Uğur CANBOLAT
ŞURAMDA BİR YARA
O YARAYI ta ezelden tanırsın… Bilirsin.
Tazedir hep. Kolay kolay kabuk bağlamaz.
Bağlamamalı da zaten. Yarasından vazgeçenler kendisinden vazgeçenlerdir.
Geleceğinden hatta…
Umuttur yaralarımız bir yanıyla.
Yaralarımız ölmemizi engeller, canlı tutarlar bizi. Diriliğimize sebeptir yaralarımız.
Yaran yoksa aslında sende yoksundur.
Kimliğindir o senin.
Kimliğidir o onun.
Yaralarımız olmasa tanıyamayız birbirimizi.
Çünkü yaralar yalan söylemez.
Acılar numara yapmazlar. Sahicidirler.
Yaranı, yarasına tuttuğun insanlardır dostun olanlar.
Gizlediklerin değil.
Bildin mi evlat dedi. Üstüne bir kere daha bastırarak tekrar etti söylediklerini.
Emin olmak istiyor gibiydi anlaşıldığından. Sonuna da bir nasihat iliştiriverdi.
Yarası olmayandan uzak dur. Ne dost edin onu ne arkadaş.
Yarasızlardan bir yarar gelmez insanlığa.
Yaralı olanlardır bizi kurtaracak olanlar.
Bak tam şuramda bir yaram var benimde diyerek elini kalbine götürdü sevgiyle…
Uzunca tuttu elini orada.
Yarasını sever gibiydi.
Ve ilave etti. Sev yaranı. Çok sev.
Yarası olmayanın yâri de olmaz.
Yâri olmayanın dünü olmaz, yarını olmaz.
Dahası bugünü de olmaz.
Bul dedi son söz olarak. Bul.
Neyi bulayım dedim.
Yarandaki yârini bul.
Elini yine aynı incelikle kalbine götürdü ve sessizce uzaklaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.