Lütfi AYHAN
SURİYE’DEN ALINACAK DERSLER
Suriye’de yaşanan son olaylara, çok hızlı ve pek farklı gelişen hadiselere bakınca akıl şaşıp kalıyor. Uzak tarihte yaşadıklarımızı boş verin, yakın tarihte bu tip olayları bizzat görmüş kuşak olarak hepimizin aklına aynı şeyler geliyor (Irak, Afganistan) Bu sebepten bir katilin, bir zalimin, kendi halkından yüzbinlerce kişiyi katleden, 10 milyondan fazlasını göç ettirip başka ülkelerde perişan eden, Halep başta olmak üzere bir çok şehri, birçok ilçeyi kasabayı Rus ve İranlılara yerle bir ettiren; bir diktatörün devrilmesine sevinmemiz gerekirken “acaba mı yine aynı senaryo mu? Aynı filim mi?” soruları aklımızı kemiriyor. Çünkü Batı (ABD+Avrupa+Rusya) son yüzyıldır söz konusu Türk ve İslam diyarları olunca derhal müttefik oluyorlar. Bu hüküm bir komplo teorsifalan değil birkaç misal vereyim.
1- I. dünya savaşında biz Almanlarla müttefik idik. İngilizler Kudüs’e girince orayı bizden alınca aynı cephede yanyana savaştığımız Almanlar pek sevindiler. Bu garabeti soran Müslümanlara :”Kudüs her üç din içinde kutsal. Biz Almanlar İngilizlerle aynı dindeniz” dediler.
2- Bu günkü Rusya ( ve Yıkılan Sovyetler) ile ABD güya birbirlerine düşmanlar. Pekiyi bu iki devlet hiç savaştı mı? Ukrayna savaşında bile ABD, Rusya’nın karşısına çıkmıyor, piyonu olan Ukrayna’yı ileri sürüyor.
3- 1967 Arap İsrail savaşında ABD direk İsrail’i desteklerken Sovyetler birliği Araplara ne kadar yardım etti?
4- Afganistan’da da iki güç hiç karşı karşıya gelmediler. Hep piyon (maalesef Müslümanları) kullandılar.
5- Ve bu gün Suriye’ye bakın Rusya Şam rejimini, ABD. PYD / PKK yı destekliyor. Güya bu iki piyon birbirinin düşmanı gibi E sahaya bakınca Esad (Muhaliflerin önünden çekilirken kaybettiği yerleri kime bırakıyor? PYD/PKK ya
6- Tüm bunları hatırlayınca, bu gelişmeleri görünce tıpkı Işid olayında olduğu gibi, rejime /Esad’a karşı çok hızlı ve büyük başarı elde eden muhalif grupların, Halep’te, pkk/ypg’nin olduğu iki mahalleye girmemesi; YPG liderinin HTŞ ile ile ilgili olarak “onlarla anlaşabiliriz ”demesi, daha önce Irakta Afganistan’da, 10 yıl önce de Suriye’de ağzımızı fena yakan “Emperyalist süt “ ten dolayı ben bu yeni yoğurda da şüphe ile bakmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ben de elbette vicdanlı, adaletten yana olan, İslami şuur taşıyan her Müslüman gibi zalim, katil, Esed’in ve rejiminin yıkılmasını, onun yerine Suriye’de yaşayan halkın tümünü temsil eden ( Nusayriler dahil) adil, kalıcı, fıtrata uygun yeni bir devletin kurulmasını canü gönülden istiyorum. Benim korkumun nedeni Suriye Halkı’nın Esed’den kurtulacağız derken İsrail ve ABD’nin kucağına düşmesi tehlikesi. (Tıpkı Irakta olduğu gibi. Tıpkı 10 yıl önce ABD’nin, Suriye’de Işid’e yol verip onun aldığı her yeri, PKK/ YPG’ye vermesi ihtimali. ABD’nin kucağına oturan PKK/ YPG’ye buraların geçme ihtimali beni çok tedirgin ediyor. (tabi ben devlet aklına güveniyorum. Onlar bizden daha fazla bilgiye sahipler)
Bu arada Suriye’nin etnik ve dini yapısına baktığımızda takriben : Ülke nüfusunun
a- %80’i Sünni Arap olmakla birlikte Türkler, Kürtler, Çerkezler ve az sayıdaki Filistinli mültecide ülkenin Sünni kesimini oluşturmuş. Süveyda ve Lazkiye dışındaki tüm bölgeler, Sünni nüfusun ağırlıklı olduğu bölgelerdir.
b- %10-12’lik Aleviler
c- %3’ü Dürzi .
d- %8’ Hristiyan
Etnik olarak ise
e- %70’den fazlası Arap
f- 10 Türk/Türkmen
g- %9 Kürt,
h- Geri kalan kesim ise Ermeni, Süryani vb. gruplardır.)
SURİYEYİ MÜSLÜMAN ARAPLAR VE MÜSLÜMAN TÜRKLER YÖNETTİ
Tarihe bakınca Suriye’nin büyük bölümü 4 halife (Hz Ömer) zamanında Müslümanların eline geçti. Selçuklular zamanında başlayan Müslüman Türk hakimiyeti, Memlukler ve Yavuz Sultan selim han dedemiz zamanında Osmanlılara geçti ( 1516 -1918) Yani Türkiye’de yaşayan bizler Suriye ile en fazla tarihi (ve bu gün itibari ile 900 km lik sınırımız ile) coğrafi bağı olan milletiz. Buna bir de sizde bu günkü Ortadoğu gerçeğini eklerseniz. Suriye meselesi bizi her yönü ile çok fazla ilgilendirmekte (PKK/YPG nin varlığı, ABD’ nin İsrail’i korumak için burada yeni bir “İsrail devleti “ kurdurmağa çalışması, Suriye’de bozulacak düzenin bizi her yönü ile ilgilendirmesi…) Mecburen devletimizi de halkımızda dikkatli olmaya sevk ediyor.
HALKSIZ DEVLET OLMAZ
Suriye’den alınacak derslere gelince; çok fazla lakin bir kaçını yazalım:
a- Devleti, düzeni yıkmak kolayda yenisini kurmak çok zor. (Bu gerçeği Suriye halkına sormak gerek)
b- Zalim devlet başkanları için çıkarılacak ders ise, “halksız devlet olmaz. Kâfir devlet yaşar ama zalim devlet yaşayamaz
c- Devletin dini ve mezhebi Adalet olmalı.
d- Halkta zalime diktatöre karşı uyanık olmalı. Bir zalimden kurtulacağım derken 10 zalimin, bir diktatörden kurtulacağım derken 10 diktatörün eline düşmemeli.
e- Moğollar ASD’ yi yıktılar Anadolu’da 20 den fazla beylik kuruldu. Bunların arasındaki kavga o kadar uzun sürdü ki Osmanlı toparlayana kadar neler çekildi neler!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.