İnci KAYAR
Aile Bireylerine Karşı Kötü Muamelede Bulunma Suçu
Medeni Kanun “Evlenmenin Umumi Hükümleri” adı altında “Evlilik Birliği’ni düzenlemiştir. Evlilik birliği, evlenme merasiminin yapılmasıyla birlikte vücut bulur (MK. md. 151/1). Karı koca, söz konusu birliğin mutluluğunu sağlamaya beraberce özen göstermeye mecburdur (MK. md. 151/2). Karı koca, birbirine karşı sadakat ve yardımla yükümlüdür (MK. md. 151/3). Bu demektir ki, kan koca, birbirlerine karşı iyi davranmaya, fena muamelede bulunmamaya mecburdur.
Öte yandan; MK, “Ev Reisliği” adı altında “aile” halinde yaşamayı da düzenlemiştir (MK. md. 318 vd.). Birlikte yaşayan kimseler, evin kurallarına tabidirler. Evin kuralları konulurken, birlikte oturanların her birinin menfaatlerinin adilane olarak gözetilmesi zorunludur (MK. md. 319/1).
Birlikte yaşayan kimselerden her biri bilhassa talim terbiyeleri, sanatları, yahut dini ihtiyaçları için gereken hürriyetten yararlanırlar (MK. md. 319/2).
Evlilik birliği ve aile bakımından söz konusu bu bağıntıların korunmasını önemli gören TCK, ailede, okulda ve işyerinde tedip hakkının kötüye kullanılmasını suç saymak yanında, aile bireylerine karşı fena muamele adı altında, aile içi şiddeti ve kötü muameleyi de suç olarak düzenlemiştir.
Buna göre, TCK md. 478/1 uyarınca, “Yukarıdaki maddede beyan olunan haller haricinde ailesiyle birlikte yaşayan on iki yaşından aşağı bir çocuğa veya aile efradından birine rahim ve şefkatle kabili telif olmayacak surette fena muamelelerde bulunan şahıs otuz aya kadar hapsolunur.”
Mağdur aile efradından biri ise, onunla birlikte yaşayan her aile bireyi; mağdur, aile efradından olmayan on iki yaşından küçük bir çocuk ise, onunla birlikte yaşayan ailenin bireyleri bu suçun faili olabilirler.
Aileden ve aile fertlerinden, MK’nun düzenlemesi anlaşılmalıdır. Böyle olunca, ana, baba, kardeşler kan ve koca, aralarında kan veya sıhriyet bağı bulunup da birlikte yaşayanlar, karşılıklı olarak suçun faili olabilirler. Kanun fena muamelenin neseben ve sıhren usûl ve fürûdan biri aleyhine vaki olması halini, cezayı artırıcı bir neden saymıştır (TCK md. 478/2).
Karı kocadan biri ötekine kötü muamelede bulunursa, Kanun, suçun takibini, zarar görenin şikayetine bağlı kılmıştır. Kanun koyucu bu düzenlemesiyle karı-koca arasına girmemeye özen göstermiştir. Ancak zarar gören kişi “küçük” ise, şikayette bulunma hakkı, evlenmeden önceki velisine veya vasisine ait bulunmaktadır (TCK md. 478/3). Kanun böylece, karıkocaya eksiksiz bir koruma sağlamak istemiştir. Bu noktada, esasen pek çok ilerici düzenlemeyi içeren 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un 1. maddesinin, Cumhuriyet Savcısı’na, eşe karşı gerçekleştirilen ve re’sen takibe tabi olmayan aile içi şiddet durumlarında, sulh hakimine re’sen başvurarak tedbir alınmasını talep etme yetkisi vermesini isabetli bulmadığımızı belirtmek istiyoruz.
Aile Bireylerine Karşı Kötü Muamele Suçlarında Velayet Hakkının Kaldırılması
Sadece terbiye ve inzibat vasıtaları kötüye kullanma ve aile bireylerine karşı fena muamelede bulunma fiillerinin suç sayılarak, faillerinin cezalandırılması, içinde yaşadıkları ortam aynı kaldıkça, kuşkusuz çocuklara yeterli korumayı sağlamaz. Bu yüzden, TCK, 479. maddesinde, fiil usulden biri veya vasi tarafından işlendiğinde, mahkumiyetin kanuni neticesi olarak, hakimin velayet hakkının kaybına veya vesayet ilişkisinin sona erdirilmesine karar verebilmesini hükme bağlamıştır. Kuşkusuz bu suretle hakim, çocuğun şiddetten arındırılmış bir ortamda yetişmesine katkıda bulunacaktır.
Aile İçi Şiddet
Aile içi şiddet, ailenin bir üyesinin ailenin diğer üyelerine karşı gösterdiği her türlü saldırgan davranıştır. Aile içi şiddet yalnız kaba kuvvet kullanılmasını ifade eden bir kavram değildir. Kişiyi isteği dışında belli bir biçimde davranmaya zorlayan her türlü tutum ve davranış aile içi şiddet içinde değerlendirilmelidir. Sanıldığından çok daha yaygın olan aile içi şiddet, insanların ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir etmendir. Çocukluk yıllarında şiddete maruz kalan çocuklar erişkin yaşamlarında bir çok ruhsal sorun yaşamaktadırlar.
Aile kan bağlılığı, evlilik ve diğer yasal yollardan aralarında akrabalık ilişkisi bulunan ve çoğunlukla aynı evde yaşayan bireylerden oluşan ve bu bireylerin cinsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik gereksinmelerinin karşılandığı temel bir toplumsal birimdir. Aile içi şiddet aile üyelerinden biri tarafından aynı ailedeki bir diğer üyenin yaşamını fizik veya psikolojik bütünlüğü veya bağımsızlığını tehlikeye sokan, kişiliğine veya kişilik gelişimine ciddi boyutlarda zarar veren eylem veya ihmaldir.
- Genelde 5 alt grupta değerlendirilir.
1. Fiziksel şiddet: Dövme, tokatlama, tekmeleme, yakma gibi eylemlerin yer aldığı şiddet türü
2. Cinsel şiddet: Seksüel motivasyona bağlı yapılmış şiddet türü
3. Duygusal istismar: Sevgi göstermeme, aşağılama, devamlı eleştirme, kıskançlık, reddetme gibi eylemlerin yer aldığı şiddet türü
4. İhmal: Daha çok çocuklar ve yaşlıların maruz kaldığı istismar türüdür. Kişinin sosyal ve maddi ihtiyaçlarını gidermeme, bunları sağlamada ihmal göstermektir.
5. Ekonomik istismar: Yaşlılarda özellikle çok rastlanır. Kişinin parasını yönetmek, şahsa ait paraya veya kazanç sağlanmasına izin vermemek
ŞİDDET GÖREN BİRİNE NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ
- Tanıdığınızın şiddet gördüğünü ve yardıma ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabilirsiniz?
- Tanıdığınızın yüzünde, sırtında, kolları veya bacaklarında belirgin morluklar, yaralar, kırıklar var mı?
- Sık sık başına bir kaza geldiğini mi söylüyor?
- Örneğin: “Merdivenden düştüm”, “Kapıya çarptım” gibi. Bu kişi sık sık çeşitli kaza bahaneleri ile işe, eğer öğrenci ise okula gelmiyor mu?
- Tanıdığınızın eşi onu sık sık herkesin içinde azarlıyor, ona hakaret ediyor veya ona tehditler savuruyor mu?
- Tanıdığınızın eşi onu çok sıkı kontrol ediyor mu? Örneğin onun ne giyeceğine, nereye gideceğine, kiminle konuşacağına, ailesi ile görüşüp görüşmeyeceğine eşi mi karar veriyor?
- Tanıdığınızın davranışlarında bir değişiklik var mı? Örneğin, ürkmüş, bitkin, uykusuz, gergin, sinirli ya da ağlamaklı görünüyor mu? Çocukları sık sık ağlayıp, huysuzluk yapıyorlar mı? Eskiden farklı olarak okul başarıları düştü mü?
- Şiddete uğrayan bir tanıdığınıza nasıl yardım edebilirsiniz?
Aile içi şiddet sadece bir “aile meselesi” değildir. Şiddet suçtur. İlgisiz veya sessiz kalmanız şiddete uğrayan yakınınız için tehlike yaratabilir. Aile içinde şiddete uğrayan bir tanıdığınıza (komşunuz, arkadaşınız, işyerinden bir tanıdığınız, akrabanız, öğrenciniz, veliniz) vereceğiniz destek çok değerlidir. Bu kişinin size aile sırlarını açması gerekmez; yalnızlığını ve çaresizliğini onu dinleyerek, şiddet hakkında bilgi vererek, çözüm yollarını düşünmesine yardımcı olarak azaltabilirsiniz.
- Güven verin ve sizinle konuşmasını sağlayın:
Ona, size güvenebileceğini, onun için endişelendiğinizi söyleyin ve sizinle maruz kaldığı şiddet hakkında konuşup konuşamayacağını sorun. Sizin de elinizden fazla bir şey gelmeyebilir. Her sorunun cevabını bilemeyebilirsiniz. Yine de ona yardımcı olmak istediğinizi belirtin. Bu onun yalnızlık ve çaresizlik duygusunu azaltacaktır. Tanıdığınızla eşi yokken, yalnızken görüşün.
- Dinleyin:
Dinlemek ona yapacağınız en değerli yardımdır. Onu konuşmak için zorlamayın, ayrıntılı sorular sormayın. Bırakın size kendi istediği kadar açılsın. Hiçbir zaman onu suçlamayın ve korkusunu küçümsemeyin. Söylediklerine inanın. Yargılamayın, eleştirmeyin, olayları hafife alan veya alaycı yorumlar yapmayın.
- İlgilenin:
Tanıdığınızı sık sık ziyaret edin veya davet edin. Onunla bağlantınızı koparmayın. Onun kendisini daha iyi hissetmesini sağlayın. Eğer evde aşağılanıyorsa büyük bir ihtimalle kendine güveni zayıflamıştır. Ona değer verdiğinizi, dostluğunu önemsediğinizi hissettirin. Onun güçlü yanlarını, beğendiğiniz özelliklerini belirtin. Yaptıklarını övün.
- Yardım alması için destek olun:
Ona yardımcı olabilecek yakınlarının olup olmadığını sorun. Gerekirse ona evini açabilecek akrabaları var mı? Eşine sözü geçen bir aile büyüğü, eşinin bir yakını, arkadaşı var mı? Bu kişiden eşi ile konuşması için yardım istenebilir mi?
- Bilgi verin:
Bu kitapçıkta da yer alan ve şiddete uğrayan kişilere destek verebilecek kuruluşları araştırın ve bu bilgileri tanıdığınıza verin. Ona Ailenin Korunmasına Dair Kanun’dan söz edin.
- Kararlarına saygı gösterin:
Ona evliliği ile ilgili ne yapması gerektiğini siz söylemeyin. Onun kendisi veya çocukları için ne yapabileceğine karar vermesine yardımcı olun. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmak istemiyorsa ve eşini affetmeye hazırsa, onun bu kararına saygı gösterin ama şiddet göstermenin yanlış bir şey olduğunu ve suç sayıldığını vurgulayın. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmaya karar verdiyse ona şiddete katlanmaya devam etmesini önermeyin. Unutmayın; siz tanıdığınıza destek olmak istiyorsunuz.
- Korunmasına yardımcı olun:
Eğer eşi, tanıdığınızı ( veya bir anne/ baba çocuğunu) sizin önünüzde azarlıyor veya aşağılıyor veya ona vuruyor ise bunu onaylamadığınızı açık bir şekilde belirtin.
- Kendinizin de güvenliğini önemseyin:
Buna öncelik verin. Şiddete başvuran kişi sizin müdahalenizden hoşlanmayıp daha da saldırganlaşabilir.
Tanıdığınızın acil durumda size haber verebilmesi için mümkünse bir sinyal veya şifre belirleyin; ona kendisinin ve çocuklarının önemli evraklarının bir fotokopisini size vermesini önerin.
- Lütfen unutmayın:
Aile içi şiddet ciddi yaralanmalar hatta ölümle sonuçlanabilir. Eğer şiddete şahit olursanız ya da çığlıkları işitiyorsanız derhal polisi ya da Jandarmayı (155-156) arayabilir ya da Savcılık veya Aile Mahkemesi’ne olayı ihbar ederek Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca tedbir alınmasını isteyebilirsiniz.
- Yakınlarınızdan bir çocuk aile içinde şiddete uğruyorsa:
Yanında güvende olabileceği bir akrabasını bulup çocuğu korumasını isteyin. En yakın karakola, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na veya doğrudan herhangi bir adliyede Aile Mahkemesi’ne başvurarak ihbarda bulunabilirsiniz. (Aynı başvuruları ailesinde şiddet gördüğünü bildiğiniz bir yaşlı için de yapabilirsiniz.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.