Atila ALTUNTAŞ
YENİ BİR KARİKATÜR KRİZİ Mİ?
YENİ BİR KARİKATÜR KRİZİ Mİ?
Danimarka"da bir gazeteci tarafından çizilen ve daha sonra, birkaç Avrupa gazetesi tarafından desteklenen Hz Muhammed (SAV)in karikatürleri, tüm İslam dünyasını ayağa kaldırmıştı. Çizilen karikatürler gerçekten çirkin bir saldırı niteliğindeydi. Müslüman halkın çoğunlukta olduğu devletler Danimarka mallarına ambargo uygulamış, kitlesel tepkiler gösterilmiş, bu tepkilerde ölen ve yaralanan insanlar olmuştu.
Şimdi de Danimarka gizli polisi Peygamberimiz hakkında yeni bir karikatür çizdirmiş ve bunu da tüm Danimarka gazetelerinde yayınlatmak için harekete geçmiş! Konuyla ilgili, bu ülkede yayın yapan Helsingborgs Dagblad Gazetesi"nde yer alan haber şöyle: Polis; karikatürleri haklı bir zemine oturtmak için, Danimarka"da görev yapan tüm imam ve Müslüman din adamları ile bir araya gelip, Hz Muhammed (SAV) hakkında yeni bir karikatür çizdirip tüm gazeteler de yayınlatacaklarını, aslında art niyet taşımadıklarını, ülkedeki basın özgürlüğüne çok önem verdiklerini anlatıp, onlardan destek isteyerek hep beraber bu sorunu aşmak için iş birliğine gitmeyi teklif edecek...
Sahi, Danimarka burada ne yapmak istiyor? Yine ateşle oynuyorlar bence..! Daha bir yıl önceki, olayların yaraları sarılmadan
Ortadoğu"daki Müslüman ülkelerde yaşayan insanların zaten sorunları başlarından aşkın (savaş, işgal, açlık, susuzluk
)! Bunların üstüne, İskandinav"ın bu rahat, refah ülkesi, ikide bir de (belki sırf kendi egosunu tatmin etmek için) yeni sorunlar açarak onları tahrik etmeye çalışıyor; işte bunu anlamak mümkün değil.
Herkesin bildiği gibi, UNESCO 2007 yılını Mevlana Barış ve Hoşgörü Yılı ilan etti. Bir sene boyunca dünyanın çeşitli ülkelerinde hoşgörü düşüncesi farklı etkinliklerle kutlanıldı. Hz. Mevlana"yı 800 yıl sonra bile dünyanın her tarafında saygıyla anılmasındaki, O yüce felsefe neydi? Tabi ki Hz. Mevlana"yı bu yüce vasfa ulaştırıp, dünyada bu şekil anılmasını sağlayan; tüm yaşamı boyunca, Hz Peygamber"in hayatını, felsefesini iliklerine kadar benimseyip, O"nun yolundan bir milim kadar da olsa ayrılmayışıdır.
İşte biz bu gerçeği nedense dünyaya anlatmakta aciz kaldık. Bütün sorumluluk dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan eğitim düzeyi yüksek, değişik diller konuşabilen biz Müslümanlarda. Ayrıca, Avrupa"nın bu şımarık ve küstah basınının, Hz İsa"ya önceden yapmış oldukları hakaretler karşısında, kilisenin ve Hıristiyan dünyasının gösterdiği tepkilere ortak olabilseydik, belki de onların da desteğini alıp, bu tür olaylar karşısında beraber hareket edebilirdik.
Ama görünen o ki; Peygamberimize saldırılar, Danimarka veya başka ülkelerden gelmeye devam edecek. Bizim bu saldırılar karşısında ne yapmamız lazım? Peygamberimiz bu devirde yaşasaydı nasıl hareket ederdi? Hz Peygamber ki; yaşadığı süre içerisinde, birçok kez bu tür olaylarla karşılaşmıştır. En önemlilerinden biri de Taif olayıdır. Taif; Mekke"ye
Bu metot doğrultusunda olabilecek her türlü hakaretlere karşı, haklı ve meşru tepkimizi göstermeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.