Kenan ÖZMEN
Türkiye' nin Uyanabilme İhtimali
İnsanlık tarihi boyunca insanlığa en büyük zararı dokunan millet hangisi diye sorulsa, hiç düşünmeden “İngiltere” derim.
Osmanlının yıkılışında en büyük rolü oynayan, Orta Doğu’ da cetvelle çizdiği sınırlarla ümmetin arasına kin ve nefret tohumları eken, yetiştirdiği oryantalistlerle, satın aldığı devlet adamlarıyla İslam’ a karşı savaş açan, dünyanın dört bir yanına dağılmış siyonist yahudileri Filistin topraklarına dolduran ve sömürgelerinde akıl almaz vahşetlere imza atan bu şer güç; bizzat ya da dolaylı olarak çıkardığı fesatlarla Firavun’ a rahmet okutmuştur.
Şeytanın bile yanına eûzü besmele ile yanaştığı bu şer İngiliz Zihniyeti, bugün de vahşet bayrağını devrettiği A.B.D ve terör devleti İsrail ile fesat çıkarmaya kaldığı yerden devam etmektedir.
Saltanat ve hükümranlıklarını kan ve gözyaşı üzerine kuran bu terör devletlerinin zalimlikteki cür’ etini arttıran yegâne unsur ise; iman ettiğini iddia eden Müslümancıklarla, mazlumların sessizliğidir.
Evet; “Mazlumun sessizliği; zalimin cür’ etini arttırır.”
Bütün bu karanlık tabloya rağmen son günlerde yüreklerimize su serpen, yarınlara ümitle bakmamızı sağlayan milletimiz adına, ümmet adına ve dini, dili, rengi ne olursa olsun yeryüzünün bütün mazlum milletleri adına sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır.
Sayın Başbakan’ ın talimatıyla terör devleti İsrail’ in ortak tatbikattan men edilerek Osmanlı Yurdu’ na sokulmaması ve TRT’ de yayınlanan Ayrılık dizisinin İsrail’ de yaratmış olduğu infial, bu sevincimizde ne denli haklı olduğumuzun göstergesidir.
Şu soruyla konuyu biraz daha açalım.
Başta A.B.D, İngiltere ve İsrail olmak üzere Çin, Rusya, Fransa ve diğer şer güçleri korkutan en büyük güç kimdir?
Cevabı çok açıktır.
İslam’ la şereflendiği günden bu yana kurduğu bütün devletlerle İslam’ ın Sancaktarlığını eline alan ve bütün benliği ve gücüyle zalimlerin karşısında durmayı kendine vazife bilen bu büyük millet yeniden gerçek kimliğine büründüğünde, bu terörist zalimlerin karşısında bütün haşmetiyle belirecektir.
Türkiye, kendisini tarih sahnesinin öznesi yapan İslâm’ dan soğutulmalı, eğitim sistemi çökertilmeli, adalet sistemi göçertilmeli, ailevî bağları baltalanmalı, gençliği uyuşturulmalıdır.
İşte Terörist İsrail’ in bir Televizyon dizisine gösterdiği bu infial tepki, bu görüşlerimizi doğrulamaktadır.
Peki sadece bu akılcı politikalar Türkiye’ nin uyanışı için yeterli midir?
Belki iyi bir başlangıç olabilir ama elbette yeterli değildir.
Bu milletin özbe öz evlatları olan bizler, yatakhane-yemekhane-helâ arasında hortumluk yapmaktan vazgeçmeli, tarih sahnesinin öznesi olmamızı sağlayan İslâmî değerlerle kuşanıp, yeryüzünde bozgunculuk çıkaranların karşısında olağanca heybetimizle durmamız gerektiğinin farkında olan nesiller yetiştirmeliyiz.
Tarihin üzerimize yüklediği misyonun bilinciyle; Doğu Türkistan, Filistin, Çeçenistan, Irak, Açeh, Bosna, Afganistan, Pakistan, Somali, Sudan, Habeşistan, Lübnan, Cezayir ve diğer mazlum milletlerin bizden uyanış beklediğinin farkında olarak; bütün ideallerimizi bu bilinç ışığında şekillendirmeliyiz.
Şu ilâhi ikazla sözümüzü noktalayalım:
Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarının durumunu değiştirmedikçe, Allah, onların durumunu değiştirmez. (Râ’ d; 11)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.