Mehmet Y. ULUTAŞ
Yine, Yeni, Yeniden Erdoğan
14-Mayıs-2023 seçimlerine çok az bir vakit kaldı. İktidar da muhalefet de harıl harıl çalışıyor. İktidardaki Cumhur İttifakının ilk defa kesin favori olmadığı, muhalefetteki Millet İttifakının ise kazanmaya en yakın hissettiği bir seçim olacak. Öncelikle bu seçimin ülkemiz için en hayırlı neticeleri vermesini temenni ediyorum. Bununla birlikte başlıktan da anlaşılabileceği gibi R.T. Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin sadece birazdan okuyacağınız tek bir sebepten dolayı olsa bile mantıklı olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Batı yaklaşık son dört asırdır Doğu’ya kimisine göre “dayak” atıyor, kimisine göre medeniyet ve demokrasi getiriyor, ama neticede tahakküm ediyor. Ama bu durum son 20 senedir değişmekte. Özellikle Çin’in başını çektiği Doğu ülkeleri hızla güçleniyorlar. Bu güçlenmeleri hem ekonomik, hem siyasi, hem askeri, hem de bilimsel alanlarda olduğu için ciddi bir kuvvet haline dönüşmekteler.
Doğu’nun bu ilerlemesi Batı ile denk güç haline gelene kadar devam etmesi beklenen bir süreç. Nitekim özellikle Çin ikinci bir “süper güç” haline gelmek için ekonomik alanda ciddi ve ezber bozan atılımlar yapıyor. Örneğin 2030 yılında ABD’yi sollayarak dünyanın en büyük ekonomisi haline geleceği öngörülüyor. Bununla birlikte Rusya ve Brezilya gibi ülkelerle Dolar yerine Yuan üzerinden ticaret yapma konusunda anlaştı. Güney Amerika ve Afrika’daki birçok projeyi hem finanse hem de inşa ederek o ülkeleri kendine bağlıyor. ‘Yeni İpek Yolu’ ile Doğu’daki ürünlerin Batı’ya demiryolu aracılığıyla taşınması projesini başlatan da Çin.
Çin’in Amerikan Dolarına alternatif dijital bir rezerv para piyasaya sürme faaliyetleri de artık bilinen bir gerçek. Her ne kadar detaylar belli olmasa da bu yeni dijital kurun kredibilitesi olması için arkasında en azından %20 ila %40 arasında değişen bir kısmının bağımsız otoriteler tarafından denetlenebilir fiziki altın rezervleri olacağı konuşuluyor. Nitekim Çin, Türkiye ve diğer Batılı olmayan ülkelerin 2008 yılından beri artan miktarda altın rezervi oluşturması ve Dolardan uzaklaşması buna delil olarak gösteriliyor. Çin’in altın ihracatını yasakladığını, Avustralya’dan gemilerle altın ithal ettiğini ve toplam rezervini uzun yıllardır rapor etmediğini biliyor muydunuz?
Çin siyasi alanda da enteresan işler yapıyor. Örneğin en az 60-70 yıldır birbirine düşman olan İran ve Suudi Arabistan ülkelerini barıştırdı. Yaklaşık 50 senedir birbiriyle kanlı bıçaklı olan İran ile Irak ülkelerini birbirine bağlayan demiryolu inşaatı projesi için anlaşmaya aracılık eden de yine Çin.
Çin’in askeri ve bilimsel anlamda da büyük atılımları var. Geliştirdikleri hipersonik füzeler çok ciddi bir tehdit oluşturmuş durumda. Uzay çalışmalarında da çok ciddi ilerlemeleri var. İnovasyon konusunda hala eksikleri var ama mevcut bir icadı geliştirme ve daha iyisini üretmekte çok mahirler. Tarihteki süper güçler olan Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi “açık toplum” değiller ama halkının eğitimli, çalışkan, disiplinli ve gayretli oldukları konusunda şüphe yok.
Diyeceksiniz ki Çin’in yaptıklarının R.T. Erdoğan ile ne alakası var. Aslında çok alakası var. Mevcut Cumhur İttifakı hükümeti özellikle son 10 senedir Batı ve Doğu güçleri arasında bir denge politikası sürdürmeyi başardı. NATO’ya bağlılığını devam ettirirken Doğu güçlerine de kapısını kapatmadı. Osmanlı’dan tevarüs eden büyük devlet refleksini kullanmakta muvaffak oldu. Enteresandır bu durum iki tarafın da takdirini kazandı.
İktidara aday Millet İttifakı ise vaat ettikleri politikalarda Batı’ya çok daha yakın olmakta kararlı görünüyor. Nitekim söylemlerinde bunları görmek mümkün.
12-Ekim-2022 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz."
30-Mart-2023 - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca:
“Akkuyu ve Sinop nükleer enerji santrallerini iptal edeceğiz.”
Ünlü milyarder, yatırımcı ve fon yöneticisi Ray Dalio’nun yaptığı araştırma ve yazdığı kitaba göre dünyada hiçbir rezerv para yaklaşık 100 yıldan fazla hüküm sürememiş. Bunun en son örneği 1945 yılında savaştan galip çıkan ve fakat ekonomisi bitme noktasına gelen İngiltere’nin parası olan pound sterlinin tacını Amerikan Dolarına kaybetmesi. Zaten tarihte bir rezerv paradan diğerine geçiş hep büyük savaşlar sonrasında olmuş.
Eğer tarih tekerrür ederse önümüzdeki seneler içerisinde yeni rezerv para adayı ve müttefikleri ile mevcut rezerv paranın sahibi ve müttefikleri arasında büyük bir savaş kopması ihtimali görünüyor. İnşallah olmaz çünkü savaşlar hep gariban halkı vurur. Ama eğer bir savaş olursa Türkiye’nin bu savaşa dek ve savaş sırasında da mümkün mertebe tarafsızlığını koruması şart. I. Dünya Savaşında iktidardaki İttihat ve Terakki Partisi yöneticilerinin ahmaklığıyla tarafsız kalmayan Osmanlı İmparatorluğu’na neler olduğunu hepimiz gördük. Tarafsızlık politikasını hale hazırda başarı ile yürüten Cumhur İttifakı bunu en iyi şekilde yapabilir. İşbu yüzden yine, yeni, yeniden Erdoğan diyorum!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.