Lütfi AYHAN
Tebrikler Tahir Başkan Teşekkürler Bedesten Esnafı
Son günlerde ülkemizde can sıkıcı gelişmeler art arda yaşanıyor. Kobani bahanesi ile yangın yerine dönen bölge, kıyılan masum canlar, Yasin Börü başta olmak üzere mahvedilen fidanlar, dökülen kanlar, artan öfke, kabaran kin dalgaları, yayılan yalanlar, yapılan iftiralar; yakılan, yıkılan binalar, dükkanlar, evler, okullar, yurtlar. IŞİD, PYD, PKK, ABD, Suriye, Irak, mülteciler...
Bütün bunlara rağmen devam eden etmesi ve yaşanması gereken emanet bir hayat var elimizde. Tarih bilenler bu durumdan fazla ye'se kapılmaz. Çünkü tarihte bu gün yaşadıklarımızın katbekatı onlarca kez yaşandı. Moğol İstilası, Haçlı Seferleri, yüzlerce kez yaşanılan iç isyanlar... Bunlardan sadece birer küçük nümune. Bu nedenle bu ülkenin kültüründen beslenen insanlar bu gibi durumlara aşılı. Can sıkıcı bu gelişmeler derinden derinden ilerleyen umut sularını durduramıyor durduramayacak da. Ben, bu geçici ve kötü ahvali Ümmet denizine kavuşmak isteyen ırmakların taşkınlıkları olarak yorumluyorum. Türk, Arap, Acem Kürt... Ümmet denizinin bereketli buharlarından mahrum kaldıkları için zayıfladıklarını pek yakında anlayacaklar.
İnsanı üzen bu olaylar ve manzaralar ortasında çok güzel gelişmeler de oluyor. Bazıları yıkarken, yakarken bazıları da yapıyor, ihya ediyor. Konya Büyük Şehir Belediyesinin en büyük yatırımlardan biri olan Tarihi Bedesten Çarşısı çalışmaları neredeyse bitmek üzere. Bu pahalı fakat tarihe, kültüre çok büyük değer katan projenin meyvelerini görmek cidden çok sevindirici. Dün Bedesteni gezerken kendimi adeta tarihin içinde buldum. Sadece tarihin değil huzurun, sükunetin, adaletin, tok gözlülüğün, helalin, dinginliğin içinde.
Ahşabın o yumuşak, o sıcak iklimi salkım salkım inmişti gökten bedesten sokaklarına. Sanki asırlar öncesine dönmüştü çarşı. Hırsın, tamahın, hasedin, kul hakkı yemenin sembolü olan ve kaldırımları işgal eden teşhir malları, iyilik, güzellik, kanaat ordularına yenilerek meydanı terk etmişler ve mevzilerine çekilmişlerdi adeta. İnşallah bir daha da çıkmazlar meydanlara. İnsanlar Çarşıda rahatça yürüyor, gözlerini acıtan, gönüllerini yoran , ruhlarını örseleyen, yürüyüşlerini engelleyen mallardan kurtarılmış kaldırımlarda huzur ve saadet içinde syrü sefer ediyorlardı.
Bir kaç esnafa durumu sordum. Gazetelere de yansıyan bir kaç olumsuzluk dışında onlarda memnundular. "İnşallah bu düzen devam eder diyorlardı", Aslında bizde rahatsızdık kamunun mülkünü işgalden. Kazancımıza haram karıştığını biz de biliyor, lakin herkes yapınca bizde yapıyorduk bu yanlışlığı..." diyen de vardı; "Hocam! Çok güzel oldu. hem hak yerini buldu hem de dışarıya koyduğumuz malların tozdan, güneşten eskimesi sona erdi..." diyen de.
Bu güzel, bu olumlu, bu değerli gelişmeyi belediyemiz ve Konya kamuoyu tüm Türkiye'ye mal etmeli, ülke sathına duyurmalı. Bu kazanılan durumun, elde edilen güzel neticein devam etmesi için başta esnaflarımız olmak üzere belediyemiz ve Konya halkı titiz davranmalı. Kapitalizmin dünyayı mahveden, insanlığı perişan eden hırs, doyumsuzluk, sınırsız ve çılgın tüketim felsefesinin panzehirini taşıyan kültürümüzün; çarşıya, mimariye, mekana,insana yansımasının somut göstergesi olan bu hayırlı, bu güzel, bu hoş manzarayı ülkemiz ve tüm dünya insanlığına göstermemiz lazım.
Bu hayırlı, bu güzel, bu tarihi, manevi ve mimari değeri yüksek neticeyi bizlere yaşatan başta başkan Tahir Akyürek olmak üzere belediye çalışanlarına, özellikle bu güzel manzaranın devam etmesi için büyük bir özveri ve gayret gösteren zabıtalara, "haksız" menfaatlerini öteleyerek helali, kanaati, temizi, ukbayı seçen bedesten esnafına Tüm Konya halkının teşekkür etmesi gerek. Başkasını bilmem ama ilk tebriği ben sunuyor ilk teşekkürü ben yapıyorum: Tebrikler Başkan! Teşekkürler Bedesten Esnafı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.