Dr.Mehmet BOZKURT
ULUBATLI HASAN (Bizim İller)
ULUBATLI HASAN (Bizim İller)
Bu yazım da aslında örnek insanlar dizisinin bir devamı sayılır. Yazının başlığı bir çok arkadaşımın dikkatini çekecek ve bahsettiğim şahsı tahminde zorlanmayacaktır.
Bugünkü konumuz tasavvufun bir insan üzerindeki tesirini ve sonuçlarını güzel bir örnek ile anlatmak. Bu defa bir iş adamı esnafta gördüğüm değişikliklerden bahsedeceğim.
Yedi çocuklu asil bir ailenin en küçüğü olan ve 12 yaşında yetim kalan iş adamımız müteşebbis ruhlu ve pratik zekası ile kısa zamanda sıfırdan başladığı işini ilerletti ve bulunduğu şehirde merkezi konumda bir işyeri kurdu. Sert mizaçlı fakat yumuşak kalpli, olayların arka planını araştıran sorgulayıcı bir mantığa sahip biridir. İbadetine dikkat eder, kimseye de minnet etmez ve iyi bir arkadaş çevresine sahiptir. Kazancının zekatına dikkat eder, eli açık olduğundan sadakasını bol verir ve muhtelif hayır kurumlarına yardım ederdi.
Bir gün Merhum Esad Coşan Hocamız ağabeysinin misafiri olarak şehre geldi. Bu ziyaret sonrası Esad Coşan Hocamızı ağabeysine karşı eleştirdi. Ağabeyi eleştirileri cevaplandırdı ama tartışmayı uzatmadı ve tatsızlık olmaması için konuyu kapattı.
Bu ziyaretten üç sene sonra İş adamı eşi ve annesi ile kara yolu ile hacca gitti. Yaşlı annesini hem de felç geçirmiş ve tedavisi tamamlanmadan hacca götürmek aslında kolay bir iş değildi. Fakat daha iki ağabeysi hacca gitmeden o hem annesini de götürmüştü. O sene hacda üç sene önce tenkit ettiği Esad Hocamızla karşılaştı. Onun etkisinde kaldı. Hac dönüşü İzmirde hocamızla tekrar karşılaşmış ve onun halkasına girmişti. Ağabeyine göre niyeti saf ve temiz olduğundan, hayra sarfetmekten sakınmadığı ve yaşlı annesini hacca götürüp duasını aldığından Allah CC lutfetmiş ve tasavvuf yoluna girmişti. Üç sene önce tenkit ettiği zata teslim olmuştu.
Bir gün aklına bir kitap ve kırtasiye dükkanı kurmak gelir. Bunun için o zamanki rakamla kırk bin liraya yeterli görür. Esad Hocamıza danışır. Hocamız çok isabetli bir teşebbüs diyerek teşvik eder ve şehrin en merkezi yerinde (işyerine yakın) kitabevi açar. Fakat daha sonra kitabevinin maliyeti seksen bin lirayı geçer. Önceden bu rakamı tahmin etseydi bu işe girer miydi bilmem ama sonuçta dini kitapların ağırlıkta olduğu kitabevi hizmet vermeye başlamıştı.
Aradan çok geçmeden bir elektronik teknisyeni ile tanışır ve onunla görüşmesinden sonra aklına bir radyo kurmak gelir. Hesaplarına göre 40 bin liralık bir yatırımla bu teşebbüsünü de gerçekleştirebilecektir. Esad Coşan Hocamız bu teşebbüsünü de memnuniyetle karşılar ve teşvik eder. Gerçi radyonun maliyeti 120 bin lirayı bulur. Fakat sosyal karlılığı çok yüksek olur. Kısa zamanda bu radyo hizmete girer ve Türkiyede kurulan ilk İslami radyo olur ve bu teşebbüsünden dolayı Merhum Hocamız İşadamımızı Ulubatlı Hasan lakabı ile taltif eder. Radyonun adı da Bizim İller olur. İşte yazımızın başlığının nedeni bu olaydır. Ulubatlı Hasan İstanbulun Fethi esnasında burçlara ilk önce sancağı dikmişti. İş adamımızda Türkiyede ilk dini radyo yayıncılığında öncü olmuştu. Bu radyo birçok eve girmiş ev hanımları olsun, beyler olsun çocuklar olsun bu radyonun irşad etkisi altında kalmışlardı. Radyonun İslami çizgisi halka ilaç gibi gelmişti. Şehirde radyodan Kuranı Kerim Kıratı ve sevilen hocaların sohbetleri kısa zamanda tutulmuş ve geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştı.
Bu sıralarda birçok radyo ve özel televizyon kurulmuş ve yayın hayatına girmişti. Bütün bunlar o sırada medyada çok sesliliğin ve dini bir havanın yayılmasına sebep olmuştu. Bu durum derin devletin hoşuna gitmemişti ve müdahale ederek bütün özel radyo ve televizyonları kapattı. Ulubatlı Hasanın radyosu kapanınca birçok hanım gözyaşı döker dinleyiciler çok üzülürler. Aradan ne kadar zaman geçti şimdi hatırlayamayacağım özel radyo ve televizyonlar serbest bırakılıp tekrar yayına başlayınca bizim radyo da kaldığı yerden yayına devam eder ve dinleyicileri ile buluşur. 1992 de kurulan Bu radyo halen AKRA FM in paralelinde yayın hayatına devam etmektedir. Aynı şekilde kitabevi de faaliyetine devam etmektedir. Esad Coşan Hocamız bu müteşebbis İşadamını çok seviyordu ve sık sık gezileri esnasında ona misafir oluyordu.
Ağabeyi doğum kontroluna karşı çıkarken bir gerekçesi de kardeşi idi. İçimizde maddi ve manevi durumu en iyi olan en küçüğümüz diyerek onu örnek gösterir ve takdir ederdi.
Allah CC bizleri hayır yapan ve hayırda yarışanlardan eylesin. Allaha emanet olun değerli okuyucular.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.