve Savcılar Birliği neden olmasın? Asında, 1982'den önce Hakimler Yüksek Kurulu olan kurulun adı 1982 Anayasası ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olarak değişen bu kurul da yanlış bir konsept üzerine oturtulmuştur. Bu yanlış format üzerine kurulmuş olsa bile neticede bu bir kuruldur; dolayısıyla bir kurulda farklı görüşler de olabilir, kaldı ki olabilmektedir de.. Ama birlik dediniz mi duracaksınız; çünkü Birlik'te bir birliktelik vardır! Bu birliktelik tasada da vardır, kaderde de vardır, kıvançta da vardır hatta herhangi bir partiye bakışta da vardır! Neticede bu birliğin bir kere adı sakattır, Anayasa'ya aykırıdır, yok hükmünde sayılmalıdır! Yok yaaa.. demeyiniz, Birlik üyelerini elbette tenzih ederim ama AK Parti'nin kapatılması ile ilgili iddianamenin ekinde Yarsav Yönetim Kurulu antetli bir kağıt, gazete kupürüne eklemlenmişse burada ikinci bir sakatlık var demektir. Yarsav'a mensup üyeler oturdu, bunu gazeteye yapıştırdı.. şeklinde bir ithamda bulunacak kadar vicdansız biri değilim elbette.. Ama Yarsav, önceki gün bu skandalı savunmasında ortaya koyan AK Parti'ye mi dava açmalıydı yoksa kendi tüzel kişiliğini töhmet altında bırakan Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'ya mı? Üstelik Yarsav antetli o kağıtta ne yazıyor biliyor musunuz? Aynen şu yazıyor: Birliğimizi kapatma hükmü taşıyan taslak her şeye rağmen kanunlaştığı takdirde yasal haklarımız kullanılacak, ancak tüzel kişiliğimiz yine de devam edecektir.. Peki, Kapatılırsak muhakkak ki tüzel kişiliğimiz sona erecek ama başka bir parti ile yolumuza devam ederiz diyen bazı AK Partililerin sözlerini dahi kapatma vesilesi sayan Sabih Kanadoğlu buna ne diyecektir? Yani birlik Kapatılırsak başka bir isimle yolumuza devam ederiz demiyor; Kapatılsak da tüzel kişiliğimizi devam ettireceğiz diyor. Evet işte bazı hukuk adamlarının geldiği son nokta budur.. Yargıçlar ve Avukatlar Birliği diye birlik kurulsa ortalığı haklı olarak ayağa kaldıracak olanlar, iş adaletin diğer iki ayağının birlikteliği olunca sessiz kalma noktasında birlikte hareket edebiliyor. Sonuç olarak, hani Birlikten kuvvet doğar diye bir söz vardır ya, bu söz külliyen yanlıştır.. Doğrusu, Kuvvetten birlik doğar olmalıdır! Zira bildiğim kadarıyla yargı kuvveti denilen kuvvet bir birlikten doğmamıştır. Ama gördüğüm kadarıyla yargı kuvvetini arkasına almak suretiyle bir Birlik doğmuş bulunmaktadır!