Bilgin ERDOĞAN

Bilgin ERDOĞAN

Şiir-Şair ve Aşk

Şiir-Şair ve Aşk

Şiir, sızlayan vicdanın iniltisi .. Taşa dönmemiş bir yüreğin canlılık belirtisi.. Bir şuur boyası o kimileyin..Tefekkürün  üstündeki estetik libas ..Akleden bir kalbin ayak izi.. Şuurun yüreğe damlaması yağmur misali..

Düşüncenin aşk ile imtizacı.. Duygunun şuur ile izdivacı.. Kelamın ruhu ve fikrin özet ifadesi .. Kanayan bir yürekten dökülen kutlu bir damla.. Duyguların mürekkebe dökülmesi.. Ve sözün kelama evrilmesi.. Bir fısıltı o nazil olan ruhun semasından sessizce .. Bir yağmur o yeşerten latif çiçekleri yürek ikliminde..

 Bir çıra o tutuşan vicdanda.. Bir deli rüzgar kimileyin özlerin içindeki köze alev veren.. Yüreğini mızrak yapan Abdullah bin Revaha’nın dudaklarındaki ok batılın üstüne yağan.. Bir aşk güftesi o, Hasan bin Sabit’in gönlündeki iki cihan serverine.. Umeyye bin Ebis Salt’ın dudaklarindaki çelişki.. Velid bin Mugirenin ağzındaki zehirli ateş.. Ruha atılan insafsız bir çizik kimileyin..

O bir aşk anlatışı yollara düşen Kaygusuz Abdallar ve Yunuslar için.. Bu Adem dedikleri el ayak ve baş değil/ Adem manaya derler suret ile kaş değil

Şiir sultanların dilinde bir nağme kimileyin.. Sultan Selim’inSirler pençe-i kahrımdan olurken lehzan / Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek demesi gibi Sultan Selimin..

 Şiir bir gönül güftesi.. Kasavetli asrın çatlamış toprağa dönen yüreğine bir damla su.. Bir adalet çağrısı o kimileyin.. Şair Nefi’nin dilinde saray kodamanlarinin yüzünü tokatlarcasına..

 Bir özgürlük çağrısı o Pir Sultanın dilinde .. Karacoglan’in veya Dadaloglu’nun dilinde adalet için sesini yükseltmek.. Bir başkaldırı o şair Seyranide olduğu gibi korkmadan kinayanın kınamasından..

Bozmak mümkin ise aklın bikrini bozda bakır iken dul gönder beni /Hakkın mekânından özge bir mekan/Bulmak mümkin ise bul gönder beni..

Şiir kimileyin elfaz-ı küfr kimi talihsiz ideoloji kurbanı kimselerin dilinde.. Kemalettin Kamu veya Behçet Kemal Çağlar misali..

Şiir Filistinli bir yetimin gözündeki arsi alayı titreten gözyaşı kimileyin ,, Şiir bir şuur sızıntısı ..

Şiir bir elvada anlatışı kimileyin Yahya Kemal’in yüreğinden “Sessiz Gemi “ diye dökülen.. Artık demir alma vakti gelmişse zamandan/Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan..

Ölüm isimli o büyük hakikati hatırlatır Cahit Sıtkı Tarancı yine şiirlerinde.. Muhatabın duygularını yine hayatın içine çekmeye çalışır ölüm temasını işlerken dahi.. Kabrime çiçek getirenlere gülerim;/Gafil kişilermiş su insanlar vesselam;/Bilmezler ki bu kabirle yoktur alakam;/Ben o çiçeklerdeyim, ben o çiçeklerim

Mehmet Akif, coşkunun ve şuurun söz ikliminde coştuğu muhteşem isim.. Onun şiirleri doğrudan şuur veren hakikat damlası.. O bir Kur’an alimi aynı zamanda.. inmemiştir Kur’an bunu hakkıyla bilin/Ne mezarda okumak ne de fal bakmak için..

Nazım Hikmet, bir dava adamı lakin samimiyet damlar onun dizelerinde.. Mahzunların ve gariplerin acısını hissedersiniz doğrudan dizelerinde.. Yüreği misakı milli ile sınırlı değil aser kökenli olsada.. Onun için vatansız belkide .. Onun için uzun uzun dizeleri var Japon balıkçıları için yazdığı..

Necip Fazıl, o bir söz üstadı.. Yaşadığı çağın durumundan muzdarip.. Maneiyati ayaklar altında paspas edenlerden şikâyetçi.. O bir söz üstadı değil aynı zamanda bir mukaddesat direnişçisi.. Sitem eder dönemin tutarsizlarina..Ne güzel dillendirir sitemini : Elalem uğraşıyor bulmak için Merihi-Sen cebinde kaybettin tarih dolu güneşi-Çöplüğe fırlattılar mukaddes emaneti-Hak bellettiler halka en büyük ihaneti..

Cahit Zarifoğlu bu ümmetin zarif ve güzide bir yüreği.. O ümmetin şairi.. Onun şiirleri var misak-i millinin dışına taşan.. Afganistan için mısralar inler onun şiirlerinde.. Şiir Filistinli bir yetimin gözündeki arsi alayı titreten gözyaşı kimileyin ,, Şiir bir şuur sızıntısı..

Beyrut'un gözyaşları şimdi,

Kudüs'ün yanıbaşında,

Müslümanlarsa uzakta,

Sanki başka,

Gelinmez bir dünyada.

Abdürrahim Karakoç, vefalı bir aşık .. Onun yüreğinden dudaklara döküldü ve türkü oldu birçok şiiri.. Mihriban isimli şiiri yazan güzel insan.. 3 yıl olmadı aramızdan ayrılalı lakin şiirleri yüreklerin en müstesna tarafında her daim mahfuz.. O kimseyi incitmedi ve incitmemeyi nasihat ediyordu bir şiirinde..

Gölgesinde otur amma

Yaprak senden incinmesin.

Temizlen de gir mezara

Toprak senden incinmesin.

Hem şair hem bilge bir isim daha var ki o hala yaşıyor.Sezai Karakoc.. Mona Roza şiiriyle yürek mahremini satırların arasına gizleyen bir güzide insan.. O yaşadığı döneme hem şiirde hem düşüncede çığır açmış bir güzide insan.. Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah senin yüzünden kana batacak. Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Şiir ve düşünce deyince aklımıza gelen isimlerden bir kuşkusuz İsmet Özel dir.. O hem sözde hem düşüncede orjinal bir isimdir.. Şiirlerini ancak düşünmekten haz alanlar haz edebilir. Düşünemediğini  düşünemeyenler ne onu sever ne de ondan haz der.. Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına

Nurullah Genç ise ayrı bir güzel isimdir şiirleriyle gönül dünyamıza güzellik veren.. Onun şiirleri ile yıkanır çirkefe bulaşmış gönüller.. Allah resulu’nun sevgisiyle yeşerir gönüller onun mısralarında..

Yağmur duysam içimin goklerinden sesini

Yagarsin taşlar bile yemyeşil filizlenir

Fırtınalar parçalar cirkefin gövdesini

Sel düşer ve zulmetin çöplüğü temizlenir

Tefekkürün ve duygunun doruk isimlerinden biride müfesiir Mustafa İslamoğlu.. Onun şiirlerinde hem işitsel estetik hem ruha terbiye veren bir anlatı var.. O bir Kur’an ve peygamber aşığı.. Mekke yollarında kaleme aldığı su mısralar onun gönül dünyasını özetler mahiyette ..

Özlemekten yorulmuşum kapında durdur beni.

Ucu sana dek ulaşan bir zincire vur beni.

Beni çöllerden sorma ki sonra Mecnun yerinir.

Aşksızlıktan taş kesilmiş şehirlere sor beni.

Şairlere vefa söze sadakattir.. Onun için onlar hatırlanmalı ve hatırlatılmalıdır.. Lakin en evvel vefa sözlerin en güzeli olan vahye olmalıdır. Zira o şairleri dahi okudukları zaman sükût ettiren bir kelam-i ezelidir… Aynı zamanda müfessir ve şair olan İslamogluna niçin yeni siirleriniz yok diyenlere “ Vahyi okuyunca dilim tutuldu” cevabını verir. Bir şiirinde o şöyle der : Gün gelir Şairlerin de dili tutulur Sözler seçilir sözlerden Gerisi unutulur Kitab'ı eline alır bir şair siirinden utanır Zamanın keskin gözleri vardır ölümsüz olanı iyi tanır..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.