xxx52
Uzlaşma mı Anayasa mı?
Alışılan, dillerden düşmeyen başlık "uzlaşarak anayasa"dır; ben ise bilerek yukarıdaki başlığı koydum. Çünkü uzlaşmanın, hele de siyasi partiler arasında uzlaşmanın olacağına inanmıyorum.
Siyasi partiler arasında uzlaşmanın engeli, bazılarının sandıkları ve yazdıkları gibi liderlerin seçim konuşmalarında kullandıkları üslub filan değildir. Onlar uzlaşmak isteseler şurada küfürleşirler, burada el sıkışır gerekeni yaparlar. Uzlaşmamanın sebebi bunu istememektir. İstememenin sebebi de farklı dünya görüşü, ideoloji, siyaset ve devlet anlayışı, menfaat ve imtiyazlardır. Bunları korumak isteyenlerin istediği anayasa başkadır, kamil demokrasiyi ve halkın irade ve menfaatini ön planda tutanların anayasası başkadır.
Uzlaşma olsa olsa halkın çoğunluğu arasında olur. Partiler nasıl bir anayasa istediklerini önemli detaylarıyla açıklarlar (Partilerin çoğu bunu yapmıyor), halk da buna göre oyunu kullanır. Oyun manası "Ben böyle bir anayasa yapılmasını istiyorum" demektir. Yeterli oyu alan parti iktidar olur ve yeni bir anayasa yapar (yamalı bohçaya birkaç yama daha atmaz, yeni bir anayasa yapar).
Demokrasi ve temsil adına (bu kavramları kullanarak) ille de partiler ve sivil toplum kesimleri arasında uzlaşma olsun diyenler "ne dediklerinin farkındalar mı" bu konuda şüphem var.
Ortada bir vesayet anayasası var; kamil demokrasilerin anayasaları da üç aşağı beş yukarı belli. Bir parti düşünün "vesayetçi, bir parti düşünün bölücü, bir parti düşünün halka inanmıyor, çobanlığa talip, halka dayatılmış birtakım demokrasi dışı ilkeleri korumaktan yana..." bunlarla nasıl uzlaşacaksınız? Biraz ondan, biraz bundan bir ucube mi isteniyor!
"Bu seçimde oy kullanacak olanlar, oy vermeden önce anayasa konusu üzerinde bir karara varsınlar; nasıl bir anayasa istiyorlarsa oylarını bu amaca ulaşacak şekilde kullansınlar" derim.
Gerisi şimdilik teferruattır.